Milyonlarca kişinin merakla beklediği Güneş tutulması için geri sayım başladı. Güneş tutulması esnasında gezegenimizin uydusu Ay, Güneş’in önünde kalacak. Güneş tutulması 21 Ağustos'ta gerçekleşecek. Ayrica ucak biletleri de tutulmayi yakindan gormek isteyenleri dusunerekten gunesin tutulacagi saatlerde 1500 lu dolarlara ulasti, ozel tur seklinde 10,000 dolara ulasiyor. bir ay bir gunes tutuluyor boyle de ilginc bir zaman ve dunyadayiz.
1999'da san francisco da kurulmuş web tabanlı bir sözlük. 2013'ten günümüze içerisinde 7 milyondan fazla tanım barındırmaktadır. gönderiler gönüllü editörler tarafından yazılır ve site ziyaretçileri tarafından oylanır. ayrıca sözlükte pronunciation geliştirebileceğiniz ses kayıtları da mevcuttur. (bkz: kutsal bilgi kaynağı)
canlı performanslarını özellikle, severek dinlediğim kişi
bazen hayatta oyle bir roller icinde pollyanna'ciligi benimsiyoruz ki kendimizden cok odun veriyoruz. aslinda hayatta varligi sana uzuntu vermekten baska birsey olmayan insanlari cevremizden uzaklastiramiyoruz. bu kisiler ya surekli bizi demoralize ediyor ya da bize karsi verdigimiz degeri bakkal hesabi olarak alacak-verecek hesabi gormedigimiz halde degersizlestiriyor.
ne guzel gunun olur o an yaninda olur, ne kotu gunun olur yaninda olur, ne derdin olur samimiyetini paylasir, ne de seninle bir arkadasca vaktini paylasir. bu arkadas sevgilisinden ayrilir sana kosar, bir derdi olur senden yardim ister, tum vakitsizligin icinde kafasina eser bulusmak ister, eger bir samimi adim gorsen belkide kotu bir arkadas olmadigina kendini inandirirsin.
yani onceden cok duygusal oldugun bu olayda artik torpulendikce mantiksallasirsin ve dersin kimse vazgecilmez olmamali. insan, cok deger verirse degerinden yitirir, bence bu alisveris mantalitesiyle olmamali ama karsindaki insana hak ettigi olcutte deger vermeli hak etmedigini vermemeli hatta kimi zaman boyutuna gore suistimale izin vermeyip arkadasligi dair bitirebilmeli derim.
ne guzel gunun olur o an yaninda olur, ne kotu gunun olur yaninda olur, ne derdin olur samimiyetini paylasir, ne de seninle bir arkadasca vaktini paylasir. bu arkadas sevgilisinden ayrilir sana kosar, bir derdi olur senden yardim ister, tum vakitsizligin icinde kafasina eser bulusmak ister, eger bir samimi adim gorsen belkide kotu bir arkadas olmadigina kendini inandirirsin.
yani onceden cok duygusal oldugun bu olayda artik torpulendikce mantiksallasirsin ve dersin kimse vazgecilmez olmamali. insan, cok deger verirse degerinden yitirir, bence bu alisveris mantalitesiyle olmamali ama karsindaki insana hak ettigi olcutte deger vermeli hak etmedigini vermemeli hatta kimi zaman boyutuna gore suistimale izin vermeyip arkadasligi dair bitirebilmeli derim.
Uzayda kapladığınız hacmin arttığının habercisidir. Her ne tuzluyorsanız derhal o masadan uzaklaşın. !
amerikan aksanlı bir sokak jargonudur. türkçe alt yazılarda genellikle (bkz: lanet olsun) olarak çevirisi yapılsa da tam türkçe karşılığı anne sikici'dir.
that mother fucker owes me money.
your party sux. this moter fucker is boring.
ım hungry as a mother fucker.
when i hit you, that mother fucker is gonna hurt.
ı m broke like a mother fucker.
that mother fucker owes me money.
your party sux. this moter fucker is boring.
ım hungry as a mother fucker.
when i hit you, that mother fucker is gonna hurt.
