2015 yazında gittim, şu ana kadar gittiğim 8 ülkeden en sevdiğim oldu. hatta gelince bir süre etkisinden kurtulamadım, her gece rüyalarımda fasa geri gidiyordum. tajin kuskus yemeyi, gün batımında marakeşin kızıla dönen evlerini izlemeyi, kazablankada atlas okyanusu kıyısında yürüyüşleri çok özledim. bir de insanlarını unutamıyorum, her zaman neşeli, güler yüzlü ve sıcakkanlılar, nasıl olmasınlar ki, bir tarafları akdeniz bir tarafları atlas okyanusu..
İstiklal'de aynı mekanlarda dolanıp durmamdan mütevellit ortaya çıkan ve gezginsözlük kullanıcılarının önerilerini merak ettiğim soru.
sanılanın aksine hiçte zor değildir.tabii belli başlı şeyleri göze alacaksınız.
seyahatlerde en cok para harcanan temel 2 unsur vardır.
1.si ulaşım
2.si konaklama
ulaşımı otostopla halledip konaklamayı da couchsurfing gibi couchrail gibi yada campinglerde veya uygun alanlarda çadırda kalmak gibi çok çok çok cüzzi maliyetlere düşürebildiğinizde siz de şaşıracaksınız.
denedim oluyor.
seyahatlerde en cok para harcanan temel 2 unsur vardır.
1.si ulaşım
2.si konaklama
ulaşımı otostopla halledip konaklamayı da couchsurfing gibi couchrail gibi yada campinglerde veya uygun alanlarda çadırda kalmak gibi çok çok çok cüzzi maliyetlere düşürebildiğinizde siz de şaşıracaksınız.
denedim oluyor.
daha önce Odessaya gidip fragmanını yaşadığım filmdir.
(bkz: ihsan oktay anar) üstadımızın 3 kitabının ana karakterlerinden biridir.
(bkz: puslu kıtalar atlası)
''
ahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü. bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. yedikule kahininin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. tıpkı sessizliği dinleyen eflatun gibi, kahin de sustu. belki de susmak gerçeği anlatmanın tek yoluydu. ''
(bkz: puslu kıtalar atlası)
''
ahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü. bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. yedikule kahininin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. tıpkı sessizliği dinleyen eflatun gibi, kahin de sustu. belki de susmak gerçeği anlatmanın tek yoluydu. ''
Yakın da önlisans diplomamı alıp lisans okumayı planladığım ve yapanların neler yaşadığını merak ettiğim eylemdir.
ne çıkar ateş böceği sansalar bizi
evinde kapitalizmle yoğrulmuş beyaz adam'in vicdan masturbasyonu. bir de yüzü gözü pis bi fakir yerli çocukla selfi çekti mi ondan kutsal insan yok. instada güzel duruyor tabii. hindistan köylülerine geri dönüşüm öğreten ve bunla gurur duyanı bile gördüm. ulen sen geri dönüşüm yap. onlar zaten ambalajlı bişey almıyor alamıyor.
