kovalisyon kelimesinin kısaltılmasıdır. Kovalisyon, Koalsiyon kelimesindeki yardımlaşma ortaklaşma ve birleşme anlamından geliyor. Bir örnek vererek anlatayım da inceyi anlayacaklar anlasın.
mesela diyelim arkadaşlarla 'kola' içmek istiyorsunuz. ama alacak paranız yok işte o zaman herkes 3-5 bir şey atıyorki kola alabilesiniz. Buna da kovl veya kovalisyon deniyor.
geceniz güzel olsun gardaşlarım.
mesela diyelim arkadaşlarla 'kola' içmek istiyorsunuz. ama alacak paranız yok işte o zaman herkes 3-5 bir şey atıyorki kola alabilesiniz. Buna da kovl veya kovalisyon deniyor.
geceniz güzel olsun gardaşlarım.
Makarna ,kömürün yerini keke bıraktığı seviye...
Seçimlerden önce isyan çıkar bahanesiyle bahçeli af istemişti. Ardından Türk mafyasının önemli isimlerinden Alaaddin çakıcı ile görüştü. Buradan çıkarılacak sonuç için fazla düşünmeye gerek yok. Devlet bey Alaaddin Bey'in çıkması için onlarca tecavüzcü, katil ve teröristin sokaklara salınmasını umursamıyor bile. Zaten cezalar yeterince hafif değilmiş gibi bir de af istiyor.
Hepiniz eminim haberlerde cezaevinden şartlı tahliye ile çıkanların neler yaptığına şahit olmuşsunuzdur. Ben yine de iki tane örnek vermek istiyorum. Birincisi değnekçi vahşetilink diğeri de link bunda ne var tekme atmış diyebilirsiniz ama ortada bir uyumsuzluk durumu var. Adam bağırarak konuşmuş ve uyarınca da olay çıkarmış. Siz söyleyin, hanginiz otobüste bağırarak konuşursunuz hadi konuştunuz uyarılınca olay çıkarırsınız?
Bütün bu olaylar aslında kısır döngü içinde ilerliyor. Ülkede suç oranı artıyor, cezaevleri doluyor, cezalar hafifliyor, suçlular salınıyor. Cezalar hafifledikçe suçlular azıyor olan ise sadece pisliğe bulaşmak istemeyen biz sıradan vatandaşlara oluyor.
Yolda yürürken yan baktın diye sana sataşan serseriye diklenmek isterken acaba beni bıçaklar mı, ölür müyüm düşüncesi seni alttan almak zorunda bırakıyor. İstediğin savunma sanatını öğren istersen ustalaş kaybedecek bir şeyi olmayan biri karşısında tam anlamıyla bir hiç oluyorsun. Gururun kırılıyor ama onunla kaldığına şükrediyorsun. Çünkü adam öldürmenin bir cezası olmadığından her an her şeyle karşılaşabilirsin.
Peki bu konuda ne yapılmalı? Atalarımız iyilikten maraz doğar demiş. Bu durumu tam olarak özetleyen bir atasözü. İnsanlara iyi halden indirim vermek bir işe yaramıyor demek bu.
Yapılacak iki şey var bana göre : 1. Daha çok cezaevi yapılacak, daha çok ceza verilecek, iyi hal denen saçmalık hayatımızdan çıkarılacak.
Bu zaten ekonomik olarak darboğazda olan ülkemiz için zor bir hedef. Zaten yapabilsek yapardık diye düşünüyorum.
2. Ucunda insanların kaybetmeyi göze alamayacağı cezalar olacak.
Herhangi bir sebebi olmadan adam öldürenler asılırsa eminim ki adam öldürme suçunda belirgin bir azalma olacaktır. Çünkü can tatlı.
Belirli bir meblağ üzerinde, karnını doyurmak için değil de vurgun yapmak için çalanların bileklerini kes, o zaman kuyumcular kapılarını bile kilitlemeden evlerine rahatça gider. Çünkü hiçbir para uzuvlarımızdan değerli değil.
Bu cezaları canice bulanları da anlamıyorum. Katil değilsen, hırsız değilsen senlik bir durum yok zaten. Aslında var, artık daha güvendesin.
Şimdi soracaksınız, suç işleyenler insan değil mi? Ölenler neydi? Ya da hapisten çıktıktan sonra tekrardan tehlikede olan bizler neyiz?
Yıllardır çalışıp çabalayıp para kazanıp bir soygunda hepsini kaybeden insanların hakkı yok mu? Zaten belirli bir meblağ altında kimsenin bir yeri kesilmiyor.
Peki suçsuzken yanlış kararla idama mahkum olursam/bileklerim kesilirse?
