interrail türkiyenin facebooktaki bir kolu. üniversite öğrencileri için ödev yardımlaşma ve ev arkadaşı konularına dair her şeyin bulunduğu grup.
20 ocak 2018'de başlayan özgür suriye ordusuyla birlikte afrini ypg'den temizlemek için yaptığımız operasyon.
fırat kalkanında şehit düşen 72 askerimize ithafen operasyona 72 uçak katılmıştır. bu savaşın nasıl yapıldığının kısa özeti şudur; birinci olarak ypg, uçaklarla havadan bombardımana tutulmakta ve özellikle tanksavarların patlatılması hedeflenmektedir. ikinci olarak tanklar ve obüslerle dakikada 40 füze atarak teröristlere göz açtırmamak ve özgür suriye ordusunun afrine girişi için yol açılmak. operasyon başladığından beri 1 askerimizin burnu bile kanamamıştır allaha şükür. abd'nin 2011'den beri özenle eğittiği ypg'li teröristlerin ölecek olması ve verilen muhimmatların teker teker patlatılacak olması abd'yi endişelendirmektedir
*şuana kadar olan önemli gelişmeler:
-afrinde ypg'ye ait 153 hedef vuruldu
-tanklarımız sınırı geçti.
-amerikanın ypg'ye verdiği silahların bulunduğu muhimmat deposu patlatıldı
-ypg, rusların kendilerini sattığını ve artık rusyanın da ypg'nin düşmanı olduğunu açıkladı.
-türk komandoları ve bordo bereliler bölgeye girdi.
- beşar esad operasyonu kınadı
- avrupa ve abd basını operasyonu, türkler kürt halkını ve çocukları vuruyor, etnik temizlik yapıyor diye lanse etti.
- abd bu operasyonun yapılmasının yanlış olduğunu asıl hedefin deaş/daeş/ışid olması gerektiğini söyledi.
-askerlerimiz Suriye sınırından 13 km içeriye kadar girdi. amaç sınırdan 30 km içeride güvenli bölge oluşturmak.
edit :
-bmgk toplandı. endişelendiklerini söylediler.
-allah kahretsin maalesef şehit geldi şehit sayısı şuanda 4 oldu.
-ingiltere operasyonu desteklediğini açıkladı
-trump 24 ocak günü erdoğan ile görüşecek.
-pentegondan açıklama yapıldı : doğu suriyedeki pyd birlikleri tsk ile savaşa girerlerse abd yardım yapmayı kesecektir.
+++ bilgi geldikçe editleyeceğim
isviçrede bulunduğu kantona ismini vermiş şehir. ülkenin başkenti olarak bilinir ama değildir. isviçrenin başkenti yoktur çünkü. her isviçre şehri gibi çok pahalıdır. altstadtı (eski şehir) çok güzeldir. şehrin ortasından aare nehri geçer. nehrin kıyısında ise ayı bahçesi/parkı var. hayvanat bahçesi değil, sadece ayıların olduğu bi park. gezi planlarında berner oberland öncesi güzel bi duraktır bence
+50 -50 derece sıcaklıkta yaşayabilen hayvanın yününe verilen ad. Sporcuların tercih ettiği bir malzemedir. Pahalıdır fakat koku yapmaz ve hava alan bir malzemedir. Dolayısıyla gezginlerin tercih etmesi gereken bir malzemedir, 1 hafta boyunca kıyafetleri yıkamadan dolaşın kokmaz. Serdar Kılıç abimiz sık kullanır.
anthony burgess‘in yazdığı kült eserler arasında yerini almış distopik kitap. kitabın ana teması ‘iyiliği veya kötülüğü kendi özgür iradesiyle seçemeyen insan, insan değil bir robottur.’

