yönetmen bey, dünyaya farklı bakan adam.
japonya'nın tokyo'dan sonraki en büyük şehridir. nüfusu 17 milyon civarındadır. Şehrin en uğrak noktası dotonbori olaran bilinen bölgedir. bu şehrin ilginç bir özelliği ise, hatırı sayılır miktarda türk nüfusunun olmasıdır. dolayısıyla anadolu mutfağından pek çok lezzeti burada da bulabilirsiniz. bab-ul hayat, istanbul hanedan ve nazar restaurant bunlardan birkaçı olarak öne çıkmaktadır.
gezilecek yerleri ise kısaca şöyle özetleyebiliriz; american village (giyim için), den den town (elektronik ürünler ve otaku), dotonbori (şehrin kalbi), namba (her türlü alışveriş), shinsaibashi (lüks ürünler ve mağazalar), umeda (tiyatro, giyim vb)
osaka, gezilmeyi hakeden farklı bir rota. tavsiye olunur.
gezilecek yerleri ise kısaca şöyle özetleyebiliriz; american village (giyim için), den den town (elektronik ürünler ve otaku), dotonbori (şehrin kalbi), namba (her türlü alışveriş), shinsaibashi (lüks ürünler ve mağazalar), umeda (tiyatro, giyim vb)
osaka, gezilmeyi hakeden farklı bir rota. tavsiye olunur.
paraşütle atlama sanatıdır. genellikle uçaktan bir eğitmene bağlı olarak atlayış gerçekleştirdiğiniz, eğer gerekli eğitimleri alırsanız kendi başınıza da atlayabileceğiniz bir çeşit sportif havacılık faaliyetidir. bu aktiviteye alternatif olarak yamaç paraşütü de değerlendirilebilir.
bosna hersek turumda mostar'dan sonraki durağım Srebrenica(Srebrenitsa)'ydı. Gidenler bilir srebrenica küçük bir kasaba ve toplu anıt mezarlığı da kasabanın hemen bitişinde. hava karardıktan 1-2 saat sonra falan bakkala(onlar ısrarla süper market diyorlar) gittim, kaldığım pansiyona dönerken mezarlığın olduğu taraftan çok net bir şekilde birinin 'pomoc' dediğini duydum. Ama böyle bağırarak değil normal ses tonundan biraz daha halsiz bir şekilde. istemsizce durup baktım ama hiçbir şey yoktu. Ama o kadar eminim ki duyduğum kelimeye. Zaten benim tüylerimi ürperten de bu. çünkü 'pomoc' boşnakça'da yardım et anlamına gelir. şuan bile ensemden soğuk bir rüzgar hissediyorum bunları yazarken. bu olay bende çok büyük etki yarattı ama hiçbir zaman hayal mi gerçek mi anlam veremedim. belki de Srebrenica katliamından etkilendiğim içindir. http://media.dunyabizim.com/haber/2015/07/11/srebrenitsa-anit-mezarligi.jpg
gezmeye gittiğin yerde aşık olup, döndüğünde oradaki anıları hatırlayarak gelen hazin'e sebep olan şeydir. benim başıma doğu ekspresi için gittiğim erzurum'da gelmiştir. arkadaşımla birlikte gitmiştik ama örtülü kuşetli'den aldığımız için 2 tane de çocuk bileti alıp odayı kapatmıştık, baktık hoşlanıyoruz birbirimizden onu da aldık odaya(görevliye ekstra para ödedik tabii). o erzurum'da okuyordu ve ankara'dan uçakla geri erzurum'a döndü, ben de istanbul'a döndüm. sonrasında yollar aşkımıza gölge düşürdü...
izlenilesi sit-com dizisi. eğlencelidir ve tavsiyedir. kültürlenin efenim.
1998 yılında ilk sezon bölümleri ABD'de gösterilmeye başlanmış, Wisconsin eyelatindeki kurgusal bir yer olan Point Place kasabasındaki bir grup gencin 17 Mayıs 1976'dan 31 Aralık 1979'e kadar yaşadığı olayların anlatıldığı bir komedi dizisidir.
dizi 8 sezon sürmesine rağmen 3 senelik bir zaman dilimini anlatır.
1998 yılında ilk sezon bölümleri ABD'de gösterilmeye başlanmış, Wisconsin eyelatindeki kurgusal bir yer olan Point Place kasabasındaki bir grup gencin 17 Mayıs 1976'dan 31 Aralık 1979'e kadar yaşadığı olayların anlatıldığı bir komedi dizisidir.
dizi 8 sezon sürmesine rağmen 3 senelik bir zaman dilimini anlatır.
california/meksika sınırında yer alan, antalya tadında, yaşaması keyif veren memleket. yaşadıkça yaşayası geliyor insanın. tabi parası olana.
