İlk kamp maceramda bi ağacın dalına asılı fenerin rüzgar olmamasına rağmen titreyişinden dolayı o çadırı ve malzemeleri anında toparlayıp gecenin bi yarısı şehre inip banklarda yatmıştık.
Gunumun 4/3 unu otostopta gecirip ustune bi de donuma kadar islandigim bolu donusunde soguktan titrerken, uyusan parmaklarimla bi sigara yakip calan telefonumu acmistim.
- Napiyorsun oglum nasil gidiyor ?
- Ne olsun evdeyim anne ders calisiyorum..
ey ex sevgili, sıkı dur. hani sen ekmek almaya çıkıp, kalan para üstüyle sadece 1 tane çikolata alıp gelmiştin ya. sonra da o çikolatayı marketten almadan geldiğini sanıp, üzülmüştün. üzülme. ben onu ışık hızıyla yedim.