sirius

iki yıldızdan oluşan bir yıldız sistemidir. dünyaya en yakın 8 yıldızdan ikisidir. ilki, sirius a, gökyüzünde görünen en parlak yıldızdır. ondan sonraki en parlak yıldızdan 2 kat daha parlaktır hatta. diğeri ise sirius b, bir beyaz cücedir. teker teker ele alacak olursak;

sirius a: bu yıldızı kimin keşfettiğini bulmak pek mümkün gözükmüyor. gökyüzüne bakınca kabak gibi meydandadır. mitolojide çok yer tutar. mısırlılardan tutun afrikalılara, hepsinin farklı bir inanışı vardır. nil nehrinin taşması, sirius a nın 70 günlük gizlenmesinin bittiği güne denk gelmesi filan. romalıların 25 nisanda bu yıldıza ithafen kurban kesmeleri. baya sağlam mitolojik yeri vardır. hatta masonlukta da ciddi bir yeri varmış. teknik özelliklerine geçicek olursak, güneşin iki katı boyutunda ve 25 kat filan daha fazla aydınlatan bir yapısı vardır. kendi etrafında çok yavaş döner, bu yüzden de elips yapısı yoktur.

sirius b: benim daha çok ilgimi çeken yıldızdır. kendisi ilk keşfedilen beyaz cüce ve diğer beyaz cücelere oranla 2 kat filan daha büyük. bunun beyaz cüce olmadan önceki halini görmek istemezdim, heralde sirius a dan baya bi fazla daha parlaktır. neyse efenim, gelelim geçmişteki yerine. yakın tarihe kadar keşfedilememiş bu yıldız, çok sönük ve dünya kütlesinden daha ufaktır. zaten bu yüzden keşfi geç tarihlerde olmuştur. güneş kadar kütlesi, dünyadan ufak boyutu. yoğunluğunu tahmin edebiliyor musunuz? bir çay kaşığı sirius b, 5 ton çekiyormuş. evrendeki en yoğun nesnelerden birisidir kendisi.

şimdi siriusla ilgili daha da ilgimi çeken başka bir konuya geçelim. Afrika malide bulunan dogon kabilesi, bu yıldızın keşfinden çok öncesinde bu yıldızdan haberi vardı. (reklamlar; mali gezmek istediğim ülkelerin en tepelerinde bulunuyor, bu kabileyi de görmek istiyorum) 250bin kişilik, ok yay takılan bu kabilenin bilgisi de sirius b ile sınırlı değil. adamlar, teleskop yok, afedersiniz dal toshak geziyorlar, dünyanın yuvarlaklığını, ayın etrafımızda döndüğünü, bizim de güneş etrafında döndüğümüzü biliyorlar. sirius b nin varlığını, biz bilmeden önce biliyorlardı. hadi teleskop buldular, gözlemlediler. e kardeş, yoğunluğunu da biliyorlardı. bunu herhangi bir teleskopla yapmaları da imkansız. bunu da geçtim, bir gezegenden, yaşamın başladığını iddia ettikleri bir gezegenden ve bir gök cisminden daha bahsediyorlar. ki bunlar şuana kadar keşfedilmemiş. şimdi dogonların dilinden hikayeyi kısaca özetleyeyim size.

yaşamın ve evrenin kaynağı bu kabileye göre sirius bdir. bunun etrafında dönen bir gezegenden dünyaya, ziyaretçiler gelir ve yaşamı yayarlar. daha sonra da, bi dünyayı kontrol etmeye inerler, fakat kocaman uzay aracıyla bu kabileye indiğini iddia ediyor kabiledekiler. kendi sistemlerini ve bizim sistemimizi kabiledekilere anlatırlar. kulaktan kulağa da şuana kadar gelir bu bilgiler.

şaşırtıcı değil mi? ben cidden şok oldum ilk okuduğumda. biraz yaşlandık, hatırlayabildiğim kadarı bunlar. eksiğim varsa yabıştırın editleyeyim.