ı m broke like a mother fucker.
uzun uğraşlarım, derin araştırmalarım, arz ve talep dengesi çıkarımlarım sonucu ankara'nın en ucuz berberini bulmuştum. berber yusuf gerçekten iyi bir berberdi. tıraş olduktan sonra ilk bir hafta her ne kadar eşşeğe benzeseniz de zamanla insanlaşmaya başladığınız saç kesim tarzı vardı. ancak yıllardır 7 liraya tıraş olduğum bu kutsal berberde artık vicdan ve karakter muhasebesi yapmam gerektiğini ilk kez geçen hafta fark ettim. berber yusuf ucuz ve iyi bir berber olduğu kadar yobaz, önyargılı iğrenç bir insandır. sokakta gezerken bir sokak röportajına denk gelsem ve muhabir bana "bu ülkede demokrasinin, çağdaşlığın, kadın erkek eşitliğinin önündeki en büyük engel nedir?" diye sorsa direkt cevabım "berber yusuf" olur.
maliyetlerimi kısmak açısından ayda bir tıraş olurum. ensemin dilenci ensesine döndüğünü anladığım gün berberime gittim. koltuğa oturduğum anda berber yusuf başladı içindeki tüm pislikleri kusmaya. ona göre bütün kadınlar namussuz, yabancılar gavat, komünistler vatan hainiydi. bense her zamanki gibi zayıf karakter örneği sergiliyor ve berber yusuf'a hak veriyordum. onunla kadın düşmanı da oldum komunist düşmanı da. keyif içinde okumuş insanlara berber yusuf ile söverken birden duraksadım. eskiden hiç değilse onayladığım berber yusuf'un iyiden iyiye yardakçısı olduğumu fark ettim. evet zaman zaman karaktersizlik örnekleri sergilemiş, bazen arkadaşlarımı satmış bazen de alakasız insanların hayatları hakkında konuşup onları kınamıştım. ancak bu durum biraz fazlaydı. anneme, babama, arkadaşlarıma fikir konusunda asla teslim olmayan fikirlerinin arkasında duran ben berber yusuf'un sığ doktrini karşısında tüm benliğimi yitirmiştim. önceleri berber yusuf berberden kovmasın da pahalıya tıraş olmayayım diye tırsarak onaycı olduğum sohbetlerimizde artık destekçi bir provokatör olmuştum. bu duruma bir dur demeliydim ancak ucuz ve iyi bir berber bulmanın zorluğu tüm düşünce dengemi bozuyordu.
tıraşımın sonlarına doğru televizyonda sevdiğim bir sanatçı çıktı. berber yusuf "çıktı pezevenk" deyince birden sinir krizi geçirdim ve "hooop yusuf abi orda dur. biraz ayıp oluyor. ben kendisini çok severim" dedim. berber yusuf ve tıraş olmayan bekleyen 39 kişi bir anda sustu. ortam adeta buz kesmişti. sırada bekleyenlerden kimisi bana acıyarak bakıyor, kimisi de helal olsun der gibi gülümsüyordu. berber yusuf'a artık boyun eğmeyeceğimi anlamıştım ancak yusuf abi sinirli bir şekilde "boynunu eğ kardeş" deyince mecburen eğdim. yusuf abi ense kıllarımı jiletle aldıktan sonra hemen üstümdeki önlüğü çekti ve "sıhhatler olsun" dedi. yusuf abiyi iyi tanırım bu resmen "bir daha gelme" mesajıydı. arayı yumuşatmak için "abi burun kıllarına da bir el atsan" dedim ama yusuf abi kesin bir dille sırada çok kişi olduğu için yapamayacağını söyledi. artık gitme vakti geldiğini anladım. günde bir lira biriktirdiğim için yusuf abiye parasını 7 tane 1 lira olarak verdim. yusuf abi yüzüme bile bakmadı. parayı aldı çekmeceye attı ve benden arta kalan kılları temizlemeden sıradaki müşterisini koltuğa aldı.
berber yusuf olayını yakın dostlarımdan birine anlattım. çok üzülmüştüm bir teselli en önemlisi yeni ve ucuz bir berber arıyordum. arkadaşım tolga yeni mahallede ucuz bir berber olduğunu ancak kendisinin ağır ışid sempatizanı olduğunu söyledi. elinde ustura olan ışid sempatizanı bir berbere gitmenin pek mantıklı olmadığını düşünerek yusuf abi ile barışma planlarına başladım.
