bir dönem iç anadolu bölgesi'ni kasıp kavuran, her gazino ve pavyonda bangır bangır çalınan şarkı.

Metin Işık-Melek Yüzlü Sahtekar

"elimi açtım da yalvardım mevlaya
dileğim bir sendin istedim duamda
sevgili hasreti çekmek zor güzelim
ağlattın ağlattın tükendim sonunda

ben seni canımdan çok sevmedim mi güzelim
ben sana ömrümü vermedim mi güzelim
ben sana kendimi kul köle ettim de
sen bana mutluluğu çok gördün güzelim

laylaylom galiba sana göre sevmeler
hopaşinanay galiba sana göre sevilmeler
uğramaz mı semtine ayıplar, utanmalar
duysalar el elalem sana ne söyler

son sözümü söyleyim benden sabır bekleme
zaten dertle doluyum bir dert daha ekleme
sende kadir kıymet yok senin sevgin bu kadar
benden sana elveda melek yüzlü sahtekar

ben seni canımdan çok sevmedim mi güzelim
ben sana ömrümü vermedim mi güzelim
ben sana kendimi kul köle ettim de
sen bana mutluluğu çok gördün güzelim

laylaylom galiba sana göre sevmeler
hopaşinanay galiba sana göre sevilmeler
uğramaz mı semtine ayıplar, utanmalar
duysalar el elalem sana ne söyler"
muğla birası. 8 çeşidi bulunmakta. efes pilsen, tuborg gibi biraların yanında çöldeki vaha gibi harika biralar üretmekte. bu yaz akyaka'da bulup deneme şansı bulduklarım şunlar:

gara guzu amber ale
gara guzu summer ipa
gara guzu blonde ale
şerbetçiotu ve karamel yoğunluğunun fazlaca hissedildiği rahat içimli yüzde 4 alkol oranına sahip gara guzu birası.
muğla'da üretilen gara guzu'nun şimdiye kadar denediklerim arasında en alt sıraya yerleştirdiğim birası. hafif acımsı ve pek keyifli değil. alkol oranı yüzde 5.
gara guzu'nun denediklerim arasında en sevdiğim birası diyebilirim. tarif etmem gerekirse blanc sevimliliğinde ama o kadar tatlı değil ve bu sayede baymıyor. evde bira yapımına başlama hevesimi son noktasına taşıdı bu yerel bira.
akyaka'yı benim için en üst seviyeye çıkaran harika doğa olayı. gezginfest 2019'un ve sonrasındaki üç beş günlük izmir itlik hergeleliğinin yorgunluğunu atmamı sağladı bu içine girmesi zor ama girdikten sonra çıkılmak istenmeyen buz gibi su.

içinde kenara konuşladığımız sandalyelerimizle bir yandan biramızı yudumlarken bir yandan akan suya kendini bırakıp adrenalin yükleyen insanları izlemek ve ara ara geçen azmak turu yaptıran teknelere el sallamak güzel bir keyifti.

sırf bu nehir yüzünden her yıl en az 3-4 günü akyaka'ya ayırmaya karar verdim daha ne diyeyim.
akyaka'dan dönerken denizli girişinde tavas'ta ışıklarda beklerken bir anda duvar reklamıyla karşılaşıp hafifçe trafiği birbirine katıp en sol şeritten sağa kırmama neden olan kokoreççi. reklamda şöyle yazıyordu: vedat milor'dan 5 yıldız. türkiye'nin en iyi dördüncü kokoreççisi.

bu kadar aksiyona pişman etseydi üzülürdüm tabii ama neyse ki öyle olmadı.

yıllardır sakatat kültürüyle içli dışlıyım. yemediğim hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır sanırım ama çok uzun süredir iyi kokoreç yemiyordum ve bu beni bir miktar üzüyordu.

mekan bahçeli ve iki kattan oluşuyor, çalışanları kibar ve güler yüzlü. fiyatlar ortalama bir kokoreççiden farksız. fakat aldığınız hizmet o kokoreççilerle kıyas kabul etmez.

kahvaltıyı yapıp yola çıktığımdan yarım ekmek arası istedim ve hiçbir şey söylemeden bekledim. merakım baharata boğacaklar mı ya da içine hiçbir sebze katacaklar mı idi. neyse ki endişelerimi yersiz kaldı ve çıtır çıtır ekmeğin arasında kararında baharat atılmış ve tuzlanmış orta küçüklükte doğranmış, ezilmemiş sulu sulu bir kokoreç geldi ki yerken aldığım keyfi asla unutmam. yanına da kendi üretimleri olan turşu suyu söyledim ki o da gayet başarılı.

ikinci yarımı söylememek için kokoreçi beklerken keşfettiğimiz elmallı pide bize engel oldu.
kısa bir süre önce yakın bir arkadaşımın başına gelen olaydan sonra mı dikkatimi çekmeye başladı nedir bilmem çok sık rastlar oldum buna özellikle şehirler arası yollarda.

arkadaşımın başına gelen olaysa kısaca şöyle: zifiri karanlıktan şehirler arası yolda seyrederken aniden gelen bir sarsıntı ile sağa çekiyorlar ve ön tamponu lastiğe ziyan ettiklerini görerek yola devam ediyorlar. yorumum: ucuz atlatmışsınız oldu. yüksek hızla kontrol kaybı yaralanmalara ve daha ağır sonuçlara da neden olabilirdi.

sonrasında yaklaşık 10 saatlik yolda sağ şeritten çok az gitmeme rağmen en az 3 kez bu riski ben de atlattım. gündüzün aydınlığı ve hızlı seyretmediğim için kolay geçtim ama bu durum gerçekten büyük problem arz ediyor.
acilen yasaklanması gereken eylem. galatasaray gibi köklü bir kulübün en önemli mevkilerinden birisinde bulunan biri bu kadar sorumsuz ve şuursuz hareket etmemeli. yapılan trollemeler ve saldırılar fıkralarla türkiye kalitesinde olsa da bu adamı buralara getirenlere oh olsun dedirtmektedir.

abdürrahim albayrak - facetime - diagne trollemesi

abdürrahim albayrak - facetime - çenin ananı götünden çiçerun
türkiye'nin gururu 3t taner tolga tarlacı'nın türkçe rap'e kattığı son derece anlamlı sözler.*

bir saatlik versiyonu bağımlılık yapıcı derecede iyi:

taner tolga tarlacı - click click bum - 1 saat