sarıkamış'ta bulunan inanılmaz güzel bir yapı. Katerina'nın av köşküymüş. Tek bir çivi bile kullanılmadan yapılmış kocaman, etkiliyici bir köşk. Çok bakımsız ve kaderine terk edilmiş olsa da büyüsü sarıp sarmalıyor.
Van'ın güneydoğusunda yer alan, uzunluğu 1,5 km, genişliği 0,5 km olan Akdamar Adası’nın ismiyle ilgili şöyle bir efsane anlatılır:Çok eskiden Van’da bir Keşiş yaşamaktaymış. Bu Keşiş’in dünyalar güzeli bir kızı varmış. Kız o kadar güzelmiş ki, O’nu bir gören bin gönülden vurulurmuş. Bu güzel kızın ismi de “Tamara” imiş. Bütün Vanlı delikanlılar Tamara’nın peşinde dolana dursunlar, Tamara gönlünü yiğit mi yiğit, yakışıklı mı yakışıklı bir Türk gencine kaptırır. İki sevgili gizli gizli buluşurlar. Bu buluşmalar bir süre devam eder. Sonunda iki gencin aşkını Van’da duymayan kalmaz. Keşiş, kızını bu sevdadan vazgeçirmek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın başaramaz. Tek çare, kızını Van’dan uzaklaştırmaktır. Van Gölü’nün en büyük adası olan Akdamar Adası’nda bir kilise yaptırıp, kalan ömrünü kızıyla beraber bu adada geçirmeye karar verir. Seven iki kalbi birbirinden ayırmak mümkün mü? Tamara ile Türk gencinin aşkları o kadar yüce, o kadar engel tanımaz ki... Keşiş’in Tamara’yı Ada’ya hapsetmesi de fayda vermez. İki genç, anlaşırlar. Delikanlı, her gece kıyıdan yüzerek Ada’ya çıkacaktır. Bu arada Tamara da sevgilisine adayı bulabilmesi için fenerle işaret verecek, O’na yardımcı olacaktır. Dedikleri gibi yaparlar. Delikanlı, yaz demez, kış demez, fırtınaya, dalgaya aldırmaz, her gece yüzerek Ada’ya çıkar. Sabaha kadar Tamara ile birlikte olurlar. Gün ışımadan da tekrar yüzerek geri döner. Bir zaman sonra Keşiş, iki gencin buluştuklarını öğrenir. Bir gece, kızın bıraktığı işaret fenerinin yerini değiştirir. Feneri, keskin ve sivri kayalıkların bulunduğu bir tarafa bırakır. Tamara da Delikanlı da kurulan tuzaktan habersizdirler. Delikanlı her zaman olduğu gibi yine kıyıdan suya girer, Ada’dan görünen ışığa doğru yüzmeye başlar. Şanssızlık bu ya, o gece, hem çok karanlık, göl de aşırı dalgalıdır. Delikanlı yüzer, yüzer, yüzer... Kollarında derman tükenir. Işığa doğru yüzdükçe ışık uzaklaşır sanki. Dalgalar daha da kudurur. Kuvvetli bir dalga, gücü tükenen delikanlıyı yükselttiği gibi sivri ve keskin kayalara çarpar. Her tarafı parça parça olan delikanlının, gölün karanlık sularına gömülürken : “Ah Tamara, Ah Tamara!...” feryatları, kayalıklardan yankılanarak Tamara’ya kadar ulaşır. Artık Tamara’ya dur olur mu? O da gözünü kırpmadan kendisini azgın dalgaların kucağına bırakır ve kaybolur. Böylece, yaşarken bir araya gelmeleri engellenen iki genç, sonsuza kadar sürecek beraberliklerine, Van Gölü’nün lacivert sularının derinliklerini mekân seçerler. Bu acıklı sonun yaşandığı adanın ismi de o günden sonra “Ah Tamara” nın değiştirilmesi ile akdamar olur.

Yaklaşık bir saat önce vuku bulan olaydır. Yarın medyada nasıl yer bulacak merakla beklemekteyim.

Bir grup 15 temmuz gazisi, gazı ücretlerini alamadığı için akp binası önünde eylem gerçekleştirmiş, polis de eylemcilere müdahale etmiştir.

