eskişehir

/ 5
eskişehir diyince aklıma hemen gelir recep dayım seviyorum nidalarıyla beraber bide dikkatimi çeken en büyük şey herkesin birbirine hacım diye hitap etmesiydi
yazları kurak ve sıcak-kışları soğuk ve tundra geçen(-25 i görmüşlüğümüzde vardır), insanının her daim yüzünün güldüğü şehirdir. belki bana öyle denk geldi bilmiyorum ama bir kötülüklerini görmedim.
üniversite caddesine yakın olmam sebebi ile gece 3-4 çay çorba içmeye çıkmışlığımız bile vardır ve bu durum eskişehirde asla ve asla yadırganmazdı.
barlar sokağının canlılığını severdik,1-2 yer vardı gönlümüzde oradan da çıkmazdık pek, barda oturup yanımıza gelen insanlarla sohbet etmek bir tutkuydu bizim için ve bu durum eskişehirde asla ve asla yadırganmazdı.
şimdi nasıldır bilmiyorum ama hiç yaşlanmayan hep genç kalan özlediğim şehirler arasındadır
Abartıldığı kadar güzel bir yer olmayan,büyük şehirden geldiyseniz sıkılma ihtimalinizin olduğu,fazla etkinlik bulunmayan öğrenci şehri.
Buradaki üniversitelerin eğitim kalitesi de düşük olduğu için genelde üniversiteyi sevişmek için okuyan gençler oluşturur öğrenci profilini,1 sene okuyup kalitesizlikten bıraktığım Anadolu üniversitesine ev sahipliği yapar ayrıca.
adı gibi olmayan yer. Gayet modern ve çağdaş şehrimiz.
"öğrenci şehri" yaftası vurulan, sık sık gece hayatının ya da adalar tarafının öne çıkarıldığı ancak doğası gözden kaçan şehir. özellikle frig vadisi tarafında hem tarihi hem de kamp atılacak mükemmel yerleri mevcuttur. sakarı tarafında ise adeta akdeniz iklimi hakimdir. kışın bile ılık olur ve kış kampı için idealdir. ayrıca mihalgazi tarafında müthiş bir kış tatili de yapabilirsiniz gayet ucuz fiyatlara. geceliği 20-80 tl arasında değişen evlerden tutabilirsiniz kamp yapmasanız bile.
Şu anda üniversiteyi okuduğum, ilk defa hayatı gördüğüm, birçok ilkimi yaşadığım şehir
seyahat için bir günün yettiği şehirdir. istanbul'dan bu şehre teşrif etmeyi düşünen okuyu arkadaşlar için:

- pendik'ten erken saatte kalkan hızlı trene binilir, kabaca 3 saatte şehre varılır.
- indikten sonra müzeler sırasıyla gezilir, (detay detay gezileceğini varsayarak saat 14:00'e kadar müzelere vakit ayırıyorum)
- takibinde acıkan bünye için çibörek yenilmesi gerekeceği kanaatindeyim. (çiğbörek değil çibörek)
- sonra havanın durumuna göre sazovaya gidilir.
- tramvaya binilir ve çarşı turlanır. bu tip aktivite sevmeyen arkadaşlar için çarşı yürüyerek de gezilebilir diyebilirim.
- yarım saatinizi odun pazarı evlerine ayırmanız yeterlidir. (bu amaç sizi biraz bayır çıkaracak)
- nezih bir mekanda kahve içersiniz, bu sayede gerçekten bir öğrenci kenti olduğunun farkına varacaksınız.
- ilerleyen saat sizi dönüş yolculuğu için istasyona götürecektir. bitti ve gitti.
kesinlikle gezilmesi gereken bir şehir.
insanlarının sıcakkanlı ve misafirperver olmaları,
ulaşım konusunda sıkıntı çekmeden gezebilecek olmanız gibi bir çok neden var.
4 sene üniversite okuduğum şehir... Başlar, gelişir ve biter. En çok yeni gelen ve terk eden sever. Eski bir şehirde seneler geçer ve imgeler kalır geriye. Fakat öyle Sazova'da, Odun Evleri'nde falan değil. Ara sokaklarında, marketlerinde, çarşısında, tren istasyonunda, en çok da tramvay raylarında. Bazen dans eden kalabalığın tam ortasında ve bazen küçük bir evin penceresinde eskitilir zaman. Okul yolunu ve saniyelerin senelere dönüştüğü puslu mavi derslikleri de çıkartınca, bir kaç arkadaş, bir şişe şarap ve soğuk bir rüzgardan başka ne kalır ki hatırda...
/ 5