#tüm gogo entry'leri

"Sen bir rota çizmiş olsan da kesinkes, yolun hep bir planı vardır senin hakkında. Yolları yolculuk, yola çıkanı yolcu yapan budur. Aldanmazsan, kapılmaz ve yanılmazsan varamazsın yolun gideceği yere. Yolculuğun gizi budur: Kaybetmezsen yolunu bulamazsın aslında.
Bir soru'n olmalı mutlaka. O soruyu sormalısın, kimsenin anlamadığı bir dilde konuşan ve hep aynı cümleyi tekrar eden bir derviş gibi döne döne aynı soruyu sormalısın. Cevap, başlangıçta tahmin ettiğinden ne kadar uzakta ise gerçeğe o kadar yakındır. Sarsılmamışsan, soru'nu kaybetmekten korkmuşsan, hiçbir yere gitmemişsindir aslında.
Düzenin bozulmalı. Evden çıkmak budur aslında. Yolculuk, bir düşmek ve kalkmak meselesidir. Eve yaralarla dönülmüyorsa hiç gidilmemiştir...
Sadece uzaklardan gelenler bilirler evlerinin kokusunu. Yollara, evlerimizi anlamak için çıkılır. Fakat yolda bulduğun cevaplar eve geldiğinde, yakalanmış kelebeğin renklerinin sönmesi gibi parça parça dağılır. Yola ait cümleler, yazıktır ki hep yolda kalır. Onlar, yolun cevaplarıdır. Döndüğünde anlatacağın hep biraz renksiz bir hikayedir. Cevaplar, suyun altında çok renkli görünen ama sudan çıkıp kuruduğunda renkleri sönen çakıl taşları gibidir. Bu, sana böyle gelir. Oysa yeni çocukların yeni yollara çıkması için o çakıl taşlarını getirmek, sözün büyülü suyuyla yeniden ıslatmak, renklerini yeniden canlandırmak gerekir.
Göz doyar mı? Ne kadar görse, doyar? Bazı gözlerin ne görse öğüten bir bakışı vardır; doymaz kapanana kadar. Akıl kaç soruyu cevapladığında soru sormaz artık? Belki akıl, cevapladıkça çoğaltır soruları. Kaç yüz gördüğünde görmüş olursun bütün yüzleri? Kaç tanışma sona erdirir şaşırmayı? Göğüs ne zaman sonuna kadar dolmuş olur aldığı nefeslerden? Son nefesini verdiğinde mi?..
Bazısı insanların, durulmadan ölür. Kimisi yosun tutmaz hiç. Dünya ve insanlık, o insanların hayalleriyle iyileşir." Ece Temelkuran
belediye başkanının başı dertte şu günlerde.
sosyal aktiviteleriyle son dönemde ilgimi çeken belediye.
1 mayıs mahallesini(mustafa kemal) içinde barındıran bölge,her türlü sol fraksiyona sahip bir mahalledir.
böylesine turistik bir şehirde kız arkadaşımla kalacak yer konusunda evli olmadığımız için 2-3 konak/otel tarafından reddedildik.
süryani şarabı denemelisiniz(büyük ihtimalle şarap dükkanın sahibi de süryani olacaktır,mutlaka konuşmalısınız).
sabancı müzesine gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
şehirde bir şey olmamasına rağmen anlamsız bir şekilde çekici gelen kafa dinlemelik şehir
buram buram islam kokan,yanınızda kız arkadaşınız varsa daha özenli davranmak zorunda bırakan,çok acı çekmiş,meydanında atatürk'ün 'ırk' vurgulu sözü bulunan,insanların sanki sizden bir sır saklıyormuş hissiyatına kapıldığınız bir şehir.
parası artık türk lirasından daha değerli olan,fakir ülke.
ırkçılık ve dindarlığın boy gösterdiği,iyi bir eğitimi olan bir üniversitenin olduğu bunun yanına ufakça bir başka üniversiteye daha sahip olan(erzurum teknik üniversitesi),ekonomisi öğrenciden geçen,kışı abartıldığı kadar soğuk olmayan,pahalı bir doğu anadolu şehridir.