#tüm dey başlıkları

bir batı afrika ülkesidir. atlas okyanusuna kıyısı bulunmaz. dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. kuzeyi sahara çölüyle çevrili olduğundan, genellikle güney ve batıda yerleşim vardır. tropikal ve çöl iklimi hüküm sürer. yerleşim genellikle nijer ve senegal nehirleri üzerindedir. yazın gidilmesini önermem, dünyanın en sıcak ülkelerinden biridir. hastalık desen gırla, sarı hummadan sıtmaya, ordan aids e kadar birsürü hastalık vardır ve sağlık koşulları pek yeterli değildir. ama batı afrika kültürü, bu kadar olumsuzluğa rağmen gidilip görülmesi, en azından benim için, farzdır.

maliyle ilgili en çok ilgimi çeken şey ise, dogon kabilesi. bu kabile, dünyanın en bilge kabilesidir. şuan birçok sır barındıran sirius takım yıldızıyla alakalı pekçok şeyi bilirler. astronomi bilgileri çok yüksektir.

umarım batı afrika turuma sonunda çıkar ve burayı da görebilirim.
hayatım boyunca en merak ettiğim nesnelerdendir kara delik. olayı, nesnelerin ve ışınımın kendinden kaçamayacağı kadar yüksek çekime sahip olmasıdır. nesne dememin bir sebebi var, boş konuşmuyoruz burda. aslen olayı, yüksek çekimle birçok nesnenin ufacık bir alana toplanmasıdır. mesela güneşi kara delik yapmak istesek, 3km yarıçapına indirgememiz gerekir. dünyayı ise birkaç cmye. ışığı yayıp, yansıtmadığı için kara delik denir bu arada. bizim anlaymadığımız bir yapısı vardır, 3 boyutlu olmadıkları tahmin edilir. içinde veya yakınında, zamanın akmadığı veya yavaş aktığı düşünülür. (bkz: inception)

şimdi dedik, ışık yaymıyorlar ve yansıtmıyorlar diye. e biz nasıl biliyoruz varlıklarını sorusu geliyor akla. hemen söyleyeyim, çekim gücü. gerçekten yüksek çekim güçleri vardır. mesela 3 km yarıçapında bir karadeliğin çekim gücü, güneşinkine eşittir. aaa burdan ne çıktı, anladınız mı? nesne karadeliğe dönüşünce, çekim gücü artmaz veya azalmaz. güneş yerinde aynı kütlede bir karadelik olsaydı teoride, güneş sistemi aynı şekilde dönerdi mevlana gibi.

bunların bide çeşitleri var. biraz boyutlarını tanımak için açayım. ilki dev kara delik. bu galaksilerin merkezindeki kara deliklerden. mesela samanyolu galaksisinin merkezinde de bir tane var ve milyarlarca sistem bu karadeliğin etrafında dönüyor. boyutu ve çekimi düşünebiliyor musunuz? düşünemediyseniz şöyle anlatayım, güneşin çekim gücünden birkaç milyondan daha fazla çekimi bulunur bu dev kara deliklerin. ikincisi, yıldızsal kara delikler. bunların olayı ise, dev yıldızların çökmeleri sonucu oluşurlar. yakıtı yani hidrojeni biten yıldızlar, helyumu yakıt olarak kullanmaya başlar ve genişler. helyumu da çabucacık tüketen yıldızlar, karbon tüketmeye çalışır ama o da ne? yıldız içe çökmeye başlar ve yavaş yavaş sönmeye başlar. işte, beyaz cüce, nötron yıldızı veya kara delik oluşturur bu olay. 3 güneş kütlesinden daha büyük yıldızlar, kara deliğe dönüşürler. neyse devam edelim çeşitlemeye. orta kara delikler vardır sonracııma. 10000 - 100000 güneş kütlesine sahiptir bunlar. yakın zamanda keşfedildikleri için ben de pek bişi bilmiyorum, keşifler ilerledikçe bilgi paylaşırım. birde ilksel kara delikler mevcut. bunların da büyük patlama sırasında oluştukları düşünülür.

kara delik diyince, olay ufkunu tanımlamamak olmaz. olay ufku, ışık veya maddenin karadelikten kaçamadığı bölgeye verilen isimdir. olay ufku ise, şuanda bizim teknolojimizde tam bir muamma. bilinen hiçbir veri yok. sadece, olay ufku yıldızın çökmeden önceki haliyle doğru orantılı olarak artar veya azalır, birde olay ufku, karadeliğin kendine çektiği nesneyle büyür. na bu kadar. başka da cümle kuramıyorum olay ufkuyla ilgili.

son olarakta bir karadeliğin tüm özellikleri 3 fonksiyondan belirleniyor şuanda. kütlesi, açısal momentumu ve elektrik yükü. ilginç, bilinen herşeyi bu 3lüden çıkıyor. umarım ileride daha çok şey öğreniriz.
2016 yılında vefat etmiş Türk oyuncu ve seslendirme sanatçısıdır. Etkileyici bir ses tonu bulunan ve iyi bir oyuncuydu. Bir demet tiyatroda eyvah Necdet, goradaki mavi adam, vizontelede Şehmuz ve organize işlerde adını hatırlayamadığım karakteri. Bunun dışında league of legendsdaki tahm kench karakterini seslendirir. Ruhu şad olsun.
Çok katlı, içinde birsürü işyerinin bulunduğu, beyaz yakanın merkezi, toplu işyeri konularıdır. İçeride iliğinize kadar sömürüldüğünüzü hissedebilirsiniz.
Şehir içinde, trafik kurallarına uyulup uyulmadığını kontrol eden, aşırı hızdır, alkollü araç kullanmadır, emniyet şeridi ihlalidir, benzer durumlarda size ceza yaslayan devlet memuru.
bizim güneşimiz veya bu boyutlara yakın olan yıldızlar, yakıtları bitince patlar, ufalır ve soğuk çekirdekli bu formu alır. daha büyük kütleli yıldızlar ise, nötron yıldızı veya karadelike dönüşürler. evrendeki tüm yıldızların yarısının beyaz cüce olduğu varsayılır.
iki yıldızdan oluşan bir yıldız sistemidir. dünyaya en yakın 8 yıldızdan ikisidir. ilki, sirius a, gökyüzünde görünen en parlak yıldızdır. ondan sonraki en parlak yıldızdan 2 kat daha parlaktır hatta. diğeri ise sirius b, bir beyaz cücedir. teker teker ele alacak olursak;

