#tüm nefilim başlıkları

Yüzüne karşı yalan söyleyip 1 hafta sonra doğruyu herkesin içinde söylemek yeterli olur sanırım.

Açılımı “Curriculum Vitae” olan hayat yarışı da meali olan ancak özgeçmiş olarak kullanılan ve işe alımda gerçekten hiçbir işe yaramayan kişinin kendisini tanıttığı belge ...

Tüm bürolara gönderdiğim yanıt olarak hiçbir şey alamadığım üstüne de para istemiyorum dediğim halde sinirimin bozulmasına sebep olan birşey. Dilse dil bilgisayarsa bilgisayar arkadaş...

Not : varsa alacak beni Hale’n alabilir kaçırmış değil

Kendisiyle barışık insanlara söylerler. Ama durum sanıldığı gibi değil ...

Hiçç iyi bir özellik değil. Alkol gibi bağımlılık yapıyor. Bazen kendimi yerin dibine öyle sokuyorum ki etraftakiler püf uçuyor.

Saatler sonra gelen edit: Vay arkadaş kendime gerizekalı diyerek iiyi bir şey mi yapıyormuşuz? Saçma abi tamamen aşağılık kompleksi ... veya onun gibi birşey ama iyi bir şey değil .
Misal:
Aynanın karşısına geçiyoruz ve “ ula bugün de çok çirkiniz.” Diyerek gülüyorsak bence az Huhu uçuyoruz. Gerçi ben hep uçarım öeh .

Her insan sormuştur kendine. “Benim amacım/görevim ne “ diye. Sormamak içten değil ama herhalde karbondioksit salıp kıyameti hızlandırmaktan daha vasıflı amaçlar vardır. Yoksa hiç bir amaç olmadan oradan buraya sürükleniyor muyuz? Yoksa kendi koyduğumuz amaçlara amaç demekten başka bir amacımız mı yok... gibi sorular döner kafalarda

Başladığı zaman dert başlamadığı Zaman dert.
Ders notu ayrı terhane.... bul bulabilirsen demeyeceğim ama bir kızlar var allah onları kutsasın . Hani derler ya içinin güzelliği yüzüne vurmuş hah tam o tipteler . ya o not tutan ses kayıtlarını yazıya geçen gözleri Venüs’ün gözleri kadar güzel olan o kızlar. Elleri kalem tutan elleri sanki wild’in dorianı.
ah Ya o kulakları tüm gıybetlerin arasında hocanın sesini duyan o kulaklar : Tanrı’nın bir lütfu onlara ...
Melekler kadar güzel kulak el ve göze sahip olup bütün insanlardan onları saklamak biz aciz insanlardan saklamak ah ne kötü bir şey .

90’ların gözdesi, fen liseleri ile yarışan imamhatiplerin Durumu içler acısıdır.
Şuanda ise bir köfteci bir dönerci gibi Her sokak başında görülebilir... işlevi de keşke aynı düzeyde fazlaşabileydi.
Bir ilçede iki Anadolu belki bir fen lisesi vardır yada yoktur.( genelde yoktur) ama ne hikmetse ülkede 4200’e yakın ihl var ve her lise ortalama 300 400 kişilik .( İstanbul’da bu sayı kat ve kat fazla )
yılda bir milyondan fazla öğrenci mezun verdiği anlamına gelir . Evet bir milyondan fazla öğrenci i.h. lisesinden mezun oluyor . Bunların kaçı acaba üniversite okuyor . Herşey okumak değil ancak televizyonlarda kanallarda “kızlarımızı çocuklarımızı okullara gönderelim” diyenler sadece liseyi mi kast ediyor ?

En büyük vasfı dini eğitim yanında bilimsel eğitimleri de vermek olan ihl’ler Asli görevi olan dini eğitimi dahi vermekten aciz bir kurum oldu . Okul kurup zil sesini dombra yapıp üstüne de ...imam hatip lisesi yazınca orası eğitim kurumu olduğu anlamına gelmemekte aksine görüldüğü yerde uzaklaşılması gereken kurumlar anlamına gelmektedir.
YouTube’a ihl rezillikleri yazılması sonuncunda çıkanlar bile yeterince utanç kaynağıdır.
Bilimsel eğitimleri vermekten vazgeçildiği bu kurumların en azından hakkıyla dini eğitim verseler düşündüren kurumlar oldu.

En azından artık açılmasın bu tür gereksiz liseler. 1 yılda 1000 ihl açılacağına 1000 lise donanımlı hale getirilseydi daha iyi olmaz mı diye düşündüren lliseler açılmasın.
içinde sorgulayan biat etmeyen, her denilene inanmayan insanlar yetiştiren liseler yerine din eğitimi adı altında müptezellern yetiştirildiği “ kurumsu” okulların tercih edilmesi ilginçtir.

Boşuna ağaç yaşken eğilir denilmemiş , ağaç yaşken koyunluğu öğreniyor işte.

İnsanın fıtratında var olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak yaşamak denilirse sevgisizde yaşanılır.
Misal:robot jerry

Karşılık beklemede sevmek için sever bazen insan. Takıntılı insanlarda daha çok görülür.
Halk dilinde: bir şey beklemeden, koşulsuz şartsız Duygular beslemek, denilebilir.
Şu soru akla gelmesi muhtemeldir:kişinin sevmesi kendisinden mi kaynaklı sevilmek için mi sevilindiğini hissetmek için mi sevilir?
Karşılıksız sevgi yoktur, karşılıksız sevilme isteği vardır .

İstediğim kişiyle muhabbet ediyorsam koduğumun zamanı hızlı akar zorunlu bulunuyorsam ortamda yavaş akar.
Akmasını istediğim halde mutluysam yavaş akar.
Sınavdayken çok hızlı akar 2. Sayfayı yazarken son 30 dk uyarısı gelir o 30 dakikada 2 sayfa yazmak elzemdir.
Aile ile birlikteysem yavaş akar ama güzel akar.
Uyumuyorsam yavaş akar.
Pilav yiyorsam çok hızlı akar

Bunu hayatım boyunca yaptım ama sonradan fark ettim.
Misal:
Adana yerine menemen seçmek
Uçak yerine otobüs seçmek
kız arkadaş
Okul değiştirmek (kaçıncı üni ben bile unuttum)
Arkadaş çevresi değiştirmek(bazen iyi oluyor)
Köpek yerine kedi beslemek(hayatımın hatası)