başta kendini olmak üzere herkesi mutsuz ederek, bulunduğu ortamı germek, gıybet yapmak, huzursuzluk çıkarmak için dünyaya gelmiş kadın cinsi. Hiçbir şeyden memnun olmaz, doyumsuzdur, şükretmeyi bilmez, kimsenin hatta hiçbir şeyin kıymetini bilmez. Psikolojik problemlere doğuştan yatkındır, kesinlikle ilişki insanı değildir, sıkılgan, baskıcı, dar görüşlü, ne istediğini bilmeyen türdür.
Tek iyi tarafları vicdanlarıdır, o da çevresine değil tanımadığı insanlara karşı çalışan bir vicdandır. Bencillikleri söz konusu olmadığı sürece kötülükleri de dokunmaz bu tiplerin.
Allah kurtarsın.
Tek iyi tarafları vicdanlarıdır, o da çevresine değil tanımadığı insanlara karşı çalışan bir vicdandır. Bencillikleri söz konusu olmadığı sürece kötülükleri de dokunmaz bu tiplerin.
Allah kurtarsın.
Elbet Bir gün şarkıları ile isimlerini geniş kitlelere duyurmuş rap müzisyenlerdir.
aslen erasmusumu budapeşte'de yaptım her şey çok güzel ye iç eğlen falan derken dönüş günü geldi çattı. tabi daha sonra kopamadık, grup olarak tekrar gitmeye karar verdik. eee artık şehri de biliyorum neyse sürekli toplu taşıma biletine para vermek istemediğim bir gün ama yürümekten de ayaklarımız koptu. görevli olmadığı sıralarda kaçak birkaç defa kullanmıştım aslında öğrenciyken bu gazla güvenip atladık metroya. vagondan görevli çıktı pusuya yatmış sanki... yakaladı bizi pasaportlar falan ceza yedik anlayacağınız ama yanımızda para yok, post office gidip öderiz sonra diyip yırttık. gel gelelim bu sene tekrar gitmeye karar vermemize ama aklımda deli sorular oluştu bu cezayı yiyip ödemediğim yüzünden vize almam tehlikeye girer mi? ülkeye girerken sıkıntı yaşar mıyım? girdikten sonra bunu bana ödetirler mi vs... eğer sabırla buraya kadar okuduysanız ve bir de sorularıma cevaplarınız varsa sizi çok seviyorum ve şimdiden çok teşekkür ediyorum :))))
2010 yılında iki ülkenin işbirliğiyle kurulmuş “devlet” üniversitesidir.
Hangi üniversitede okuyorsun sorusuna cevap olarak verildiğinde ek olarak iki soru sorulur:
1. Devlet mi vakıf mı?
2. Hangi devlet?
Hangi üniversitede okuyorsun sorusuna cevap olarak verildiğinde ek olarak iki soru sorulur:
1. Devlet mi vakıf mı?
2. Hangi devlet?
Ülkede "kemal gözler'in hukuk başlangıcı kitabını okuyan" her kişinin 'biz de hukuk eğitimi aldık' demesinden sonra 2. dumur olduğum olay. Bizim ülkede bunun olması garip mı? Tabi ki değil. Olur mu? Olabilir. Biz hukukçular izin verir miyiz? Asla.
Bir de kendini sözde donanımlı gören gürûh var. 300 sayfalık borçlar hukuku kitabını görüp biz de avukat olalım diyen birini görürsem ilk gördüğüm yerde 2 kez alttan almak zorunda kaldığım fikret eren'in 1300 sayfalık borçlar hukuku genel kitabını ağızlarına çarparım.
Aslında onların da suçu yok. Bu ülkede binlerce değer görmeyen, gün geçtikçe artan ve istihdam sağlayamayacak kadar hukuk mezunu varken iibf mezunlarının idari hakimlik yapmasına olanak sağlarsan iibf mezunları madem hakim olabiliyoruz avukat da olalım derler.
Nasıl olsa ülkenin başında üniversite okumamış, meslekî eğitim ne demek bilmeyen osmanlı'dan kalma usta çırak ilişkisi ile meslek sahibi olunabileceğini sanan bir yöneticimiz var.
Sen istesen de istemesen de bu ülke senin o korktuğun hukukçuları yetiştirecek ve başa koyacak. Hukuk ne demek, hukuk devleti ne demek bilmeyen insanları bu ülkede başımıza hukukçu yapıp ülkeyi dibe çekemezsin.
Gerekirse hukuk eğitimi boyunca okuduğumuz kitapları ateşe veririz, o kitaplar bu ülkenin kökünün yanması için yeterli rezervi barındırıyor.
Bir de kendini sözde donanımlı gören gürûh var. 300 sayfalık borçlar hukuku kitabını görüp biz de avukat olalım diyen birini görürsem ilk gördüğüm yerde 2 kez alttan almak zorunda kaldığım fikret eren'in 1300 sayfalık borçlar hukuku genel kitabını ağızlarına çarparım.
Aslında onların da suçu yok. Bu ülkede binlerce değer görmeyen, gün geçtikçe artan ve istihdam sağlayamayacak kadar hukuk mezunu varken iibf mezunlarının idari hakimlik yapmasına olanak sağlarsan iibf mezunları madem hakim olabiliyoruz avukat da olalım derler.
Nasıl olsa ülkenin başında üniversite okumamış, meslekî eğitim ne demek bilmeyen osmanlı'dan kalma usta çırak ilişkisi ile meslek sahibi olunabileceğini sanan bir yöneticimiz var.
