#tüm palkplak entry'leri

ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. içim kalabalık çekiyor. insanlar çekiyor. çocuklar istiyorum: haşarı, sarışın, esmer, edepsiz... seyahatler çekiyor içim.
zamanına yetişemediğim için hep özendiğim aktivitedir. internet üzerinden ulaşmıştım bunu ilk duyduğumda fakat bana en keyif vereni bir otobüs yolculuğunda (firmasını hatırlamıyorum) ekran menüsünde böyle bir sekme vardı ve ben de iki tane tiyatro dinlemiştim. o andan aldığım zevki anlatamam, yoldasınız ve karşısınızdaki ekran radyo tiyatrosu olan bir ekran. hatırlamadığım cağnım otobüs firması...
(pamukkale olması muhtemeldir, böylesi ondan çıkar gibi geliyor)
bu konunun bana eskisi kadar itici gelmediğini yeni yeni fark ediyorum . önceden ben de herkesin bunu samimiyetten yoksun olarak ve adeta bir katalog oluşutururcasına sadece amaç uğruna yaptıklarını düşünüyordum. fakat şimdilerde bunu kendilerini mutlu etmek için bir araç olarak görebildiklerini gördüm. yani sinemaya gitmek, kitap okumak, müzik dinlemek/yapmak tarzında olumlu gördüğümüz etkinliklerin de çıktısı olan şey gibi tıpkı: kendimizi mutlu edebilmek, yaşadığımızı hissetmek.
dün akşam yakın bir arkadaşım mezuniyetinde o şehirde bulunamayacağı için kep yerine şapka atarak video çekip bunu mezuniyet gününde arkadaşlarıyla aynı şekilde ve zamanda paylaşacağını söyledi. hatta bunun üzerine epeydir plan yapıyormuş kep mi atsam şapka mı atsam gibi detaylarıyla. evet ben bu eksiklik hissini anlayamam. bir yerde bulunmuyorsam bulunmuyorum demektir. fakat çevremde ve çok sevdiğim kişilerde o kadar çok “beni de oraya shopla ekleyin, görüntülüde ben de selfieye gireyim” gibi istekler oluyor ki onların samimiyetini bildiğimden dolayı şunu söyleyebiliyorum artık: bu, insanların sevmek ve anı yaşamak biçimi. kullanmayan/az kullanan kesim için eleştiriye çok açık evet fakat belki de onlar pek çok yerde -olmasalar da bulunarak- ve pek çok kişinin hayatında -bir tıkla tur atarak(üstelik buna izin veren insanların)- daha fazla an’ı yaşıyorlardır.
missouri - branson’da, çok fazla çalışan öğrenci nüfusuyla yaşayan motel. 4 bloktan oluşuyor. en büyüğü ve en arkadaki 5. blok. ve sanırım en eskisi de bu. zira içerisi diğerlerine göre çok daha eski. sonrasında 6. 7. ve 8. olarak öne doğru yaklaşıyor bloklar. gayet uygun fiyata iki kişilik apartınız oluyor, bu iyi. fakat gelenin kesinlikle 8. bloktan yer kapması şart gibi bir şey. hem daha temiz hem daha yeni. 8.blok candır 5. blok çöptür arkadaşlar, gerçek bir çöp...
bir de 6. blok diğerlerinden farklı olan tek blok. ev gibi orası bildiğin, tabii ücreti de artıyordur buna göre
kütahya diyince, günler boyu adlı nefisalade şarkının burası için yazılmış olduğu gelir akıllara (emre akbay)
son biten: veciz sözler - barış bıçakçı
süregelen: coşkuyla ölmek - şule gürbüz
west coast - lana del rey
oceans - seafret
aşktı bu - redd
goodnight my love - steady fingers
beynimde sinyalleri yanan ama koşarak uzaklaşmaya çalıştığım düşüncedir. because abd vizesi
not: görüşmeye tam 3 gün varken böyle başlık görmek oldu mu şimdi evrenciğim?