eskişehir

/ 19
heykellerinin aynılarını avrupa şehirlerinde de görebileceğiniz, örneğin bratislava özlemi için odun pazarına gitseniz yetecek olan güzide öğrenci şehri
yazları kurak ve sıcak-kışları soğuk ve tundra geçen(-25 i görmüşlüğümüzde vardır), insanının her daim yüzünün güldüğü şehirdir. belki bana öyle denk geldi bilmiyorum ama bir kötülüklerini görmedim.
üniversite caddesine yakın olmam sebebi ile gece 3-4 çay çorba içmeye çıkmışlığımız bile vardır ve bu durum eskişehirde asla ve asla yadırganmazdı.
barlar sokağının canlılığını severdik,1-2 yer vardı gönlümüzde oradan da çıkmazdık pek, barda oturup yanımıza gelen insanlarla sohbet etmek bir tutkuydu bizim için ve bu durum eskişehirde asla ve asla yadırganmazdı.
şimdi nasıldır bilmiyorum ama hiç yaşlanmayan hep genç kalan özlediğim şehirler arasındadır
adalardan sazova parkına kadar porsuk kenarından yürüyerek gitmek kadar güzel bir şey yok gerçekten.
bir yıl yaşadığım hala özlediğim memleketimden daha bi sevdiğim eşsiz şehir. insanları şehir hayatı bence her şey mükemmel yaşanılası.
yılmaz büyükerşen'in eseridir diyebiliriz. türkiye'de avrupa standartlarında tek şehir.
Dokuz yıl önce üniversite için gelip yaşamaya karar verdiğim şehirdir. Üniversite hayatı da şehir hayatı da hep canlı ve kısa zamanlarda güzel fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları değerlendirenler şehri çok sever ancak ot gibi yaşayanlar da şehir hayatının canlılığına yetişemediği için hayıflanır ve biraz da kıskanır. Bu nedenle de sevmez. Yaşayın bu şehri!
yürüyerek çoğu yerini gezdiğim şehir. kentpark'ı "aaa ankarada da var kentpark. avm orası hadi oraya gidelim sıcak olur" diye bissürü yol yürüyüp kocaman bir park olduğunu görünce baya üzülmüştüm.
doyasıya gezdiğim, her metrekaresine aşık olduğum ve öğrenci şehri sıfatını sonuna kadar hak eden şehirdir
eskişehir çıkışında sırf onunda sırt çantası var diye baya baya yıllardır dostmuşuz gibi yağmurun altında sarılmıştık hiç unutmam o bursaya gidiyodu ben sakarya
/ 19