Sanırım bu sistemin Türkiye'de uygulanma konusundaki en büyük sıkıntısı bu nokta. Çünkü bunun için bağımsız bir yargı sisteminin olması gerek, hiç kimseden, hiçbir şeyden etkilenmeyen çelik gibi bir yargı. Bana göre tam anlamıyla bağımsız yargı ülkemizde hiçbir zaman olmadı ama günümüzde en berbat döneminden geçiyor diyebiliriz. Suçluyu masumdan ayıran soruşturma sürecinin tek bir insanın sözüyle manasını yitirdiği bir sistemde bu cezaların çok can yakacağını kolaylıkla öngörebiliriz.
Günümüzde tam anlamıyla mükemmel bir kanun oluşturmak gerçekten zor. Ama şöyle bir gerçek var ki cezalar çok hafif. Bir şekilde bu cezaların ağırlaştırılması şart.
Hepiniz eminim haberlerde cezaevinden şartlı tahliye ile çıkanların neler yaptığına şahit olmuşsunuzdur. Ben yine de iki tane örnek vermek istiyorum. Birincisi değnekçi vahşetilink diğeri de link bunda ne var tekme atmış diyebilirsiniz ama ortada bir uyumsuzluk durumu var. Adam bağırarak konuşmuş ve uyarınca da olay çıkarmış. Siz söyleyin, hanginiz otobüste bağırarak konuşursunuz hadi konuştunuz uyarılınca olay çıkarırsınız?
Bütün bu olaylar aslında kısır döngü içinde ilerliyor. Ülkede suç oranı artıyor, cezaevleri doluyor, cezalar hafifliyor, suçlular salınıyor. Cezalar hafifledikçe suçlular azıyor olan ise sadece pisliğe bulaşmak istemeyen biz sıradan vatandaşlara oluyor.
Yolda yürürken yan baktın diye sana sataşan serseriye diklenmek isterken acaba beni bıçaklar mı, ölür müyüm düşüncesi seni alttan almak zorunda bırakıyor. İstediğin savunma sanatını öğren istersen ustalaş kaybedecek bir şeyi olmayan biri karşısında tam anlamıyla bir hiç oluyorsun. Gururun kırılıyor ama onunla kaldığına şükrediyorsun. Çünkü adam öldürmenin bir cezası olmadığından her an her şeyle karşılaşabilirsin.
Peki bu konuda ne yapılmalı? Atalarımız iyilikten maraz doğar demiş. Bu durumu tam olarak özetleyen bir atasözü. İnsanlara iyi halden indirim vermek bir işe yaramıyor demek bu.
Yapılacak iki şey var bana göre : 1. Daha çok cezaevi yapılacak, daha çok ceza verilecek, iyi hal denen saçmalık hayatımızdan çıkarılacak.
Bu zaten ekonomik olarak darboğazda olan ülkemiz için zor bir hedef. Zaten yapabilsek yapardık diye düşünüyorum.
2. Ucunda insanların kaybetmeyi göze alamayacağı cezalar olacak.
Herhangi bir sebebi olmadan adam öldürenler asılırsa eminim ki adam öldürme suçunda belirgin bir azalma olacaktır. Çünkü can tatlı.
Belirli bir meblağ üzerinde, karnını doyurmak için değil de vurgun yapmak için çalanların bileklerini kes, o zaman kuyumcular kapılarını bile kilitlemeden evlerine rahatça gider. Çünkü hiçbir para uzuvlarımızdan değerli değil.
Bu cezaları canice bulanları da anlamıyorum. Katil değilsen, hırsız değilsen senlik bir durum yok zaten. Aslında var, artık daha güvendesin.
Şimdi soracaksınız, suç işleyenler insan değil mi? Ölenler neydi? Ya da hapisten çıktıktan sonra tekrardan tehlikede olan bizler neyiz?
Yıllardır çalışıp çabalayıp para kazanıp bir soygunda hepsini kaybeden insanların hakkı yok mu? Zaten belirli bir meblağ altında kimsenin bir yeri kesilmiyor.
Peki suçsuzken yanlış kararla idama mahkum olursam/bileklerim kesilirse?
Sanırım bu sistemin Türkiye'de uygulanma konusundaki en büyük sıkıntısı bu nokta. Çünkü bunun için bağımsız bir yargı sisteminin olması gerek, hiç kimseden, hiçbir şeyden etkilenmeyen çelik gibi bir yargı. Bana göre tam anlamıyla bağımsız yargı ülkemizde hiçbir zaman olmadı ama günümüzde en berbat döneminden geçiyor diyebiliriz. Suçluyu masumdan ayıran soruşturma sürecinin tek bir insanın sözüyle manasını yitirdiği bir sistemde bu cezaların çok can yakacağını kolaylıkla öngörebiliriz.
