#tüm songlkaradeniz başlıkları
Birine duygusal manada tutulmaktır. Bir kişiyi görmek sana mutluluk ve sevinç veriyorsa o kişiye muhtemelen duygusal olarak bağlanmışsındır. Bu dozunda olunca kötü bir şey değildir esasında. Fakat bazen insan bağlanmaktan korkuyor. Çünkü karşındakinin de sana aynı şekilde bağlandığından emin olamıyorsun.
Ayrıca birde fiziksel olarak bağlanmak vardır. İşte eğer o zevk için yapılıyorsa fazlasıyla keyifli olabilir.
Edit:Denememiş olmam denemek istemediğim anlamına gelmez. (İçimdeki piç yan konuştu yine. Kendini ifşa etmekten vazgeç artık)*
Ayrıca birde fiziksel olarak bağlanmak vardır. İşte eğer o zevk için yapılıyorsa fazlasıyla keyifli olabilir.
Edit:Denememiş olmam denemek istemediğim anlamına gelmez. (İçimdeki piç yan konuştu yine. Kendini ifşa etmekten vazgeç artık)*
Uyurken ışığı engelleyen şey. Benim gibi ışıkta uyuyamayan bir insansanız eğer sizin için mükemmel bir icattır.
Bağlanır. Her manada.
Evlilik hatasına düşen insanların ettiği yeminlerden biridir. yalan beyan vermektir. Çünkü asla ölünceye dek sürmez. Yani en azından sonu cinayetle biten bir evlilik değilse. Malum ülkemizde sayısı azımsanamayacak bir “ya benimsin ya kara toprağın” kafası olduğu için bazen gerçekten ölüm ayırana kadar sürüyor evlilikler.
Basın konseyi tarafından belirlenen etik kurallardır. Her basın çalışanının meslek etiği gereği uyması gerekli olan 16 kuraldır. Cezai bir yaptırımı yoktur. Kınama gibi yaptırımları mevcuttur sadece. Bu sebeple daha çok kişinin iş ahlakı insiyatifinde bir durumdur.
Bu 16 madde şöyledir:
1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapılamaz.
3. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapılamaz.
4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
7. Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlanamaz.
8. Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen gösterilir.
9. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
10. Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez.
11. Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
13. Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır.
14. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
15. Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.
Basın meslek ilkeleri
Bu 16 madde şöyledir:
1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapılamaz.
3. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapılamaz.
4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
7. Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlanamaz.
8. Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen gösterilir.
9. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
10. Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez.
11. Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
13. Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır.
14. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
15. Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.
Basın meslek ilkeleri
Çok doğru bir atasözüdür. Kelimelerin silahtan daha güçlü bir savunma mekanizması olduğunu ifade eder.
Edit: birde abimin eline kalem batırdığımda kalemin keskinliğini doğruladım. Yani test edilip onaylanmıştır. *
Edit: birde abimin eline kalem batırdığımda kalemin keskinliğini doğruladım. Yani test edilip onaylanmıştır. *
Liderlik yönü kuvvetli, ilişkide baskın olmaktan çekinmeyen ve tutkulu hatunlardır. Manüpüle edilmeye tahammül edemezler. Özgüvenleri yüksektir. Gücü elinde tutmak güvende hissetmelerini sağlar. Ekonomik özgürlüklerini elinde tutarlar.
Edit: bende mi alfayım acaba? Bilemiyorum altan, bilemiyorum.*
Edit: bende mi alfayım acaba? Bilemiyorum altan, bilemiyorum.*
ayak fetişizmi‘nin el versiyonudur. Bende de bir parça olduğunu, ukrayna’dayken saksafon çalan bir sokak müzisyeninin elleriyle yaptığı o sanata bakakalırken fark etmiştim. Bendeki el güzelliği algısı zariflikten ya da estetiklikten çok o ellerle yaptığı işle ilgili. Bir enstrüman çalması, yazı yazması, kamera kullanması ya da beli kavraması gibi unsurlar beni etkiliyor daha çok.
Edit: kendimi ifşa etmeyi bırakmam gerek artık.*
Edit: kendimi ifşa etmeyi bırakmam gerek artık.*
ahmet ümit’in aşka dair hikayelerden oluşan enfes kitabıdır. Her bölümde aşkın farklı bir halinin işlendiği kitapta şüphesiz en can alıcı kısım kitaba ismini veren son hikayedir.
“İşte böyle rafo... anlat, dedin, anlattım. Bu gece artık son demiştim kendime. Artık o bara gitmeyeceğim. Olmadı rafo, yine geldim. Nasıl ki bir köpek, onu terk eden sahibini bırakmaz, kokusunu aldığı her yerde peşinden koşar durur, ben de öyle oldum işte rafo. Stefan beni istemediği halde, bir başka kadın için beni terk edip gittiği halde ben onu bırakamıyorum, sahibini arayan bir köpek gibi hala peşinden koşturup duruyorum...”
“İşte böyle rafo... anlat, dedin, anlattım. Bu gece artık son demiştim kendime. Artık o bara gitmeyeceğim. Olmadı rafo, yine geldim. Nasıl ki bir köpek, onu terk eden sahibini bırakmaz, kokusunu aldığı her yerde peşinden koşar durur, ben de öyle oldum işte rafo. Stefan beni istemediği halde, bir başka kadın için beni terk edip gittiği halde ben onu bırakamıyorum, sahibini arayan bir köpek gibi hala peşinden koşturup duruyorum...”
Kişinin acı, öfke ve kırgınlık gibi duygularını içinde aşırı biriktirmesinin sonucunda yaşadığı katarsistir. İçte biriken yoğun duygular bir süre sonra kendi yöntemiyle dışa atılır. Böylesi bir anı 20 yaşındayken yaşamıştım. Babama olan 20 yıllık acımı, öfkemi ve kırgınlığımı bir gece ansızın çığlıklar atarak atarak dışarı vurmuştum. İçimde tuttuğum ne varsa haykırmıştım suratına. Sonrasında bir yıl ne konuştum ne de görüştüm kendisiyle. İşin sonunda öylesine duygusuz bir noktaya gelmiştim ki ben bile kendime epey şaşırmıştım. Neyse sonrasında annem ve abimin ısrarları sonucu görüşmüştüm. Normale dönmüştük. O patlama anı içimde tuttuğum 20 yıllık travmamı hafifletmemi sağlamıştı. Sanırım o zamandan beri iyileşmek için iyi adımlar attım. Ruhum artık eskiye nazaran daha huzurlu en azından.