sirius a: bu yıldızı kimin keşfettiğini bulmak pek mümkün gözükmüyor. gökyüzüne bakınca kabak gibi meydandadır. mitolojide çok yer tutar. mısırlılardan tutun afrikalılara, hepsinin farklı bir inanışı vardır. nil nehrinin taşması, sirius a nın 70 günlük gizlenmesinin bittiği güne denk gelmesi filan. romalıların 25 nisanda bu yıldıza ithafen kurban kesmeleri. baya sağlam mitolojik yeri vardır. hatta masonlukta da ciddi bir yeri varmış. teknik özelliklerine geçicek olursak, güneşin iki katı boyutunda ve 25 kat filan daha fazla aydınlatan bir yapısı vardır. kendi etrafında çok yavaş döner, bu yüzden de elips yapısı yoktur.

sirius b: benim daha çok ilgimi çeken yıldızdır. kendisi ilk keşfedilen beyaz cüce ve diğer beyaz cücelere oranla 2 kat filan daha büyük. bunun beyaz cüce olmadan önceki halini görmek istemezdim, heralde sirius a dan baya bi fazla daha parlaktır. neyse efenim, gelelim geçmişteki yerine. yakın tarihe kadar keşfedilememiş bu yıldız, çok sönük ve dünya kütlesinden daha ufaktır. zaten bu yüzden keşfi geç tarihlerde olmuştur. güneş kadar kütlesi, dünyadan ufak boyutu. yoğunluğunu tahmin edebiliyor musunuz? bir çay kaşığı sirius b, 5 ton çekiyormuş. evrendeki en yoğun nesnelerden birisidir kendisi.

şimdi siriusla ilgili daha da ilgimi çeken başka bir konuya geçelim. Afrika malide bulunan dogon kabilesi, bu yıldızın keşfinden çok öncesinde bu yıldızdan haberi vardı. (reklamlar; mali gezmek istediğim ülkelerin en tepelerinde bulunuyor, bu kabileyi de görmek istiyorum) 250bin kişilik, ok yay takılan bu kabilenin bilgisi de sirius b ile sınırlı değil. adamlar, teleskop yok, afedersiniz dal toshak geziyorlar, dünyanın yuvarlaklığını, ayın etrafımızda döndüğünü, bizim de güneş etrafında döndüğümüzü biliyorlar. sirius b nin varlığını, biz bilmeden önce biliyorlardı. hadi teleskop buldular, gözlemlediler. e kardeş, yoğunluğunu da biliyorlardı. bunu herhangi bir teleskopla yapmaları da imkansız. bunu da geçtim, bir gezegenden, yaşamın başladığını iddia ettikleri bir gezegenden ve bir gök cisminden daha bahsediyorlar. ki bunlar şuana kadar keşfedilmemiş. şimdi dogonların dilinden hikayeyi kısaca özetleyeyim size.

yaşamın ve evrenin kaynağı bu kabileye göre sirius bdir. bunun etrafında dönen bir gezegenden dünyaya, ziyaretçiler gelir ve yaşamı yayarlar. daha sonra da, bi dünyayı kontrol etmeye inerler, fakat kocaman uzay aracıyla bu kabileye indiğini iddia ediyor kabiledekiler. kendi sistemlerini ve bizim sistemimizi kabiledekilere anlatırlar. kulaktan kulağa da şuana kadar gelir bu bilgiler.

şaşırtıcı değil mi? ben cidden şok oldum ilk okuduğumda. biraz yaşlandık, hatırlayabildiğim kadarı bunlar. eksiğim varsa yabıştırın editleyeyim.
Kadıköy'de açılmış bir rock bar. Adı üstünde xl bir mekan. Geniş sahnesi, iç bahçesi, bar kısmı ve kapı önündeki masalardan oluşur. Konsept genel olarak rock müziktir. Sahnede genellikle iyi sanatçıların konserleri, daha sonra da program grubu çalar. İçerisi normal bir bara göre biraz pahalıdır, ama geniş ve ferah bir mekan, havalandırması sıkıntılı ferah mekan.
Underground metal müziğin yaşadığı, Türkiye'deki yegane barlardan İstanbul'da olanıdır. Taksim'de bulunur, her akşam canlı müzik vardır. Cayır cayır metal müzik dinlemek isteyenler için İstanbul'daki en güzel adres. Alkol ucuz, içerisi leş. Tam metal müzik dinleyicisinin aradığı gibi.

Daha sonra Kadıköy'de dorock xl açılmıştır, sahibi aynı idi ilk açıldığında, şuan dorock başkasına ait. Konsept dorock xl dan tamamen farklıdır.
Yıllarca dorockta cumartesi günleri çalmış, cover grubu. Metal müzik icra etmektedirler, isminden de anlaşılacağı üzere anti kapitalist şarkıları vardır. Dinlenesi bir grup efenim.