en yakındaki kitabın 95. sayfasından alıntı

/ 2
“Ne yapıyorsunuz? Niçin ağlıyorsunuz?” diye sordu. “Görmüyor musunuz, bu geceden ve bu tabiattan ayrılmak sizi ağlatıyor. Sakın ellerinizi gözlerinize götürmeyiniz... ay altında ağlayan gözlere dokunmaya kimsenin, hatta sizin bile hakkınız yoktur. Bu gecenin bu kadar harikulade bir sonu olacağını ben bile tahmin edememiştim. Yanınıza gelip sizi yakından görmek istiyorum.”
- içimizdeki şeytan
her yaş ve bir yaştan diğerine her geçiş, farklı farklı mutlu ve mutsuz olma biçimlerinin izlerini taşır. schopenhauer, sadece zamanın öznel algısı ile mutluluğun arasındaki ilişki ile ilgili değil, bu konuda da çok önemli şeyler yazmıştır. büyük bir filozofun, metafizikten ziyade psikolojik kaynaklı konu ve sorunlarla ilgilenmiş olması şaşırtıcı gelebilir, ancak böyle olmuştur.

eugenio borgna- ruhun yalnızlığı
Birbirimizi görmeyeli yıllar olmuş gibi, bakıştık bir süre. Ben, içimden, bakışmak dokunmaya ne kadar yakın böyle, diye geçirdim o sırada. Sonra, o, ayağa kalkıp hızla soyunmaya başladı. İlk kez cesaret ediyordu buna. Üstünde ne var ne yoksa, tek tek çıkarıp attı içimdeki uçurumlara. Birer tutam siyah bulutlarıyla gökyüzü kadar çıplak kalınca da, uzanıp yattı aklıma. Bir bakıma, bedeni aklımın coğrafyası oldu.

Ölü zaman gezginleri- hasan Ali Toptaş
/ 2