#tüm dey entry'leri

Şehir içinde, trafik kurallarına uyulup uyulmadığını kontrol eden, aşırı hızdır, alkollü araç kullanmadır, emniyet şeridi ihlalidir, benzer durumlarda size ceza yaslayan devlet memuru.
bizim güneşimiz veya bu boyutlara yakın olan yıldızlar, yakıtları bitince patlar, ufalır ve soğuk çekirdekli bu formu alır. daha büyük kütleli yıldızlar ise, nötron yıldızı veya karadelike dönüşürler. evrendeki tüm yıldızların yarısının beyaz cüce olduğu varsayılır.
iki yıldızdan oluşan bir yıldız sistemidir. dünyaya en yakın 8 yıldızdan ikisidir. ilki, sirius a, gökyüzünde görünen en parlak yıldızdır. ondan sonraki en parlak yıldızdan 2 kat daha parlaktır hatta. diğeri ise sirius b, bir beyaz cücedir. teker teker ele alacak olursak;

sirius a: bu yıldızı kimin keşfettiğini bulmak pek mümkün gözükmüyor. gökyüzüne bakınca kabak gibi meydandadır. mitolojide çok yer tutar. mısırlılardan tutun afrikalılara, hepsinin farklı bir inanışı vardır. nil nehrinin taşması, sirius a nın 70 günlük gizlenmesinin bittiği güne denk gelmesi filan. romalıların 25 nisanda bu yıldıza ithafen kurban kesmeleri. baya sağlam mitolojik yeri vardır. hatta masonlukta da ciddi bir yeri varmış. teknik özelliklerine geçicek olursak, güneşin iki katı boyutunda ve 25 kat filan daha fazla aydınlatan bir yapısı vardır. kendi etrafında çok yavaş döner, bu yüzden de elips yapısı yoktur.

sirius b: benim daha çok ilgimi çeken yıldızdır. kendisi ilk keşfedilen beyaz cüce ve diğer beyaz cücelere oranla 2 kat filan daha büyük. bunun beyaz cüce olmadan önceki halini görmek istemezdim, heralde sirius a dan baya bi fazla daha parlaktır. neyse efenim, gelelim geçmişteki yerine. yakın tarihe kadar keşfedilememiş bu yıldız, çok sönük ve dünya kütlesinden daha ufaktır. zaten bu yüzden keşfi geç tarihlerde olmuştur. güneş kadar kütlesi, dünyadan ufak boyutu. yoğunluğunu tahmin edebiliyor musunuz? bir çay kaşığı sirius b, 5 ton çekiyormuş. evrendeki en yoğun nesnelerden birisidir kendisi.

şimdi siriusla ilgili daha da ilgimi çeken başka bir konuya geçelim. Afrika malide bulunan dogon kabilesi, bu yıldızın keşfinden çok öncesinde bu yıldızdan haberi vardı. (reklamlar; mali gezmek istediğim ülkelerin en tepelerinde bulunuyor, bu kabileyi de görmek istiyorum) 250bin kişilik, ok yay takılan bu kabilenin bilgisi de sirius b ile sınırlı değil. adamlar, teleskop yok, afedersiniz dal toshak geziyorlar, dünyanın yuvarlaklığını, ayın etrafımızda döndüğünü, bizim de güneş etrafında döndüğümüzü biliyorlar. sirius b nin varlığını, biz bilmeden önce biliyorlardı. hadi teleskop buldular, gözlemlediler. e kardeş, yoğunluğunu da biliyorlardı. bunu herhangi bir teleskopla yapmaları da imkansız. bunu da geçtim, bir gezegenden, yaşamın başladığını iddia ettikleri bir gezegenden ve bir gök cisminden daha bahsediyorlar. ki bunlar şuana kadar keşfedilmemiş. şimdi dogonların dilinden hikayeyi kısaca özetleyeyim size.

yaşamın ve evrenin kaynağı bu kabileye göre sirius bdir. bunun etrafında dönen bir gezegenden dünyaya, ziyaretçiler gelir ve yaşamı yayarlar. daha sonra da, bi dünyayı kontrol etmeye inerler, fakat kocaman uzay aracıyla bu kabileye indiğini iddia ediyor kabiledekiler. kendi sistemlerini ve bizim sistemimizi kabiledekilere anlatırlar. kulaktan kulağa da şuana kadar gelir bu bilgiler.

