ankara'yı özlemek

/ 3
Arkadaşlarla sakaryaya gidip biranın ucuz olduğu bir yerde oturup bir iki tane yuvarlayıp muhabbet etmek,seğmenlere çıkmak hatta ve hatta kızılay'da metrodan nereden çıkacağını hiçbir zaman tutturamamak bile özleniyormuş
Yaşarken; “ yahu ne özleyeceğim ben burayı” dediğim, şimdi deli gibi özlediğim ve bu özlemi insanın içine nasıl sirayet ettirdiğini çözemediğim şehirsin Ankara...
Sadece gerçek Ankaralıların anlayabileceği histir. Özlersin neden özlediğini bilmezsin. Öğrenciliğinin, gençliğinin geçtiği sokakları, dostları, aileyi, anıları, kafeleri(bolca kafe hayatı vardır), parkları belki binaları bile. Yapılacak şey sınırlıdır ama muhabbeti, dostluğu sğalm şehirdir. İnsanların yapabilecğei maksimum kötülük ve maximum iyilik bellidir. İstanbula gelen Ankaralılar 1-2 yıl boyunca mutlaka geri dönmeye çalışır. Dönemeyeceğini anlayınca kabullenir, sonraları ise her Ankaraya gidişinde buralar ne sessiz sakinmiş insan yok ya diye hiç yaşamamışcasına söylenir. Geri dönünce yine özler. Sarmal böyledir dostlar.

Dipnot: En çok kebapçıları özlenir. İstanbulda Aspavalarım, dönercilerim, Beyticiler yoktur. Vardır vardır da öyle fiyat performanslı heryerde lezzetli bulamassın. Beyti mesela en iyi Ankarada yaparlar.
hani gerçek ankaralı gibi bir sıfata asla sahip olamayacağıma ve böyle büyük söylemlere gerek olmamasına rağmen, iliklerime kadar hissettiğim şey. ama bence ankaradan ziyade ankaradaki anılar özleniyor. dolaylı olarak şehri de özlüyorsun yani.
/ 3