black mirror

spoiler verile verile bir türlü başlıyamadığım dizi.

her bölümünde işlediği farklı konular ile bir kez daha teknolojisi farklı bir pencereden sunan izlenesi dizi. sezonlarda daha fazla bölüm olmalı çok çabuk bitiyor bile denebilir.

izledikten sonra muhtemel gelen fikir "tası tarağı toplayalım köye yerleşelim"
açıkçası mutlu son pek yok ki zaten her bölümü farklı bir dizi.
ilk bölümünde beni tav etmiştir ve kaliteyi bozmamıştır.
bugün barış özcan'ın kanalında geç kaldığım bir videoda 4.sezon 4.bölümü anlatıyordu, kaçırdığım çok nokta varmış. diziye tekrar başlamayı düşünüyorum.
bazı bölümlerde de aşırı tepki verip (çok özür dileyerek) "ohaaaaa bu ne bu" demişliğim de olmuştur.
keyifli izlemeler (black mirror açılış müziği)

white christmas, fifteen million merits, the national anthem gibi aşmış bölümlere sahip dizi.

an itibariyle netflix platformunda susam sokağına doğru evrilmesini hayretle takip etmekteyiz.

beni o kadar etkilemeyen dizi. distopyalar güzel ama ağız açtırcak kadar olduğunu düşünmüyorum. herkes çılgın yorumlar yazınca beklentiyi çok yükselttim galiba.

white bear bölümünü çok beğendiğim dizidir

netflix abonesi olduğum halde hiç izlemediğim netflix dizilerinden bir tanesi.

Final bölümü uykularımı almıştır. Gerçekten muhteşem bir dizi ama bazı bölümleri var ki insanın içine dert veriyor bunaltıyor rahatsız ediyor ardından keşke izlemeseydim diyorsunuz. Hatta final bölümünden sonra kendi kendime teknoloji bu kadar ilerlemeden ölmek istiyorum demiştim.

Bilim kurgu tarzında ingiliz yapımı televizyon dizisi.

bütün bölümleri muhteşemdi ama ‘black museum’ bölümü fevkaledenin fevkindeydi. dizinin bölüm sonlarında hep bir tedirginlik hissiyle dolarken bu bölümde derin bir nefes alıp oh çektim.

1 ayda 4. sezonda kadar gelince psikolojimin bozulmasına sebep olmuş dizidir. artık hiçbir şeye eskisi gibi bakamıyorum, çok etkiledi beni gerçekten çok. eski benden eser yok şimdi