#tüm ellomeline entry'leri

Bu baharda otostopla gidip kamp kurmayı dusundugum yer. Umarim camide uyumak zorunda kalmdan ulasabilirim
içinde bulunan duruma, düşülen sıkıntıya göre değişen sözlerdir. şimdiye kadar her duruma uyan bir söz görmedim henüz.
sevgiliden ayrılınan gün konserine gidilirse bünyede travmatik etkiler bırakabilen sanatçı.

ayrıca kemancısı nasıl bir şey öyle. hem güzel hem yetenekli.
herkes bir tren kendi yolunda. bazen başkalarını trenimize alırız, birlikte gideriz. bazen de başkalarının trenine bineriz. hiç kimse, hiçbir şey, hiçbir durum kalıcı değil. kendimiz bile sürekli değişiyoruz.

ben çok güvendiğim bir trendeydim ve hızla giderken kapıdan çölün ortasına atıldım. kayboldum. yolumu bulmam ve iyileşmem vakit alacak.
özellikle son cümlesi bana güç veren alıntı:

bu içgüdüsel güçler, kuşaklar boyunca kötüye kullanıldıkları ve aslı astarı olmayan suçlamalara maruz kaldıkları için kadınların içinde gömülü kalmış dip akıntılarıdır. bununla birlikte jung, bir keresinde psişede asla bir şeyin kaybolmadığını söylemişti. psişede kaybolan şeylerin hepsinin aslında hala orada bulunduğuna güvenebileceğimizi düşünüyorum. bu nedenle kadınların içgüdüsel sezgi pınarı asla kaybolmamıştır ve üstü ne ile örtülü olursa olsun, tekrar ortaya çıkarılabilir.

(clarissa p. estes-kurtlarla koşan kadınlar)
lisedeyken arkadaşlarımla bir otobüse doluşup yaptığımız ve hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim tur. rotamız edirne-budapeşte-prag-paris-fransa'nın atlantik kıyısında adını hatırlamadığım köy-barselona-venedik-monaco-nice-kavala-edirne şeklindeydi ve özgüvenimi geliştiren, ufkumu açan unutamadığım bir gezi oldu.

2018 yazında da böyle bir fırsatı geri çevirdiğim için pişmanım. siz siz olun elinize fırsat geçmişse ya da böyle bir imkanınız varsa yola çıkmaktan hiç korkmayın gerisi bir şekilde geliyor
yaşadığım şehirde mağazası bulunmadığı için genelde online alışverişini kullandığım, özenlerini ve teslimat hızını iyi bulduğum spor mağazası.

en kısa zamanda gezgin çantamı da alacağım yerdir, tavsiyelere açığım.
kendini anlayabilmek.

dünyanın en zor şeyiymiş gibi geliyor bana nedense. kendini anlayabilen insan ağaçları, çiçekleri, hayvanları, diğer insanları da anlayabilir. mevzu baya bi derin
birkaç yıldır içimde olan ama sürekli bastırmaya çalıştığım ve ertelediğim gezme işlemine bu sene şubat mart gibi başlamak istiyorum. nasıl başlayacağım neler yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok ve biraz da korkuyorum. bana yol gösterecek, cesaret ve ilham verecek bir yol arkadaşım olmadığı için böyle olduğumu düşünüyorum.

bildiğim tek şey artık gitme vaktinin geldiği.

bu da ilk entrym olsun.