#tüm seyyahnerede-0 başlıkları

konformist genelin sandığı gibi konforcu, konforu seven anlamına gelmemektedir. uyum sağlayan, sıkıntı çıkarmadan kabul eden, boyun eğenanlamına gelmektedir ve fransızcadan türkçeye geçmiş bir kelimedir.
aynı zamanda 1970'de fransa italya almanya ortak yapımı politik dramatik filmdir. filmin ilk gösterimi berlin film festivali'nde yapılmıştır.
aydın millipark. yasakmış bilmiyordum. gece domuzlar gelip çadırımın yanında yatmıştı. sabah görevli gelip yasak olduğunu söyledi. haber vermicem ama parkın açılış saatine kadar saklan demişti. atlı jandarma dolaşıyormuş görürse cezası varmış. iyi yırmıştım vallahi
trump'ın 48 saat içimde suriye için karar alacağız sözünden sonra rusyadan cevap gelmişti. "eğer füze atarsanız vururuz" diye.
bugün trump twitterdan yazı paylaştı "Hazır ol Rusya, çünkü onlar geliyor olacak, güzel, yeni ve 'akıllı'! Gazla öldüren ve bundan keyif alan bir hayvanla partner olmamalısınız" diye.
az önce ben bu yazıyı yazarken bilgi geldi. abd yeni bir yazı paylaşmış "rusya'yla ilişkilerimiz soğuk savaş döneminden bile kötü ama buna gerek yok. rusya'nın ekonomisini düzeltmesi için bize ihtiyacı var, bunu yapmak çok kolay. tüm ülkelerin işbirliği yapması gerekli. silahlanma yarışını durduralım mı?" diye.

bilgi geldikçe editleyeceğim. akşam da kendi yorumumu yazarım
beşiktaş iskelesinin orada yer alan restouranttır. 2 kişi ortalama 40-45 lira hesap gelir. adanasını beğenerek yerim. açık ayranı tavsiyedir. ikram olarak salçalı lavaş salata ve ezme getirirler.
temiz güleryüzlü ve donanımlı doktorların çalıştığı hastanedir. muayene ücretlerini biraz fazla bulsam da eğer çok önemli bir sağlık sorunu yaşarsam burada tedavi edilmek isterim açıkçası.
buralar zamanı gelince değerlenecek, rez at bekle.
belki bir çoğunuz katılmıyorum diyecek ama arkadaşlar şuan 3. dünya savaşındayız. kimse bize dünya savaşları şu şekilde olur diyerek genelleme yapamaz. dönem değiştikçe savaşların da evrilmesi olağandır.
1. dünya savaşının amacı osmanlıyı parçalamaktı. 2. dünya savaşının amacı osmanlıdan alınan toprakların avrupa ülkelerine adaletsiz dağılmasıydı. yani sıkı bir birlik olarak görülen avrupa 70 sene önce kendi aralarında amansız savaş halindeydi. şuan 3. dünya savaşındayız. büyük güçlerin kendileri yerine piyonları kullanıp müslüman topraklarda yaşayanları birbirine vurdurması.
15 temmuz darbe girişimini çok iyi anlayıp yorumlamalıyız. bunun için de 1990 sonrası müslüman topraklardaki yaşananlara bakmalıyız. 90'da sovyetler birliği çöktü. ve abd-nato tarafından yeni dünya düzeni oluşturuldu. bu düzende asıl düşman fundamentalist müslümanlar oldu. eski düşman komünizmdi ve yenildi. artık müslüman ülkelere seri darbeler yapılmaya başlandı.
1. darbe cezayir : islami selamet cephesi seçimleri kazandı ama fransa destekli ordu darbeyi patlattı.
2. darbe bosna : yugoslavya dağıldı. bosna referandumla bağımsız oldu. bunun üzerine sırp ordusu islamci lider aliye izzet begoviçin önderliğindeki bosna halkının kararını tanımaz ve (*modern, insancıl, çağdaş denilen avrupanın göbeğinde) katliam yapar.
3. darbe çeçenistan : ruslar ve sırplar tarafından halen katliamlar devam etmekte
4. darbe hamas : herkesin gözü önünde demokratik yollarda seçimi kazanan haması abd israil ab kabul etmez ve filistini bölerler.
5. darbe refah : türkiyede seçimde sandıktan birinci olarak çıkar ama bir yıl içinde darbeyle düşürülür
6. darbe afkanistan : abd ve nato tarafından işgal edilir.
7. darbe ırak : abd ve nato tarafından işgal edilir. nükleer silah yokmuş denir ve özür dilenir. konu unutulur. sonuç: ırak paramparça.
8. darbe arap baharı : bu bahaneyle abd, müslüman ülkelerdeki fikir adamları, ilim adamları vedin adamlarını hapislere atar işkence ile öldürür.
9. darbe suriye : müslüman kerdeşlere karşılık esad desteklenir. ve ülke kan gölüne döner.
10. darbe libya : kaddafi indirilir ve linç edilir.
11. darbe mısır : Muhammed Mursi nezdinden İhvan’a Yapılır.
12. darbe türkiye : 15 temmuzda denenir başarısız olur

