#tüm songlkaradeniz başlıkları

“Çikita muz” ve “nane şekeri” şarkılarıyla insan ruhunu bataklığa sürükleyen kişi. Düşmeyin, düşürmeyin kimseyi o batağa.
Sık sık başıma gelen şey. Özellikle şu son 3 gündür artış gösterdi. Beynimin içinde sürekli iş bulmakla ilgili düşünceler, umudumun kırılması hissi beni çıldırtıyor. Yine depresyon moduna girmek üzere olduğumu fark ettim. Bundan çıkmam gerektiğinin farkındayım ancak her seferinde tekrar koynuna çekilmeyi beceriyorum bir şekilde bu hissin. Kitap okuma oranım bile düştü bir süredir.
Netflix’in komedi-dram türündeki dizisi. Otis, annesinin seks terapisti olması sebebiyle belli bir bilgi birikimine sahip bu konuda ve bunu öğrenen maeve durumu fırsata çevirmeye karar verir. Maeve’in etkisiyle otis okulda gizlice seks terapistliği yapmaya başlar.
“Bir bedeli var, çok büyük bir bedeli var.
Bir sözün veya bir dokunuşun.”

Yazdığımız her bir kelimenin, fısıldadığımız her bir sözcüğün ruhta yarattığı derin etkiler vardır. Kelimelerin etkisidir bu. Ve bize bir bedel ödetir bu etki. Aşk, nefret ya da öfke. Her biri aynı zamanda kelimelerin yarattığı etkidir. Bir adamın tek cümlesiyle bizi apansız bir tutkuya sürüklemesi gibidir bazı etkiler.
İnsanı rahatlatır. Üzgünken, mutluyken ya da heyecanlıyken birine sarılma ihtiyacı duyumsarız bazen. Karşılıklı bir güven yaratır. Huzur verir aynı zamanda. Birde sarılıp uyumak vardır ki tadından yenmez. Sarılalım birbirimize. Hatta herkes cuddle buddy olsun bence. Çünkü sarılmak gerçekten büyük bir ihtiyaçtır.
Beyoğlu’ndaki modern sanat eserlerin yer aldığı müze.
Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından kurulan müze türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olma niteliği taşımaktadır.

Edit: geçtiğimiz şubat ayında gidip gezdim. Kesinlikle görülesi bir müze.
Dolunay’ın denizde yarattığı gel-git etkisinin bir türevi ruhumda yaşanmaktadır. Duygusal bir ruh haline soktuğu yetmezmiş gibi bir de uykumu kaçırır her seferinde dolunay. Fakat yine de Dolunay’ı sevmekten asla vazgeçemiyorum.
askeri darbe.
12 eylül 1980 saat 03:59'da türk silahlı kuvvetlerinin emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği darbedir. dönemin genelkurmay başkanı orgeneral kenan evren tarafından ilan edilen darbenin sonuçları fazlasıyla ağır olmuştur.
kenan evren'in idam ettirdiği 17 yaşındaki erdal eren'e istinaden söylediği "asmayalım da besleyelim mi?" sözü darbenin ne derece kanlı olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Neredeyse her işe yarayan nesne.

(bkz: ip atlamak)
“Laleli bir içeriye gir ipten tut dışarıya çık.”*