#tüm puffin-love entry'leri

bir yıl aiesecer olarak gönüllülük yapmış ayrıca global volunteer programıyla güney asyaya gitmiş biri olarak kimseye tavsiye etmediğim öğrenci organizasyonu.

projeleri işleten öğrenciler dünyadan haberi olmayan, ingilizceleri bozuk, tamamen "international ortamım olsun ama çoğunluğu avrupalı olsun en güzeli/yakışıklısı da manitam olsun sonra hepsiyle selfie çekeyim millete hava atayım" kafasındaki üniversite öğrencileri. liderlik kapasitesi, dünya barışı hedefi falan sadece isim olarak var ve projenin amacı, kişiye kazandıracakları vs umurlarında değil. içlerinde bulunduğum bir yıl boyunca sorun çıkmayan bir proje görmedim, sırf gittiğim projedeki sorunları yazmaya kalksam kitap çıkarırım, insanların beceriksizliklerinin arkasını toplamaktan derslerime vakit. kalmadığından bıraktığım organizasyondur aiesec.

uzun lafın kısası insanı parasıyla rezil eden organizasyondur. staj programı olan global talent ile ilgili de tamamen aynı şeyleri söyleyenebilir. onda da danışmanlık ücreti vs bir sürü para alarak kendi başınıza bulabileceğiniz staj programlarına alırlar hepsi bu.

bu arada global talent'ın staj programı adına kanarak yaz stajı sormaya gelen bir çok üniversiteli başvurur. staj programı dedikleri yeni mezunlara yönelik yaklaşık 6 - 12 ay süren programlardır, zorunlu yaz stajı değildir. staj sormaya gelip kendinizi projeye göndermeye çalışılırken bulabilirsiniz.
insana türkiye'ye exchange öğrenci olarak gelmiş de bir dönem sonra geri dönecekmiş gibi hissettiren sendrom. çoğu kişi için ders çalışmaya odaklanamama yemeden içmeden kesilme, çevreye bir çeşit gelişmemiş uzay medeniyetine gelmiş gibi bakma şeklinde görülen erasmus sonrası depresyonu. bazılarında ise sadece derse odaklanıp sosyal hayattan tamamen kopma, insanlarla konuşmama, iletişimi kesme şeklinde görülen sendrom. bir süre sonra öğrenci normal hale dönecek ancak hiç bir zaman telefonda eski fotoğraflara bakmadan duramayacaktır.
izlandanın mor temalı hava yolu şirketi. indirimli zamanlar haricinde izlandaya en ucuza uçuş bulabileceğiniz şirkettir. bilet satışlarında bagaj kilosu değil bagaj sayısına göre para alıp her bagaja maksimum 20 kg'a izin vermektedir.
bu da websitesi

düzenleme: batmışlar
çoğu gezginin derdi. sosyal medyanızı görünce gaza gelip "yaaa bi dahaki sefere beni de alsana yanına" dedikten sonra plan yapmaya kalkınca ailem/sevgilim/komşular/falanfilan izin vermiyor zaten param yok biriktircektim ama olmadı hede hödö diyen insanlarla çevrili iseniz zaten o kişiyi yanınızda sürüklemeye kalkmak hiç iyi bir fikir değildir, yolda insanı katil eder bu tür kişiler değmez. yol arkadaşı bulmak ruh eşi bulmaktan zordur, akışına bırakın şimdilik tek başına gezin, bir gün çıkarsa yol arkadaşıyla da gezme tecrübesi edinirsiniz.
etrafa bakmaktan arkadaşınıza yediğinize içtiğinize odaklanamayacağınız gezgin konseptli restoran-bar. üst katı da hosteldir. herşey çok lezzetlidir, ortamı güzeldir.
izlanda ziyaretinde mutlaka gidilmesi gereken milli park
yer bulabilmek için haftalar öncesinden internet sitesinden yer ayırtmak gerekir, fiyatlar akıllara zarar derecede uçuktur giriş saatine göre biletler verilir en ucuzu sabah 7 - 8 civarı olandır. çıkışlar serbesttir istediğiniz zaman ayrılabilirsiniz. suyu aşırı sıcaktır ve sürekli içeride kalmak terleyip su kaybettirebilir, yanınıza bol mineralli hatta içine azıcık tuz katılmış su almak hayat kurtarıcı olacaktır, orada birşeyler yiyip içmeye kalkarsanız yine epey paranız gidecektir. su aşırı sıcakken dışarısı da aşırı soğuk olacaktır, girip çıkarken şoklanmaya hazır olun ani değişimlerden sersemleyebilirsiniz. killi su saçları öyle bir düğümler ki duşlarda saç kremi verirler tarağı yanınızda getirin, şampuan da paralıdır. dönene kadar kafam kilden kaşınır derseniz yanınıza almalısınız. saç kurutma makinesi neyse ki soyunma odalarında vardır. içeride beleş wifi (tabi telefonunuz suya dayanıklı ise) vardır bol bol fotoğraf çekip anında yükleyebilirsiniz. buhardan kaynaklanacak bulanık fotoğraflar için şimdiden çözüm üretin yoksa çektiklerinizin %95i düz beyaz olacaktır. turislerin kaynaştığı herkesin güleryüzlü olduğu çok güzel bir ortamı vardır. o manzara eşliğinde yüzmeye başlayınca zaman duracak ve sonsuza kadar orada kalmak isteyeceksiniz.
vize başvuru sürecinde çok zorluk çıkmış, sürede gecikme olmuşsa ve o ülkeyi ziyaret etmek gerçekten çok isteniliyorsa olabilecek hadise. kişi rahatlamalı (rahatlayamadı), kafaya takmanın vizenin çıkmasını sağlamayacağını bilmeli (ciddi mi) ve sonucu beklemelidir.
hibeli gönüllülük projeleri. genelde proje konuları çocuklar, dil, çevre, mülteciler üzerinedir. katılan gönüllüler avrupa komisyonunca tanınan youthpass sertifikası alır. her projenin başvuruda istediği şeyler farklıdır, cv ve motivasyon mektubu hepsinde gereklidir bazı projeler bir dakikalık konusu size kalmış bir video da isteyebilir. kısa dönem ve uzun dönem bir sürü proje vardır evs database incelenerek hepsi görülebilir. gönderici kuruluş bulmak kolaydır ancak gönüllüyle her konuda ilgilenen destekleyen bir gönderici kuruluş bulmak zordur. türkiye'de bu iki kurum en çok evs gönüllüsü gönderen kurumlardır. çekinmeden iletişime geçebilirsiniz izmir'de pi gençlik derneği ve çanakkale'de koza gençlik derneği