şaşırtıcı değil mi? ben cidden şok oldum ilk okuduğumda. biraz yaşlandık, hatırlayabildiğim kadarı bunlar. eksiğim varsa yabıştırın editleyeyim.
bilale anlatır gibi anlatırsak, bir cismin konumunu bilirsek zamanını, zamanını bilirsek konumunu kesin ve net olarak söyleyemeyiz. daha zor ölçüde konuşursak, aslen zamana endeksli bir hesap yapıyorsak tahmini konum, tersi durumu da anladınız, cümle çok karışacak içinden çıkamıcam.
Az önce ikinci köprü dolaylarında seyahat edemezken, ((bkz: istanbul trafiği)) yandan geçen japon (veya hernereli ise) turist kafile otobüsünden parmakla bizi gösterip, camlara koşuşturmalarını görüp, üstüne fotoğraf çekmelerini sağlayan vasıta.

(bkz: kalabalık)

En azından gülerken çıktım.
Kadıköy'de açılmış bir rock bar. Adı üstünde xl bir mekan. Geniş sahnesi, iç bahçesi, bar kısmı ve kapı önündeki masalardan oluşur. Konsept genel olarak rock müziktir. Sahnede genellikle iyi sanatçıların konserleri, daha sonra da program grubu çalar. İçerisi normal bir bara göre biraz pahalıdır, ama geniş ve ferah bir mekan, havalandırması sıkıntılı ferah mekan.
Underground metal müziğin yaşadığı, Türkiye'deki yegane barlardan İstanbul'da olanıdır. Taksim'de bulunur, her akşam canlı müzik vardır. Cayır cayır metal müzik dinlemek isteyenler için İstanbul'daki en güzel adres. Alkol ucuz, içerisi leş. Tam metal müzik dinleyicisinin aradığı gibi.

Daha sonra Kadıköy'de dorock xl açılmıştır, sahibi aynı idi ilk açıldığında, şuan dorock başkasına ait. Konsept dorock xl dan tamamen farklıdır.
Yıllarca dorockta cumartesi günleri çalmış, cover grubu. Metal müzik icra etmektedirler, isminden de anlaşılacağı üzere anti kapitalist şarkıları vardır. Dinlenesi bir grup efenim.
birkaç gencin biraraya gelmiş ve bu ismi almış. çook eskiden beri komikli videolar yapıp youtubedan bize sunuyorlar. severim kerataları. şimdi reklamcılık sektöründeler.
batı afrikanın minnacık ülkesi. afrika kıtasının en küçük ülkesidir kendileri. atlas okyanusuna kıyısındadır ve ülkenin ortasından geçen gambiya isimli nehir boyunca uzanır. banjul başkentleridir. biara kktc ni tanımak istiyoruz demişlerdi de, sanırsam 1 hafta sonra uluslararası hukuk çiğneyemeyizle alakalı bişeylerle vazgeçmişlerdi. ülke o bölgedeki diğer ülkeler gibi tropikal iklime sahiptir, yazdan ziyade kışın gezilmesini tavsiye ederim.

tek sınır komşusu senegaldir. haritaya bakıcak olursanız zaten, senegalden kopmuş bir parça gibi durur. yağmur ormanları ve insanların samimiyeti sebebiyle dikkatimi çekiyor kendileri. bir de kültürü. yeni başkanı değişti gerçi, ne oldu bilmiyorum. kapıda vize uygulaması vardır, parayı basıp ülkeye girebilirsiniz.

ülkede hastalık kol gezer, sarı humma aşısı mecburidir. sıtma mıtma ne ararsan var, dikkatli olmak gerek efenim.