maliyetlerimi kısmak açısından ayda bir tıraş olurum. ensemin dilenci ensesine döndüğünü anladığım gün berberime gittim. koltuğa oturduğum anda berber yusuf başladı içindeki tüm pislikleri kusmaya. ona göre bütün kadınlar namussuz, yabancılar gavat, komünistler vatan hainiydi. bense her zamanki gibi zayıf karakter örneği sergiliyor ve berber yusuf'a hak veriyordum. onunla kadın düşmanı da oldum komunist düşmanı da. keyif içinde okumuş insanlara berber yusuf ile söverken birden duraksadım. eskiden hiç değilse onayladığım berber yusuf'un iyiden iyiye yardakçısı olduğumu fark ettim. evet zaman zaman karaktersizlik örnekleri sergilemiş, bazen arkadaşlarımı satmış bazen de alakasız insanların hayatları hakkında konuşup onları kınamıştım. ancak bu durum biraz fazlaydı. anneme, babama, arkadaşlarıma fikir konusunda asla teslim olmayan fikirlerinin arkasında duran ben berber yusuf'un sığ doktrini karşısında tüm benliğimi yitirmiştim. önceleri berber yusuf berberden kovmasın da pahalıya tıraş olmayayım diye tırsarak onaycı olduğum sohbetlerimizde artık destekçi bir provokatör olmuştum. bu duruma bir dur demeliydim ancak ucuz ve iyi bir berber bulmanın zorluğu tüm düşünce dengemi bozuyordu.
tıraşımın sonlarına doğru televizyonda sevdiğim bir sanatçı çıktı. berber yusuf "çıktı pezevenk" deyince birden sinir krizi geçirdim ve "hooop yusuf abi orda dur. biraz ayıp oluyor. ben kendisini çok severim" dedim. berber yusuf ve tıraş olmayan bekleyen 39 kişi bir anda sustu. ortam adeta buz kesmişti. sırada bekleyenlerden kimisi bana acıyarak bakıyor, kimisi de helal olsun der gibi gülümsüyordu. berber yusuf'a artık boyun eğmeyeceğimi anlamıştım ancak yusuf abi sinirli bir şekilde "boynunu eğ kardeş" deyince mecburen eğdim. yusuf abi ense kıllarımı jiletle aldıktan sonra hemen üstümdeki önlüğü çekti ve "sıhhatler olsun" dedi. yusuf abiyi iyi tanırım bu resmen "bir daha gelme" mesajıydı. arayı yumuşatmak için "abi burun kıllarına da bir el atsan" dedim ama yusuf abi kesin bir dille sırada çok kişi olduğu için yapamayacağını söyledi. artık gitme vakti geldiğini anladım. günde bir lira biriktirdiğim için yusuf abiye parasını 7 tane 1 lira olarak verdim. yusuf abi yüzüme bile bakmadı. parayı aldı çekmeceye attı ve benden arta kalan kılları temizlemeden sıradaki müşterisini koltuğa aldı.
berber yusuf olayını yakın dostlarımdan birine anlattım. çok üzülmüştüm bir teselli en önemlisi yeni ve ucuz bir berber arıyordum. arkadaşım tolga yeni mahallede ucuz bir berber olduğunu ancak kendisinin ağır ışid sempatizanı olduğunu söyledi. elinde ustura olan ışid sempatizanı bir berbere gitmenin pek mantıklı olmadığını düşünerek yusuf abi ile barışma planlarına başladım.
kokulu gıdalar (sucuk,pastırma vb) şeyler yenmediğine dikkat edilmesi gerekir. zira onlar sadece ağızda kokmuyor.
tanım: seksin ağızla tutulur, dudakla öpülür hali.
tanım: seksin ağızla tutulur, dudakla öpülür hali.
İnterrail Türkiye grubunun alt gruplarından biridir. bütün rail oyun severleri bu çatı altındadır.
birisi başkalarının gözünden deneyimlerini edinmek diğeri kendi gözlerimizden deneyimi yaşamaktır. Kanaatimce bu sorunun cevabı "önce okuyan, sonra okuduğu yeri bilinçli olarak gezen çok bilir" olmalıdır ancak gerçekler "çok parası olan" dedirtir.