nickime ilham kaynağı olan, almanyanın her şehrinde bulabileceğiniz şahane bir yiyecek. domuz sosisi genelde makineyle dilimlenir, üzerine sos ve köri konur. yanında patates kızartmasıyla ayrı güzel olur. ah bi de bu kadar yağlı olmasaydı...
12 ağustos 1936 izmir doğumlu devlet ve ses sanatçısıdır. ses sanatçısı bir de ablası vardır (bkz: belkıs özener)

sanat dünyasına ilk adımını bak bir varmış/ takamadım başıma yıldızlardan tacımı isimli 78'likle atmıştır. ilk 45'liği ise kelebeğim/ hayran olurum aşkı bilene kaydıdır.

sensiz saadet neymiş isimli yaşar güvenir imzalı bestenin de bulunduğu 45'likle altın plak kazanmıştır.
dünyanın en büyük adası unvanını taşıyan grönland'ın, izlandaya bakan ve doğu ucunda bulunan en ıssız kasabasıdır.
kürenin haritasını elimize aldığımızda güney afrika'nın batısında, uruguay'ın doğusunda ve güney pasifik okyanusunun hemen hemen tam ortasında bulunan, dünyada, üzerinde yaşam olup karadan en uzak olan adadır. 1506 yılında portekizli deniz komutanı tristao da cunha tarafından keşfedilmiştir ve günümüzde ingilizlerin yönetimindedir.
ilk iki günde yarattığı şok etkisiyle boşlukta hissetmek..gün geçtikçe acının hafiflemesi.
istanbul'da fatih'ten edirnekapı'ya giderken sağda, kariye müzesinin hemen dibinde bulunan, osmanlı ve bizans dönemlerinde şairlerin sanatkarların toplanıp sohbet ettikleri, pierre loti'yi hiç aratmayan ayyynı manzarasıyla, bir istanbul manzarasına doyma tepesidir.
- bir kadın kendini size sunuyorsa kaşıklayın. çok toksanız bir lokma alın gerisini yolluk yapın. reddederseniz 100 yıl geçse unutmazlar.
troll internette huzur bozan, sağa sola sataşan, yoktan yere sıkıntı yaratan, sarkıntılık yapan, başkalarını tuzağa düşüren kullanıcıları tanımlayan bir sıfatttır. Hadi dünyayı yeniden trolleyelimm:)
inat değil mi yazmayacağım tanım buna. bilmeyen yoktur hırsızlığın ne olduğunu. ben size hırsızlığın ve güvensizliğin müslüman topraklara gelişini hafif sarkastik ve öyküleştirerek anlatacağım sadece.
"çeşme başındaki zincirli bardak" : geleneğimizdir, kapanmayan sevap defterimizdir çeşme yaptırmak. ölmüşlerimizin adına yaptırırız bazen, ismini de çeşmenin üstüne yazarız, bir de bardak koyarız metalden. susayan kişi bardağa suyunu doldurur ve yudum yudum içer. bardağı havaya doğru kaldırıp son yudumları içerken başımız da yukarıya doğru kalkar ve içtiğimiz suyun sevabından nasiplenecek kişinin ismini görürüz. "elhamdülillah allah razı olsun deriz". çeşmeyi ilk gördüğümüzde ismi okumayız çünkü susuzluktan farketmeyiz. o bardağı
yukarı kaldırırken okuruz o ismi. altı üstü bir çeşme diyip geçmeyin. bu kadar ince düşünürmüş atalarımız bir çeşme yaptırırken bile. eee ne alaka hırsızlık falan diyorsunuz biliyorum. insanlar çeşmeye gelip o bardakla su içer gidermiş yıllarca. sonra bir gün
bardak çalınmış. insanlar günlerce elini suya dayayıp içmiş o sulardan. ihtiyaç sahibidir belki diye hüsnü zan yapmışlar ilk zamanlar.
bir daha bardak konulmuş, yine çalınmış. bu böyle devam etmiş. daha sonra o bardağa zincir takılmış. yoldan geçen herkes o zincirli bardağı görüp gittiği yerde hırsızın ve hırsızlığın olabileceğini düşünerek güvensizlik yaşamış. işte o çalınan bardaktan sonra; ne rahmetli ismiyle anılmış, ne de güven kalmış.


çeşme başında zincirli bardak
yar çeşmeden geçiyor bakmıyor hiç bu yana
e yar birazcık dursan yüzüne baksak
ciğerim yandı yine çeşme derdime ortak
turizm konusunda en eksik kaldığını düşündüğüm ülkelerden birisi..anladığım kadarıyla gezginler için pek güvenli değil. gezip görenlerden pek bir blog/vlog/yazı da bulamadım açıkçası..gidenler varsa merakla bekliyoruz önerilerini