Sen istesen de istemesen de bu ülke senin o korktuğun hukukçuları yetiştirecek ve başa koyacak. Hukuk ne demek, hukuk devleti ne demek bilmeyen insanları bu ülkede başımıza hukukçu yapıp ülkeyi dibe çekemezsin.
Gerekirse hukuk eğitimi boyunca okuduğumuz kitapları ateşe veririz, o kitaplar bu ülkenin kökünün yanması için yeterli rezervi barındırıyor.
istanbul => paris => new york aktarmalı uçuşumda paris’ten binen jean claude van damme ile seyahat etmiştim. uçakta biraz alkol alınca ufak şımarıklıklar yapmıştı ama her haliyle sempatik bir aktör.
2-3 yaşlarımdayken de diyarbakır => ankara => istanbul uçağında rahmetli bülent ecevit ve kadir inanır binmişti. bir adet ecevit’in kucağında fotoğrafım bile var.
2-3 yaşlarımdayken de diyarbakır => ankara => istanbul uçağında rahmetli bülent ecevit ve kadir inanır binmişti. bir adet ecevit’in kucağında fotoğrafım bile var.
27 Mart 1893'te budapeşte'de dünyaya geldi. 9 Ocak 1947'de Londra'da öldü.
Kendisi macar asıllı Alman sosyolog ve bilgi sosyolojisi kuramcısıdır.
Georg Simmel'den ve Henri Bergson gibi önemli isimlerden felsefe dersleri almıştır.
Düşünce dünyasına "A Steilem" dergisine yaptığı Hegel çevirileriyle girdi. Bir süre sonra ise Tinsel Bilimler Özel Okulu'nda ders vermeye başladı.
Epistemolojinin Yapısalcı Analizi" adlı doktora tezini tamamladı ve bir yıl sonra Budapeşte Üniversitesi'nde felsefe profesörü olarak ders vermeye başladı.
1929'da Weimar Cumhuriyeti'nin sonunu getiren siyasal ve toplumsal altüst oluşların ortasında; "İdeoloji ve Ütopya" adlı eseri yayımlandı. Kitap, 1936'da "Bilgi Sosyolojisi'ne Giriş" adıyla İngiltere ve Amerika'da da yayımlandı.
Mannheim ideoloji ve ütopya isimli bilgi sosyolojisi çalışmasında ideolojiyi, mevcut siyasal ve toplumsal düzeni korumak amacı taşıyan egemen sınıfların dünyayı algılayışı olarak; ütopya yı ise mevcut düzeni değiştirmek isteyenlerin toplumsal dünyayı kavrama biçimi olarak tanımlar.
Kendisi macar asıllı Alman sosyolog ve bilgi sosyolojisi kuramcısıdır.
Georg Simmel'den ve Henri Bergson gibi önemli isimlerden felsefe dersleri almıştır.
Düşünce dünyasına "A Steilem" dergisine yaptığı Hegel çevirileriyle girdi. Bir süre sonra ise Tinsel Bilimler Özel Okulu'nda ders vermeye başladı.
Epistemolojinin Yapısalcı Analizi" adlı doktora tezini tamamladı ve bir yıl sonra Budapeşte Üniversitesi'nde felsefe profesörü olarak ders vermeye başladı.
1929'da Weimar Cumhuriyeti'nin sonunu getiren siyasal ve toplumsal altüst oluşların ortasında; "İdeoloji ve Ütopya" adlı eseri yayımlandı. Kitap, 1936'da "Bilgi Sosyolojisi'ne Giriş" adıyla İngiltere ve Amerika'da da yayımlandı.
Mannheim ideoloji ve ütopya isimli bilgi sosyolojisi çalışmasında ideolojiyi, mevcut siyasal ve toplumsal düzeni korumak amacı taşıyan egemen sınıfların dünyayı algılayışı olarak; ütopya yı ise mevcut düzeni değiştirmek isteyenlerin toplumsal dünyayı kavrama biçimi olarak tanımlar.
son dakika bültenine düşen brezilyalı milli futbolcun pato'nun kendi twitter hesabından aslan ikonu paylaşması ile başlayan söylentilerdir. Geçtiğimiz hafta Badou Ndiaye trasnferi öncesi senagalli futbolcu da buna benzer bir paylaşım yapmıştı ve transfer 1 hafta içinde netlik kazanmıştı. Bakalım ne olacak henüz yaşı 28 bence çok iş yapar.
'Soul müziğin kraliçesi' dir. 16 Ağustos günü vefat etmiş olmasına karşın vasiyetine uygun bir şekilde cenaze töreni bugün düzenlenmiştir.
geçen sene bu zamanlarda, yaptığım metrobüs yolculuğunda başıma gelen trajik olaydır. çok söylendim hırsıza, napıcaksın 4 yıllık telefonu diye.
iletişim bilgilerinizi, hattınızı, bilumum şahsi fotoğraflarınızı kaybetmenizin dışında eğer mobil bankacılık kullanıyorsanız hattın iptali için banka şubelerinde dolaşmanıza neden olacaktır. (evet bana öyle oldu)
iletişim bilgilerinizi, hattınızı, bilumum şahsi fotoğraflarınızı kaybetmenizin dışında eğer mobil bankacılık kullanıyorsanız hattın iptali için banka şubelerinde dolaşmanıza neden olacaktır. (evet bana öyle oldu)