Olay yeri videosu: video

AKP'ye vatan haini diyen 15 temmuz gazisi video

Polisin darp ettiği gazi video
vücudumuzun düşmanı aşağılık cilt hastalığıdır.

kışın ayrı yazın ayrı zorluğu vardır. her nevi deterjan, sıvı sabun can yakıcılığını azdırmakta, gerekli gereksiz yapılan stres ise hastalığın semptomlarını şaha kaldırmaktadır.

kaşıntı döküntü der geçersiniz. olur böyle şeyler dersiniz. alır yürür eliniz yüzünüz kul yapısından uzaklaşır, saçma sapan bir hal alır.

bununla özel ilgilenen aktarlar vs de vardır. çay ağacı yağını önerirler, sürersiniz hemen. plasebo etkisi geçer gibi olur, ilk fırsatını bulduğu an tekrar atılır. kendini rengini belli eder.

siz siz olun ucuz her türlü kozmetik üründen uzak durun.
piyasada akıllı telefonalrın çıkışından bu yana satılan ekran koruyucudur.

gerçekten kırılmaz değildir. 10 tl verip alabildiğiniz şeyin hakikaten kırılmaz olmasını beklemek insanda otomatikman şüphe yarator. (neyle neyi satın almaya çalışıyorsun?)

esası ısıl işlem görmüş camdır, orjinal adı temper camdır. doğru bir tanım yapmak gerekirse daha zor kırılan bir camdır. telefon camlarının gorilla glass olması bile bazı durumlarda yetersizken kıytırık bir cismin telefonunuzu koruyacağını düşünmek bittabii saflık olur.

"ben ekranımın çizilmemesini istiyorum, bu nedenle takıyorum" derseniz bunu kabul edebilirim. ekran çizikliği keyfe keder bir durum gibi görünse de bazı hallerde tüketiciyi ekran değişikliği sürecine bile götürebiliyor.

takılması öncesinde de ekranın alkollü bezle (bir çeşit ıslak mendil) temizlemesi salık verilir. ekran yüzeyince kalan kir temizlenmezse takılan cam bir başka kötü görüntüye sebep olacaktır. bu sebeple toz olmadığını bildiğiniz bir ortamda silinme işlemi yapılması sonrası takılan "temper" cam alabileceğiniz verimi maksimum seviyeye ulaştıracaktır.

her ne kadar kullanacağını alete dolaylı yoldan faydası olsa da bu dahi bir tüketim edevatıdır. acil değildir, yokluğu problem olabilir minvalindedir.
ibb başkanı ekrem imamoğlu: “istanbul halkının, taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, bağcılar oto galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir”

ibb başkanı ekrem imamoğlu: “sakın bizi başka şeylerle tehdit etmeye çalışmasınlar. plaka fiyatları ile geçim sağlayan rantçılara bu süreci kurban etmeyiz, ettirmeyiz. istanbul'da düzeni bozucu bir fiile giren her şahıs, karşısında devleti bulacaktır.”

İBB Başkanı ekrem imamoğlu: “Evet, biz esnafımızla, esnafımızın gerçek temsilcileriyle, odayla oturup bunları tartışıp konuşacağız. Neyi konuşmadık ki bunu konuşmayalım; elbette konuşacağız. Ama kimse kendi çıkarı üzerinden hareketle bizi kısıtlamaya kalkmasın.”

kaynak
17 haziran 2020 gecesi alınan, 3 büyük il için alınan maske takma zorunluluğu kararıdır. zaten hali hazırda anadolunun büyükşehir olmayan bir çok kentinde de, sokakta dahi geçerli olan zorunluluk, istanbul, bursa ve ankara'da da zorunlu hale gelmiştir.

yazın gelmesi ile birlikte, kapalı alanlarda dahi takmayanlar veya pipilerini dondan çıkartmış gibi burunları dışarıda takanlardan sonra, artık sokakta dahi takmak zorunlu hale geldi. bakan, sokağa çıkma yasağı kısıtlamasını ön görmediklerini ve uygulamayacaklarını belirtti.

maske takmamanın cezası da 3 bin 150 tl olarak söyleniyor.
netflix'in ilk orjinal yapımı türk filmi.

başrolleri falan geçip direk filme dalıyorum. neredeyse filmin tamamının trende geçmesiyle akla before sunrise filmini getiriyor. benim çok sevdiğim filmdir o da. kadın erkek ilişkilerini diyaloglar üzerinden analiz ediyor. düşük bütçeli olmasına rağmen çoğu filmden daha izlenilesi.

yorumlara baktım biraz. bu neydi şimdi yazanlar olmuş. iğrenç absürd komedi filmleri, aşırı iyi ve aşırı kötü karakterlerin olduğu vıcık vıcık aşk filmlerine alışılmış tabi.

yol filmleri her zaman müzikleriyle de dikkat çeker ki bu filmde de çok iyi müzikler dinliyoruz. basit gibi görünen ama aslında yaşamdan bir kesit alan ve gerçekçi bir film olmuş. senaryosu daha özenli olabilirmiş ama genel anlamda diyaloglarla geçen ve fazla mekan değişikliği olmamasına rağmen kendini izletiyor.

bu tarz ve daha değişik tarzda filmlerin çekilmesi ümidiyle.
kesinlikle tavsiye ederim.