evs gönüllüleri için ingilizce şartı aranmaması, sadece belli bir genç yaş aralığı olması, masraflarınızın karşılanması, bir sürü ülkede (bir kısmı avrupa dışında) bol bol proje olması doğrudur, evs'nin olayı budur. herhangi bir evs tanıtım etkinliğine giderseniz size bunları söyleyeceklerdir sonra kültürel etkileşim, yeni dil becerileri, seyahat vs diye hayal kurup giderken detaylar biraz havada kalır. şöyle ki;

belli bir ingilizce şartı aranmaması ingilizce bilmeden projeye kabul edilebileceğiniz anlamına gelmez, sadece projeyi yapan organizasyonun gönüllü alımında kendi standartlarını koymasına izin verir. proje için gereken diğer yeterliliklerinize de projeyi yapan kurum karar verecektir. yani başvurduğunuz projeye ne kadar çok talep varsa o kadar kalifiye olmanız gerekmektedir. iskandinav ülkeleri gibi herkesin gitmek istediği yerlere başvuruyorsanız ileri seviye ingilizce bilmeniz, son derece iyi bir cv ve motivasyon mektubu göndermeniz gereklidir yoksa alınma şansınız neredeyse yoktur, hatta bu ülkelerin projelerine alınmak için daha önceden gönüllülük tecrübesine sahip olmak gibi başka özellikler de gösterebilmek gerekebilir, rekabet o kadar fazladır. daha az talep gören genelde balkan ülkelerinde olan projelerde ise kendinizi ifade edecek kadar bir ingilizce yeterli olacaktır. okuduğunuz bölümün yaptığınız projeyle yakın olması mesleki bir şey yapacağınızdan değil ama konuda cahil olmadığınızın kanıtı olacağından alınmanız için avantaj olacaktır. başvuruda gönderdiğiniz belgeler beğenildiği taktirde ikinci aşamada skype ile görüşme vardır. standart mülakat soruları sorulacaktır. neden bu proje, neden bu ülke, neden sizi alalım vs. gerilmeyin, sorulara akıcı şekilde cevap verin, eğer kabul edilirseniz bir de vize sürecini atlatırsanız agh hayatınızın harika bir tecrübesi olarak yerini alacaktır. kesinlikle anlatılmaz yaşanır bir olaydır herkesin tatması gereken muhteşem bir tecrübedir.

not: çoğu ülke gönüllülük projesine gidenlerden vize parası istemez. istese bile projeye sponsor olan kurum bu parayı karşılar. vize için bu bilgiyi araştırıp konuyla ilgili yanınızda belgesini getirmeniz fazlasıyla tavsiye edilir yoksa böyle tecrübeler edinebilirsiniz bu konuda çok fazla vize başvurusu olmadığı için çalışanlar sizi yanıltabilir en iyisi migration office'ten alınacak resmi bilgidir.
izlanda'da buzu ve magmayı aynı anda görebileceğiniz bir dağ.
izlandacada j harfi y olarak okunur
iki tane aynı harf yanyana gelince k+harf olarak okunur
yani ll harfleri kl olarak okunur
yani "eyya fyakla yökukl" diye okunur. biraz egzersizle mümkündür.
(bkz: izlancada)
(bkz: vaðlaheiðarvegavinnuverkfærageymsluskúraútidyralyklakippuhringur)