sonuç olarak 3. dünya savaşının amacı müslümanı müslümana öldürtmek ve bu sırada modası geçmiş silahlarını bizlere satmaktır. böylece silah depolarında yeni moda silahlarına yer açmaktır.
peki ya 4. dünya savaşı?
zayıflamış ve gücünü yitirmiş müslüman ülkeleri işgal hareketi olacaktır.
4. dünya savaşından sonra ne olacak?
bu konuda birçok teori ve distopya üretilebilir ama görünen ve bana göre mantıklı gelen şudur : kapitalizm çökme yolunda ilerlemektedir. herhangi bir hamle yapılmazsa çökmek zorundadır. çünkü kapitalizmin besini kaynaklardır ve kaynaklar şuanki nüfusa ve kapitalizmin getirdiği tüketim çılgınlığına yeterli olmamaya başlamıştır. abd dünya üzerindeki gücünü kapitalizmden almaktadır ve çökmesine izin vermeyecektir. dünyanüfusunu azaltmaya yönelik savaşlar ve hamleler yapmaktadır. cevaba gelirsek; 4. dünya savaşından sonra kölelik tekrar yükselecek ve amaç müslümanları köle yapmak olacaktır. kapitalizmin kaynakları müslüman topraklarda yetişecek, müslümanlar abd ve ab'nin kölesi haline getirilmeye çalışılacaktır. dünyada ayakta sadece birkaç ülke kalacak. ab birleşerek ayakta kalabilecek, abd daimi dünya lideri olacak, rusya çinin desteğiyle, çin ise nüfusu sayesinde ayakta kalabilecek. israil ise yeni dünya düzeninin isviçre'si olacak.
yıl olmuş 2018 hala düz mü diye tartışılan yerdir. birçok farklı ülkenin gönderdiği dünyanın etrafında dönen binlerce uydu ile fotoğraflarının çekilmiş olmasına rağmen, gece gündüz oluşumu, eksen eğikliği falan filan bunca kanıt varken neden hala bu tartışılır bilinmez.
Ahmet Hakan Coşkun, gazeteci ve televizyoncudur kendisi. şuanda Hürriyet gazetesi CNN Türk ve Kanal D'de çalışmaktadır.
eskiden kendini islamcı olarak nitelendiren ama objektif olmaya çalışırken islamcıları kendine küstüren sonraları kendi de islamcılara küsen düşünce adamıdır. islamcılar sevmez, solcular takmaz, laikler kafası karışık beğenenler de olur beğenmeyenler de. aslında rüzgar ne tarafa eserse o tarafa giden biridir kendileri. muhalif olmayı "her şeye muhalefet etme" zanneden yazardır. açıkçası bana güven vermiyor ama yazdığı bazı yazıları ve her partiden insanı sıkıştırmaya, sorgulamaya çalışmasını doğru buluyorum.
açıkçası konuştukları ve yazdıkları benim düşüncelerime ters bir insan. hele hele çözüm sürecine destek vererek çok büyük bir yanlışa ortak olmuştur.
yaptığı konuşmalarda radikal olduğunu söyleyen ahmet hakan'la eğer birgün karşılaşırsam sormak istediğim tek birşey var o da " kaç paralık radikalsin"
rusyanın başkanıdır. kgb'den yetişmiştir. sert mizacı vardır ve şuanda dünyadaki liderler arasında en başarılı liderdir. yaşanan olaylara ne ani tepki verecek kadar basit düşünür ne de olayın arkasındaki amacı ve sorumluları cezasız bırakır. diktatörvari hareket eder ve gerçekten ülkesinin iyiliği için en doğrusunu yapmaya çalışır. bu da halk tarafından sevilir. türkiye ile olan uçak krizinden sonra bozulan ilişkiler şuanda eskisinden daha sağlamlaştı. bunda ABD'nin ortadoğu politikasının ve fetö olaylarının da rolü var tabiki.
ağlatan hüzünlendiren ve tarihimize kara leke olarak geçen bir olaydır.
tarih 1944 ismet inönü dönemi.
stalinin, moskof yönetiminin zulmünden kaçan azeriler boraltan köprüsünü geçerek aras nehrinin yanındaki türk karakoluna sığınırlar. karakoldaki komutan bu durumu ankaradaki yetkililere bildirir. o sırada moskof yönetimi ankaradan, türkiyeye sığınan azerilerin geri verilmesini istemiştir. ankaradan karakoldaki komutana kesin bir emir verilir. "azerileri geri verin". komutan duyduklarına inanamaz ve emri 3 defa tekrarlatır. emir nettir. "azeriler iade edilecek". komutan sığınmacıları grup grup teslim etmeye başlar. ilk grubu gönderir. sığınmacılar boraltan köprüsünü geçip iade edilince elleri bağlanır ve hemen infaz edilir. olayı gören komutan hemen ankaraya durumu iletir. ankara emri tekrar eder ve hepsinin geri gönderilmesini söyler. türkiyeye sığınan azerilerin hepsi geri gönderilir ve infaz edilir. olayın ardından azeri şair murat ümit darga tarafından şu dizeler yazılır.

Boraltan bir köprü,
Aşar geçer aras’ı,
Yuğsan aras suyuyla,
Çıkmaz yüzün karası.

Karası, karası,
Merhamet fukarası,
Karası, karası,
Merhamet fukarası.

Düşman bekler karşıda,
Önüne kattı beni,
Can alınan çarşıda,
Kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri,
Merhametsiz birine,
Beni siz vursaydınız,
Şu gavurun yerine.