kampta konfor aramak

/ 2
Bir arkadaşımı gördüm geçenlerde. Kampa gidecek ve öylesine heyecanlı ki. İnanılmaz bir maceraya atılacağım, 3 gün evden uzakta vahşi doğada yaşayacağım diyor. Bende meraklıyım kurcaladım biraz ne var ne yok diye.
bmw 1200 gs adventure (3 tane full dolu yan ve üst çanta), husky çadır, husky anapurna uyku tulumu, şişme yatağı zira öyle, termos stanley, içinde hala sıcak çayı. sonra soğutucu portatif buz dolabı. Bıçağı, testeresi, baltası zaten 500 liradan fazla. çeşit çeşit bilimum yiyecekler. Izgara teli, tavası,tenceresi,tabağı, kaşıt,çatal,bıçak... el feneri,çadır feneri,kitap okuma tableti,laptop'ı,mark3'ü,kulaklığı,mp3'ü vs vs.. Daha sayamayacağım o kadar çok şey var ki. Bir tek bana mı öyle geliyo bilmiyorum ama bu tarz bir kamp ruhu, kamp ruhu değildir. Herşey minumumlardayken daha çok zevk almaz mı insan? Çoğumuz öyle bir kamp çantası hazırlıyoruz ki sanki savaşa gidecekmişiz gibi. Bir tek ben mi böyle düşünüyorum yoksa?
elektronikten uzaklaşıp uzaklaşmamak mesele değil. kampçı yapan arkadaşlarımızın bir çoğunda mükemmelliyetçilik var. bardağı stanley olmadan kamp yapamayan veya çadırı husky olmazsa olmayan bi nevi gösteriş yapanları eleştiriyorum. dediğim gibi kampın en güzeli bence herşey minimumlardayken olur. çünkü zaten kampa gidiyorsan hayatımıza fazla fazla girmiş maksimumlardan kurtulup, kafa dinlemek için gidiyoruz. evinde masanda duran macbook kamp çadırında da olacaksa ne anlamı var? al eline kağıdı kalemi, yap edebi üretimini (üstteki entrye ithafen). evde temize geçersin.
her şeyin bir zamanı olduğunu düşündürten hadisedir. kamp cepte para yok ev araba yok yok allah yok zamanlarında güzeldir. geçen yıl makina mühendisi ve mimar gelirleri güzel bir çift arkadaşımla kampa gittik. o kadar dedim gitmeyelim güzel bir otel bulup kalalım rahat edemeyiz diye dinletemedim. sonuç? sonuç gece 3'te yer çok sert diye otel aramaca. yer küre yataş mı olacaktı demedim tabi. bilmiyorsanız ellemeyin bidaha cağnım dedim.
kampta ilk başta elektronik eşyalardan uzaklaşmak, iletişimi kesmek lazım.doğa ile baş başa kalmak duygusunu tatmaz ise kamp yaptım demesin.
gitmeden önce;
-aşkım ne demek saçlarımı düzleştiremeyeceğim
-ahmet saçmalama ütüsüz tişörtle dolaşamam ben

gidip geldikten sonra;
ağbii bir kamp atmışız ya doğa insanıyım zaten ben, moruk salaşlık falan tamamen kendimi buldum
Toplaşın hele bak ne anlatacam.
Bir keresinde bir kız arkadaşım vardı kamptaydım aradı nerdesin dedi söyledim neyse bastı geldi. Sabah odun toplamak için çadırdan çıktım ve geldiğimde çadırda yatak toplanmış hatta annemin odamdaki yatağımı toplamış halini gördüm yastıklar vardı hemde kılıflı hatta matın ayak kısmına üstümüze örttüğümüz polar bile katlanmış konulmustu biraz şok olmuştum değişik bir tecrübeydi...
konfor olursa kamp olmazmış gibi yazmış birçok yazar. neden? amaç zaten şehrin rahatsız edici yorucu hayatından uzaklaşıp kafa dinlemek değil mi? çadırım güzel olursa karda yağmurda ıslanmam, matım güzel olursa uykum güzel olur, güzel baltam olursa rahat odun kırarım, kaliteli uyku tulumum olursa gece soğuktan titremem ve uyanmam. eee niye bunların konforsuz olanlarını tercih edeyim de sağlığımdan be zamanımdan olayım.
benim eşyalarım en iyi kalite mi değil hatta vasat birçok eşyam. kalitelisine param yetse alırdım, hepiniz alırdınız kandırmayın kendinizi. kimisi var cadece tulumumu yanına alarak kampa gider ondan zevk alır, kimisi herşeyini alır. tercih meselesi. gidip onlara "senin yaptığın kamp değil" deme hakkını kim veriyor sana asıl sorun bu
/ 2