--- spoiler ---
kitabın başında 4 karakterin alex, pete, dim ve georgie’un kütüphanenin yanı başında öğretmene benzeyen bir adamı cinsel içerikli yayınlar okunduğunu iddia ederek öldüresiye dövmesiyle eğitim sisteminin yerilmesi. en önemlisi ana karakter alex’in devlet eliyle ona kötülük edilerek iyi bir insan yapılmaya çalışılması. sonuç olarak alex’in kendi isteğiyle bu kötülüklerden vazgeçip iyi bir adam olacağı izlenimini okurlara vermesi. pete’in hiç kimsenin baskısı altında kalmadan evlenmesi daha önce argoyu eksik etmediği lisanını düzeltmesi ve kısaca toplumun iyi tanımına uyan bir insan olması. diğer karakterlerden dim ve alex’in baş düşmanı billyboy’un polis olması ve polis olmadan önce yaptıklarını sonrasında da yapmaya devam etmeleri ki burada yazar bence ‘devlet kim ki bize kim olacağımız söylüyor’ demeye çalışmış. bütün bunlardan anladığım şey ise hepimiz temelde kötü insanlarınız ve kötü eylemlere istidadımız var. ama iyi veya kötü olmaya yine bizim karar vereceğimiz gerçeğidir.
--- spoiler ---


ayrıca zaten konusunu bildiğim ve kendi hayal dünyamda güzelce resmettiğim bir kitabın filmini izlemek bana doğru gelmiyordu. yine de birkaç gün önce izlediğim stanley kubrick yönetmenliğinde kitabın uyarlaması film, kitaptaki ana fikri tam anlamıyla bize aktaramamış. zaten kitabın yazarının da film hakkında ağır eleştirilerde bulunduğunu okumuştum. uyarlama filmler ana esere sadık kalmak zorundadır. yine de kubrick burada kendi kurguladığı hikayeyi başarıyla anlatmış. ilk defa bir kubrick filminden sonra keşke izlemeseydim dedim.
bana göre çağımızın en büyük yazarı dostoyevski'nin benim en sevdiğim eseri. yıllar önce melankolik bir aşk yaşarken okumuş ve bu kitapla bağ kurmuştum. hayatımın sonraki dönemlerinde de elime aldım ve farklı farklı şeyler hissettim. radyo tiyatrosu hali de fena değil. şöyle de bir alıntı yapayım kitaptan,
''...öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?"
20 temmuz 1964 seattle doğumlu grunge rock'ın efsanelerinden audioslave ve soundgarden'ın solisti müzisyen. Uzun saçları, sakin yaşantısı ve solo çalışmaları ile bilinir. eddie vedder'ın en yakın arkadaşlarından birisidir. 18 mayıs 2017 tarihinde abd'nin detroit kentinde 52 yaşında evinde ölü olarak bulunmuştur.
Başını mother love bone, soundgarden, nirvana, pearl jam gibi müzik gruplarının çektiği, seattle kökenli müzik türüdür. 90'ların başında ortaya çıkan bu tür, blues rock, garage rock ve çeşitli metal türlerinin karışımı olarak nitelendirilebilir. 2000'lerin başında popülerliğini kaybetmiştir fakat edindiği sadık dinleyici kitlesi her zaman yanlarında olmuştur.
beat kuşağı şairlerinden ve kurucu isimlerindendir. howl yani uluma isimli şiiri beat kuşağı akımının manifestosu olarak kabul edilir.

o meşhur şiir ise şöyle başlar;

gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini,

zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken,

gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler,

yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle şehirlerin üstünde yüzen sıcak suyu olmayan ucuz odaların doğa üstü karanlığında yükseğe doğrulup sigara içerken jazzı seyredenler,

yaradan’ın cennetinde zihinleri apaçık olanlar aydınlatılmış ucuz çatı katlarında ve yeraltlarında Muhammed’in dolaşaduran meleklerini görenler,

arkansas ve blake-ışığı trajedisi arasından parlak ifadesiz halüsinatif gözlerle bilgi savaşının üniversitelerinden geçip gidenler,

akademilerden delilik ve ahlaksızlığa düzdükleri methiyeleri kafatası üzerindeki pencerelerde yayınladıkları için tekmeyi yiyenler,

parasını çöp sepetlerinde yakarak ve dehşeti duvardan dinleyerek tıraşsız odalarda don gömlek sinenler,

apış arasındaki marihuanayla Laredo’dan dönerken New York’da içeri tıkılanlar,

ucuz otellerde ateş yiyenler ya da Paradise Alley’de terebentin içenler, ölüm, ya da geceden geceye gövdelerini arafta bırakanlar,

düşlerle, ve uyuşturucularla, uyandıran kabuslarla, alkol ve sik ve sonsuz taşaklarla,

ürperen bulutların emsalsiz kör sokakları ve Canada ve Paterson’un kutuplarına doğru sıçrayan aradaki zamanın hareketsiz dünyasını aydınlatan aklın şimşeği,