Arnavutluk'un makedon kısmına yakın küçük sevimsiz bir şehri.Yolunuz düşerse rotanızı değiştirmenizi tavsiye ederim.Herkes İngilizce'den bihaber ve insanları biraz sıkıntı yanlışlıkla dahi giderseniz dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Arnavutluk'un göl kenarında bulunan hayran kaldığım bir şehri.hayran kaldığım nokta ise insanları.birbirlerine bu kadar saygılı, sıcak kanlı bir toplum görmedim sanırım.
göl kenarında kamp sandalyenizle bir tutam huzur alabilirsiniz ve şiddetle tavsiyemdir.insanlarıylada tanışmaktan çekinmeyin eğer yolunuz düşerse ne demek isteiğimi anlıyacaksınız.
göl kenarında kamp sandalyenizle bir tutam huzur alabilirsiniz ve şiddetle tavsiyemdir.insanlarıylada tanışmaktan çekinmeyin eğer yolunuz düşerse ne demek isteiğimi anlıyacaksınız.
buralar zamanı gelince değerlenecek, rez at bekle.
belki bir çoğunuz katılmıyorum diyecek ama arkadaşlar şuan 3. dünya savaşındayız. kimse bize dünya savaşları şu şekilde olur diyerek genelleme yapamaz. dönem değiştikçe savaşların da evrilmesi olağandır.
1. dünya savaşının amacı osmanlıyı parçalamaktı. 2. dünya savaşının amacı osmanlıdan alınan toprakların avrupa ülkelerine adaletsiz dağılmasıydı. yani sıkı bir birlik olarak görülen avrupa 70 sene önce kendi aralarında amansız savaş halindeydi. şuan 3. dünya savaşındayız. büyük güçlerin kendileri yerine piyonları kullanıp müslüman topraklarda yaşayanları birbirine vurdurması.
15 temmuz darbe girişimini çok iyi anlayıp yorumlamalıyız. bunun için de 1990 sonrası müslüman topraklardaki yaşananlara bakmalıyız. 90'da sovyetler birliği çöktü. ve abd-nato tarafından yeni dünya düzeni oluşturuldu. bu düzende asıl düşman fundamentalist müslümanlar oldu. eski düşman komünizmdi ve yenildi. artık müslüman ülkelere seri darbeler yapılmaya başlandı.
1. darbe cezayir : islami selamet cephesi seçimleri kazandı ama fransa destekli ordu darbeyi patlattı.
2. darbe bosna : yugoslavya dağıldı. bosna referandumla bağımsız oldu. bunun üzerine sırp ordusu islamci lider aliye izzet begoviçin önderliğindeki bosna halkının kararını tanımaz ve (*modern, insancıl, çağdaş denilen avrupanın göbeğinde) katliam yapar.
3. darbe çeçenistan : ruslar ve sırplar tarafından halen katliamlar devam etmekte
4. darbe hamas : herkesin gözü önünde demokratik yollarda seçimi kazanan haması abd israil ab kabul etmez ve filistini bölerler.
5. darbe refah : türkiyede seçimde sandıktan birinci olarak çıkar ama bir yıl içinde darbeyle düşürülür
6. darbe afkanistan : abd ve nato tarafından işgal edilir.
7. darbe ırak : abd ve nato tarafından işgal edilir. nükleer silah yokmuş denir ve özür dilenir. konu unutulur. sonuç: ırak paramparça.
8. darbe arap baharı : bu bahaneyle abd, müslüman ülkelerdeki fikir adamları, ilim adamları vedin adamlarını hapislere atar işkence ile öldürür.
9. darbe suriye : müslüman kerdeşlere karşılık esad desteklenir. ve ülke kan gölüne döner.
10. darbe libya : kaddafi indirilir ve linç edilir.
11. darbe mısır : Muhammed Mursi nezdinden İhvan’a Yapılır.
12. darbe türkiye : 15 temmuzda denenir başarısız olur
sonuç olarak 3. dünya savaşının amacı müslümanı müslümana öldürtmek ve bu sırada modası geçmiş silahlarını bizlere satmaktır. böylece silah depolarında yeni moda silahlarına yer açmaktır.
peki ya 4. dünya savaşı?
zayıflamış ve gücünü yitirmiş müslüman ülkeleri işgal hareketi olacaktır.
4. dünya savaşından sonra ne olacak?
bu konuda birçok teori ve distopya üretilebilir ama görünen ve bana göre mantıklı gelen şudur : kapitalizm çökme yolunda ilerlemektedir. herhangi bir hamle yapılmazsa çökmek zorundadır. çünkü kapitalizmin besini kaynaklardır ve kaynaklar şuanki nüfusa ve kapitalizmin getirdiği tüketim çılgınlığına yeterli olmamaya başlamıştır. abd dünya üzerindeki gücünü kapitalizmden almaktadır ve çökmesine izin vermeyecektir. dünyanüfusunu azaltmaya yönelik savaşlar ve hamleler yapmaktadır. cevaba gelirsek; 4. dünya savaşından sonra kölelik tekrar yükselecek ve amaç müslümanları köle yapmak olacaktır. kapitalizmin kaynakları müslüman topraklarda yetişecek, müslümanlar abd ve ab'nin kölesi haline getirilmeye çalışılacaktır. dünyada ayakta sadece birkaç ülke kalacak. ab birleşerek ayakta kalabilecek, abd daimi dünya lideri olacak, rusya çinin desteğiyle, çin ise nüfusu sayesinde ayakta kalabilecek. israil ise yeni dünya düzeninin isviçre'si olacak.
belki bir çoğunuz katılmıyorum diyecek ama arkadaşlar şuan 3. dünya savaşındayız. kimse bize dünya savaşları şu şekilde olur diyerek genelleme yapamaz. dönem değiştikçe savaşların da evrilmesi olağandır.
