#tüm wilderwein entry'leri

Daha sonra kendi fikirlerimi de dile getireceğim.
''The many tourists who are brought
to the church on sight-seeing tours hardly notice the unique
character of the surroundings. They simply check off one of the
starred numbers in their guide-books and hasten on to the next
one''
Aslında yazarın hikayesi Roma'da bir okulda okuyan çocukların teneffuslerde okulun hemen yanında bulunan kilisenin önünde top oynaması ve turistlerin bu kiliseyle olan ilişkisi üzerine. Çocuklar oyuna duvarı da dahil etmişlerdir ve böylece duvarın dokusunu algilayabilme şansını, merdivenlerden düşen topu geri getirmeye çalışırken basamakların dokusunu algilayabilme deneyimine sahipken turistler, daha o kiliseye bakarken eş zamanlı olarak bir sonraki yer neresi diye haritaya bakarlar!
Gezgin çocuktur, başka bir yazarın degimiyle '' tourists are so stupid ''

Avrupalıların, Amerikalıların, bazı ortadoğu ülkelilerinin üretim gücünün de sebep olmasıyla birlikte ortaya çıkardığı o muhteşem araçlarla bu olayı gerçekleştirmesi vardır ki her bir noktasına ayrı saygı duyulur

Babamın gittiği yerlere beni de götürebilmesi için o küçük yaşımda donderdigim binbir numara sonucu onunla birlikte gitmekle en uç seviyede yaşadığımdı

Yeri geldiğinde altyazı eklediğim yeri geldiğinde altyazilari duzellitigim dahi oluyor, iddiayı büyütelim

Biz kültürel olarak yemeğin ya bizi tamamen doyurmasını ya da bildiğimiz tada kesinlikle uymasını bekleriz (domates biber yumurta üçlüsünün illa menemen olma gerekliliği). Kültürümüzün yanısıra sadelik ve yemeğin belirli bir enerjiyi sağlamak amaçlı bir araç olduğu fikirlerini benimsemek de çok daha büyük pratiklikler sağlayacaktır. En basitinden domates yumurta biber 3 farklı yemek haline gelir.

Bu öyle bir duygudur ki aklınızdan ölüm şeridi gibi yaşadıklarınız geçer
. O kadar hızlı bir sorgulama sürecine girersiniz ki kendinizden o anda beklemediğiniz asla ve asla yapmam dediğiniz bir sonuç yaratabilirsiniz (intihar dahil). Çok öğretici, büyütücü, kritik bir andır. Dikkatli kullanmak gerekir. Şunu da unutmamak lazım yüze yansıyan duygular arasında en zor gizlenebilendir belki de. Ben birkaç filmde denk gelmiştim ancak favori act Eminem lose yourself klibinin başlangıcıdır
Eminem lose yourself

Türkiye ölçekli bir siyaset algısı ise(chp, mhp, hdp, akp, ldp vs vs al birini vur ötekine) kendisine gezgin diyemeyeceğim insandır.
Gezen insanın önceden oluşturulmuş kalıplara inanma lüksü olduğuna inanmıyorum. Aslında başlık gezgin üzerine açıldığı için böyle yazıyorum yoksa hiçbir insanın böyle bir lüksüne saygı duymam. Şimdilik bu kadarla kalsın.

Okulun en yaramazı ve en çalışkanı olmak aynı esnada müzik yapmak basketbol oynamak resim yapmak sokakta deli gibi oyun oynamak kucaklar dolusu kitaplar okumak motor bisiklet, bisiklet binmek...
Anlayacağınız istediğim her şeyi aynı zamanda ve kesinlikle en kaliteli şekilde yaptığım o zamanı özlüyorum. Büyüyünce hayatla birlikte başka yürüyor ancak şu anda da pek bir farkım yok.

(bkz: do not go gentle into that good night)
(bkz: dylan thomas )
Kendisine sir demekten hoşlandığım nadide insanlardan olan anthony Hopkins 'den dinlememek de olmaz
Anthony Hopkins - don't go gentle into that good night
Do not go gentle into that good night,
Old age should burn and rave at close of day;
Rage, rage against the dying of the light.

Though wise men at their end know dark is right,
Because their words had forked no lightning they
Do not go gentle into that good night.

Good men, the last wave by, crying how bright
Their frail deeds might have danced in a green bay,
Rage, rage against the dying of the light.

Wild men who caught and sang the sun in flight,
And learn, too late, they grieved it on its way,
Do not go gentle into that good night.

Grave men, near death, who see with blinding sight
Blind eyes could blaze like meteors and be gay,
Rage, rage against the dying of the light.

And you, my father, there on the sad height,
Curse, bless, me now with your fierce tears, I pray.
Do not go gentle into that good night.
Rage, rage against the dying of the light.

İnsan kalitesi öyle bir ambiyansa sahiptir ki öncesinde hangi tanıma yerleştirmeye çalışırsan çalış yetersiz kalırsın ve bunu o ambiyansa maruz kaldığınızda çok iyi anlarsınız. Münzevi bir varlığa denk gelmiş gibi hissedersiniz.