#tüm delirium entry'leri

her duyguyu üst sınırlarda yaşayan bir insanımdır. bu da demek oluyor ki küçücük şeye bile çok mutlu olabilir, küçücük şeye salya sümük ağlayabilirim de. o yüzden bir şey komiğime giderse de ağlarcasına kahkahalar atarım. o kadar çok gözyaşı dökerim ki krize girdiğimde insanlar genelde ağlıyorum olarak algılar.
hayatın güllük gülistanlık olmadığını fark eden insanlar kötüyü düşünmeye başlar. melankolik insanlar ise bu durumu birazcık abartan insanlar olarak yorumlanabilir. bir olaya hep kötü yönünden bakar, bardağın hep boş kısmına odaklanır ve her şeye fazla fazla üzülen insanlardır.
ölmesiyle beni hüzünlendiren bir dj idi. şarkılarını çok severim
youtube kanallarının içerik bakımından zenginleşmesi ve kendini geliştirmesine karşılık televizyon kanallarındaki içeriklerinin günden güne kötüleşmesi ve sürekli aynı şeyleri tekrarlamasıyla youtube izleyici kitlesini arttırmıştır. insanlar kaliteli içeriklere aç kalınca farklı platformlara yönelmiştir
mesajları okundu olarak işaretleyip geçtiğim sonrasında ise gruptaki bir şeyle ilgili konu açılınca ya okul hayatı filan baya yoğunum da okumaya fırsat bulamıyorum diyerek sürekli yalan söylememe sebep olan whatsapp grubudur. bir iki kere çıktım, sonra zorla beni geri gruba aldılar. hatta bir kere beni geri gruba almasınlar diye grupta birisiyle durduk yere birisiyle kavga etmiştim ama sonuç olarak hala o grupta bulunuyorum.
esat bozer'e yıllar önce instagramda denk gelip gezilerini takip ettikten sonra gezginfest 2018 kilyos zamanında tanışma fırsatı buldum. o zamanlar bir ikizi olduğundan haberim yoktu. gönüllüler ile toplantı yapılınca esat oradaydı ve bir yere gidip geleceğini söyledikten sonra geri döndü ama saçları daha kısa vücuda daha yapılı. ben daha neler olduğunu kavramaya çalışırken anladık ki gelen kişi esat değil, murat imiş. hala aklıma geldikçe utanıp gülerim kendime.

kendi gezi şirketlerini (anapurna outdoor) kurduktan sonra bu hikayeyi kendime örnek almışımdır. bir gün ansızın istiffa edip gezmeye başlamışlar kendileri.

bu arda iki gezginin de ikinci isimleri var, bana ilk söylediklerinde bu isimlere baya güldüm.
herkes ilk başta buna düşer ama bir kere daha şans verdiğinde biten bir şeyin eskisi gibi olamayacağını anlamanızla sonlanır.
ablana laf geçiremiyorum bari sen beni dinle kızım, boşver büyüklük sende kalsın
insanın bilgisayar başına geçip de sözlüğe yazmaya başladıktan sonra insanın kendini durdurmasının çok zor olmasından kaynaklanır. eller tuşlara değmeye başladıysa bilgisayarı kapat tuşuna tıklayana kadar durmak pek mümkün olmuyor.