1. dünya savaşının amacı osmanlıyı parçalamaktı. 2. dünya savaşının amacı osmanlıdan alınan toprakların avrupa ülkelerine adaletsiz dağılmasıydı. yani sıkı bir birlik olarak görülen avrupa 70 sene önce kendi aralarında amansız savaş halindeydi. şuan 3. dünya savaşındayız. büyük güçlerin kendileri yerine piyonları kullanıp müslüman topraklarda yaşayanları birbirine vurdurması.
15 temmuz darbe girişimini çok iyi anlayıp yorumlamalıyız. bunun için de 1990 sonrası müslüman topraklardaki yaşananlara bakmalıyız. 90'da sovyetler birliği çöktü. ve abd-nato tarafından yeni dünya düzeni oluşturuldu. bu düzende asıl düşman fundamentalist müslümanlar oldu. eski düşman komünizmdi ve yenildi. artık müslüman ülkelere seri darbeler yapılmaya başlandı.
1. darbe cezayir : islami selamet cephesi seçimleri kazandı ama fransa destekli ordu darbeyi patlattı.
2. darbe bosna : yugoslavya dağıldı. bosna referandumla bağımsız oldu. bunun üzerine sırp ordusu islamci lider aliye izzet begoviçin önderliğindeki bosna halkının kararını tanımaz ve (*modern, insancıl, çağdaş denilen avrupanın göbeğinde) katliam yapar.
3. darbe çeçenistan : ruslar ve sırplar tarafından halen katliamlar devam etmekte
4. darbe hamas : herkesin gözü önünde demokratik yollarda seçimi kazanan haması abd israil ab kabul etmez ve filistini bölerler.
5. darbe refah : türkiyede seçimde sandıktan birinci olarak çıkar ama bir yıl içinde darbeyle düşürülür
6. darbe afkanistan : abd ve nato tarafından işgal edilir.
7. darbe ırak : abd ve nato tarafından işgal edilir. nükleer silah yokmuş denir ve özür dilenir. konu unutulur. sonuç: ırak paramparça.
8. darbe arap baharı : bu bahaneyle abd, müslüman ülkelerdeki fikir adamları, ilim adamları vedin adamlarını hapislere atar işkence ile öldürür.
9. darbe suriye : müslüman kerdeşlere karşılık esad desteklenir. ve ülke kan gölüne döner.
10. darbe libya : kaddafi indirilir ve linç edilir.
11. darbe mısır : Muhammed Mursi nezdinden İhvan’a Yapılır.
12. darbe türkiye : 15 temmuzda denenir başarısız olur
sonuç olarak 3. dünya savaşının amacı müslümanı müslümana öldürtmek ve bu sırada modası geçmiş silahlarını bizlere satmaktır. böylece silah depolarında yeni moda silahlarına yer açmaktır.
peki ya 4. dünya savaşı?
zayıflamış ve gücünü yitirmiş müslüman ülkeleri işgal hareketi olacaktır.
4. dünya savaşından sonra ne olacak?
bu konuda birçok teori ve distopya üretilebilir ama görünen ve bana göre mantıklı gelen şudur : kapitalizm çökme yolunda ilerlemektedir. herhangi bir hamle yapılmazsa çökmek zorundadır. çünkü kapitalizmin besini kaynaklardır ve kaynaklar şuanki nüfusa ve kapitalizmin getirdiği tüketim çılgınlığına yeterli olmamaya başlamıştır. abd dünya üzerindeki gücünü kapitalizmden almaktadır ve çökmesine izin vermeyecektir. dünyanüfusunu azaltmaya yönelik savaşlar ve hamleler yapmaktadır. cevaba gelirsek; 4. dünya savaşından sonra kölelik tekrar yükselecek ve amaç müslümanları köle yapmak olacaktır. kapitalizmin kaynakları müslüman topraklarda yetişecek, müslümanlar abd ve ab'nin kölesi haline getirilmeye çalışılacaktır. dünyada ayakta sadece birkaç ülke kalacak. ab birleşerek ayakta kalabilecek, abd daimi dünya lideri olacak, rusya çinin desteğiyle, çin ise nüfusu sayesinde ayakta kalabilecek. israil ise yeni dünya düzeninin isviçre'si olacak.