#tüm erimordu entry'leri

Asistanlık kadrosunu alana kadar ne işim var burada benim yaa(askere mi gitseydim acaba?) diye beni rahatsız eden dürtü. Bir hedefiniz yoksa zaman kaybıdır, bu hedef akademik olmak zorunda değil, kariyerinizede faydası olabilir, ancak ciddi emek ister(uykusuz geceler, yazmaktan şişen parmaklar, bozulan gözler ve biten sosyal hayat). Amaçsızca yapılamaması gerekir.
Öğrenci iken İstanbul Aksaray da ki öğrenci evimde babamla yakalandığım depremin tarihi. Uykumdan bir mide bulantısı ile kalktım yere bastım her yer sallanıyor(ev eskiydi) kapılar camlar zangır zangır, Rahmetli babamın çığlıkları, ne oluyor diyene kadar bitti. olayın vahametinden haberim yok tabi, çıktık horhor caddesine ışıklar yok. insanlar sokaklarda. bir sürü kulaktan dolama haber ağızdan ağıza uçuşuyor, radyoyu yanıma almışım çıkarken frekans arıyorum ne oldu diye, pat telefon çaldı, ev arkadaşım memleketten arıyor, gölcükte büyük deprem olmuş istanbulda hisedilmiş sizde bişi varmı dedi(gençliğin verdiği zıpırlıkla)''kardeş dedim zor attık dışarı bina çöktü dedim'' 30 sn ses gitti, sesleniyom telefondan ses yok, sonra yapma yaw falan dedi, dedim şaka korkma bişi yok binada sağlam, bir of çekti:)

2 gece eve girmedik yeni kapıda banklarda sabahlamalar falan ardı ardına gelen büyük artçılar, gelen ölüm haberleri, devamlı memleketten arayanlara durumu anlatma çabaları ile geçen günler.

Hala bulunamayan onlarca insan:(

İzmitli arkadaşların deprem anılarıyla geçen üniversite yılları...

O günden sonra eve gelen misafirlere gece yarısında yapılan pis deprem şakaları:)

Hiç gitmeyen deprem vergileri.

ve beyne kazınan Orada kimse var mı haykırışı!!!
Toplu bisiklet gezilerimizde yavaş sürmeyi sevenlerin aldığı pozisyon. Hem yavaş yavaş keyifli bisiklet sürerken hemde arkada kalanları da toparlama görevini yerine getirirler. Bisiklet tamirinden anlamaları önemlidir. Mola yerlerine en son onlar gelir en az onlar dinlenir. Dikkatli olmayı da gerektirir(yolda kalan mı var?), vurdum duymazlığı da (aman gitsinler nasılsa yetişirim).

Olmazsa olmazdır.
En baştan beri takip ettiğim, iki kitabını da okuduğum, tahminim tüm gezginlerin fantezilerini doya doya yaşayan, iyilik sever(sponsor ve bağışlarıyla elde ettiği parayla fakirlere yaptığı yardımlar), özgüveni ve cesareti ortalama gezgin üzeri, inatçı gezgin.

Popüler oldukça da gördüğüm kadarıyla kendini bozmuyor şimdilik, ama tabi kıskanıldıkça, kısakananlarca(çünkü onların hayallerini yaşıyor) antipatik bulunuyor.

Başarılarının devamın dilerim...
Orjininde isyan içeren, neyi varsa yoksa satıp yola çıkmayı, bağımsız, kanaatince özensiz yaşamayı barındıran zamanla kapitalizme yenik düşüp, özellikle bizim gibi ülkelerde felsefesine ters olarak zenginlerin alıp, bindiği ve gösteriş yaptığı motor markası.

Ha birde motor kullanmayanların daha çok kullandığı pahalı botları var.