#tüm evliya-celebi entry'leri

2017 yılında Syfy kanalında yayınlanan grindhouse dizisidir. tarantino'nun deadproof'unu sevdiyseniz bunu da seversiniz. her bölümünde bir film türüne göndermeleri oluyor, mesela yamyam filmleri, kovboy filmleri vs.. ayrıca diziyi eleştirmeden önce dizinin çok ucuza çekilmeye çalışıldığını unutmayalım.
küçük bir çakı, tava ve iğne-misina-mantar (su üstünde duran şey) üçlüsü.

Eğer göl, nehir kıyısı ormanlara dalıp günler geçirmek istiyorsanız daha az yemek taşıyarak daha uzun zamanlar kalabiliyorsunuz.
eskişehir'den ölüdeniz'e, malesef burdur'dan sonra gece olması ve kimsenin almaması sebebiyle otobüs kullanmak zorunda kaldım. kütahya'dan sonra arabasına alan arkadaşın imam çıkması ve gerçekten koyu bir sohbet, çok gürültülü bir şahinle geçen saatlerden sonra insanlar hakkında görüşlerimin değiştiği bir yolculuktu.
1453 güncellemesi ile kendinden soğutan, krowaz itemlerinin (aytım değil item, biz okuyarak öğrendik :) gelmesiyle tamamen oynanamaz hale gelen gençlik sömürücü oyun.
plan yapıp bozmakla geçen ilk yola çıkış hikayem şöyledir efendim: bir arkadaşım sürekli kampa gidiyor, otostop çekiyor. Bense interrailcilerin hikayelerini okuyup evde kıskançlıktan ölüyordum. en sonunda aradım gel dedim birlikte otostopa çıkacağız. neyse efendim, arkadaşım eskişehir'e yanıma geldi. ilk planımız ikimizin de görmediği bir yer olan kapadokya'ya gitmekti. ancak kadere bakın ki arkadaşımın almanya vizesi sonucu izmir'e gelmiş, telefonla sonucunu söylemiyorlar bizzat gelmeniz gerek diyorlar. arkadaşım çekti gitti. ben arkada yarım kalmış plan ve hayal kırıklıklarıyla...

Sonra yeni bir plan yapıp o, izmir'den fethiye'ye bense eskişehir'den fethiye'ye doğru yola çıkacaktık, bu defa da her şey kesindi. gideceğimiz günden bir gün önce arkadaşımın babası bir takım evrak işleri için memlekete çağırdı arkadaşımı. yine hayal kırıklıklarıyla boğuşacakken ertesin günün cuma olduğunu arkadaşımın ancak haftasonu memleketine ulaşacağını fark ettik. haftasonu resmi daireler kapalıydı. yeni bir umut ışığı.

ben sonunda sabah eskişehir'den yola çıkmak için geceden çantamı hazırladım. ertesi gün iş çıkışı 15:30da bir arkadaşım motoru ile beni sazova parkının önüne bıraktı, sonrasında önce kütahyaya sonra oradan burdura otostop çektim, burdur'da gece yarısı kimse almayınca gece 3.30 a kadar otobüs bekledim ve sonunda ertesi sabaha sahildeydim, güneşin ilk ışıklarının keyfini çıkartıp arkadaşımın çadırını buldum ve mutlu son: harika bir ölüdeniz kampı...
devamını göster bana...
sitesinde her zaman alacak bir şeyler bulup, ödeme ekranına gelince "napıyorum ben?" diyip kapatmak zorunda kaldığım kampçı dostu alışveriş sitesi.
yer altı şehirlerine ve çok görmek istediğim bir müzeye sahip, espirilere çok konu olan küçük şehrimizdir.

(bkz: baksı müzesi)
http://media-cdn.t24.com.tr/media/stories/2013/12/page_bayburt-baksi-muzesine-avrupadan-odul_815871196.jpg
evet gördüğünüz müze bayburt ilindedir.
eğer yazın kullanılıyorsa yerine hamak kullanılabilecek kampçı demirbaşıdır.

yazın hem hava sıcak oluyor, hem de çadır güneş ışığı vurduktan sonra kullanılamıyor. tabiki yerine göre değişir bu sadece bir öneri.
otostopa çıkacağımı duyduktan sonra iş arkadaşlarımın sorduğu sorudur.

"sapığı var, burası türkiye, bir de yalnız gidiyorsun hiç korkmuyor musun?"