#tüm gezenlari entry'leri
benim için bir “an” olmaktan çıkmış olan eylem: “an” olarak kalması için çabaladım, hem de çok çabaladım. başaramadım
keşke bir “an” olarak kalsaydı
keşke
keşke bir “an” olarak kalsaydı
keşke
Başını yastığa koyduğun an bir şeyleri umut ederken kurulan hayaller, ve bu hayalleri takip eden o çıkmaz yol...
mehmet ali nuroğlu ve eşinin otostopta bizi arabalarına almaları ve bizim adamın adını araçtan indikten sonra hatırlayışımız..
köpekleriyle çıktıkları yolda bizi araçlarına alan anne-kızla yaptığımız kısa yolculukta, köpeklerinin bizim kucağımızdan asla inmemesi
1 haftadır evli olan çiftin balayına denk gelip onlara anı bırakmak isteyişimiz ve “turkuaz interrail bilekliklerimizi” onlara hediye edişimiz (hemen ardından turkuaz bilekliklerin satışı durduruldu, daha da bulamadık)
köpekleriyle çıktıkları yolda bizi araçlarına alan anne-kızla yaptığımız kısa yolculukta, köpeklerinin bizim kucağımızdan asla inmemesi
1 haftadır evli olan çiftin balayına denk gelip onlara anı bırakmak isteyişimiz ve “turkuaz interrail bilekliklerimizi” onlara hediye edişimiz (hemen ardından turkuaz bilekliklerin satışı durduruldu, daha da bulamadık)
oasis - stop crying you heart out
bir gün ben de gideceğim!
(umarım bu yazıyı bir dahaki görüşünüzde “sonunda gittim be!” şeklinde editlenmiş olarak bulursunuz.)
(umarım bu yazıyı bir dahaki görüşünüzde “sonunda gittim be!” şeklinde editlenmiş olarak bulursunuz.)
“yılın en uzun gecesiydi.” cümlesi ile başlayan ve yazarının iranlı samed behrengi olduğu çocuk kitabıdır.
kitabı ilk kez bir buçuk ay önce, 21 yaşına basmama günler kala, kitap ile aynı ismi taşıyan ankara’daki bir kafede (bkz: kara balık cafe) okuduğumda, daha ilk cümlesi ile içimi umutla doldurduktan sonra beni beklenmedik bir son ile karşı karşıya bırakmış ve her aklıma geldiğinde uzaklara dalmama sebep olmuştur.
kitabı ilk kez bir buçuk ay önce, 21 yaşına basmama günler kala, kitap ile aynı ismi taşıyan ankara’daki bir kafede (bkz: kara balık cafe) okuduğumda, daha ilk cümlesi ile içimi umutla doldurduktan sonra beni beklenmedik bir son ile karşı karşıya bırakmış ve her aklıma geldiğinde uzaklara dalmama sebep olmuştur.
normalde benim için sıradan bir gün iken, “21 aralık 2017” tarihi ile anlam kazanmış olan gündür
ayrıca, küçük kara balık kitabı “yılın en uzun gecesiydi.” cümlesi ile başlar.
ayrıca, küçük kara balık kitabı “yılın en uzun gecesiydi.” cümlesi ile başlar.
Gördüğüm her postta beni gülümseten akım
ne zaman sıkılsam, mutsuz ve boşluğa düşmüş gibi hissetsem, kaçmak istesem, belki biraz daha kaybolabilmek belki de biraz olsun kendimi hatırlayabilmek adına (kim bilir?) açıp izlediğim, kendisiyle beraber büyüdüğüm film serisidir.
hayali bu evrene kitapları, filmleri ve geriye kalan teorileri ile her şeyiyle dahil olduktan sonra bu evren “hayali” olmaktan çıkıyor, artık siz de o evrenin bir parçası haline geliyorsunuz.
fazlasıyla sevdiğim bir şey olduğu için insanlarla paylaşmaktan çekinirdim hep harry potter’ı.
“ya benim sevdiğim kadar sevmezse?” korkusu olmadan paylaşabildiğim sadece bir kişi oldu, çünkü biliyordum, bir şekilde emindim, sevecekti.
sevdi de, hem de en az benim kadar!
umarım bir gün siz de harry potter evreninizi paylaşmayı hakedecek birini bulursunuz.
hayali bu evrene kitapları, filmleri ve geriye kalan teorileri ile her şeyiyle dahil olduktan sonra bu evren “hayali” olmaktan çıkıyor, artık siz de o evrenin bir parçası haline geliyorsunuz.
fazlasıyla sevdiğim bir şey olduğu için insanlarla paylaşmaktan çekinirdim hep harry potter’ı.
“ya benim sevdiğim kadar sevmezse?” korkusu olmadan paylaşabildiğim sadece bir kişi oldu, çünkü biliyordum, bir şekilde emindim, sevecekti.
sevdi de, hem de en az benim kadar!
umarım bir gün siz de harry potter evreninizi paylaşmayı hakedecek birini bulursunuz.