Günümüzde tam anlamıyla mükemmel bir kanun oluşturmak gerçekten zor. Ama şöyle bir gerçek var ki cezalar çok hafif. Bir şekilde bu cezaların ağırlaştırılması şart.
trenle gezmeyi tercih edenlerdenim. özellikle bernina express’i yaşamadan dönülmemesi tavsiyemdir
benedict cumberbatch'ın başrolünü oynadığı 2018 yılı yapımı 5 bölümlük mini drama dizisidir. edward st aubyn’in aynı isimli yarı-otobiyografik romanlarından uyarlanan dizimiz, zengin bir ailede sorunlu bir çocukluk geçirmiş yakışıklı playboyun hikayesini anlatıyor.
trailer
trailer
gezgin sözlük'ün aylık girdi sayısına göre 14. olduğu sıralamadır.
genel görünüm:
1-2-3'te her zamanki gibi ekşi sözlük, uludağ sözlük ve dünya sözlük görülürken,
4-5-6 sıralarda ise instela, galatasaray sözlük ve süslü sözlük aldı.
7-8-9-10. sırada ise kutup sözlük, nar sözlük, zengin sözlük ve kulzos yer almakta
aylık tanım sayısına göre yapılan interaktif sözlükler sıralaması'na ve açıklamalara ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
burada
interaktif sözlükler sıralaması formatsız sözlükler-gümüş ligi sıralaması için.
temmuz 2018 sıralamasında görüşmek üzere.
genel görünüm:
1-2-3'te her zamanki gibi ekşi sözlük, uludağ sözlük ve dünya sözlük görülürken,
4-5-6 sıralarda ise instela, galatasaray sözlük ve süslü sözlük aldı.
7-8-9-10. sırada ise kutup sözlük, nar sözlük, zengin sözlük ve kulzos yer almakta
aylık tanım sayısına göre yapılan interaktif sözlükler sıralaması'na ve açıklamalara ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
burada
interaktif sözlükler sıralaması formatsız sözlükler-gümüş ligi sıralaması için.
temmuz 2018 sıralamasında görüşmek üzere.
yıllar yıllar önce karpuz seçer gibi seçerek aldığım karizmatik altın rengi pakete sahip sigara.
tabii ki ben içmiyordum çünkü çocuktum. Amcam içerdi beni almaya gönderdiğinde ‘oğlum paketi elle, yumuşaksa alma’ derdi. istediği gibi alır gelirdim.
Ucuna kendi plastik filtresini takar, bacak bacak üstüne atar ve sigarasını yakardı. O sigara bitene kadar veya Yengemin ‘yeter artık sallama şu ayağını’ dediği ana kadar sol bacağının üstündeki sağ bacağı ileri geri sallanır dururdu.
tabii ki ben içmiyordum çünkü çocuktum. Amcam içerdi beni almaya gönderdiğinde ‘oğlum paketi elle, yumuşaksa alma’ derdi. istediği gibi alır gelirdim.
Ucuna kendi plastik filtresini takar, bacak bacak üstüne atar ve sigarasını yakardı. O sigara bitene kadar veya Yengemin ‘yeter artık sallama şu ayağını’ dediği ana kadar sol bacağının üstündeki sağ bacağı ileri geri sallanır dururdu.
Sivas'ta 2 temmuz 1993de içinde birçok insan varken radikal dinciler tarafından yakılan otel. Aslen aziz nesin hedef alınmıştır. Pir Sultan abdal anma etkinlikleri için Sivas'a gelen diğer aydınlarla, aziz nesinin ateist olma gerekçesiyle üstlerine gelen binlerce kişi tarafından otele sıkıştırılmış ve otel yakılarak içinde 33 Aydın ve 2 otel çalışanının yanarak vefat etmiştir. Aziz nesin, itfaiye tarafından kurtarılmış, aşağıya indiği zaman tanınmış ve linç girişimi olmuştur fakat polis arabasıyla yaralı olarak uzaklaştırılmıştır. O zamanın hükümeti de olayların üstünü örtmeye çalışmıştır.
Hayatını kaybedenler
Muhibe Akarsu – (35 yaşında, misafir) , Muhlis Akarsu – (45 yaşında, sanatçı) , Gülender Akça – (25 yaşında, sanatçı) , Metin Altıok – (52 yaşında, şair, yazar) , Ahmet Alan – (22 yaşında, sanatçı) , Mehmet Atay – (25 yaşında, gazeteci) , Sehergül Ateş – (30 yaşında, sanatçı) , Behçet Aysan – (44 yaşında, şair) , Erdal Ayrancı – (35 yaşında, yönetmen) , Asım Bezirci – (66 yaşında araştırmacı, yazar) , Belkıs Çakır- (18 yaşında, sanatçı) , Serpil Canik –(19 yaşında, sanatçı) , Muammer Çiçek – (26 yaşında, aktör) , Nesimi Çimen – (67 yaşında, şair, sanatçı,) , Carina Cuanna – (23 yaşında, Hollandalı gazeteci) , Serkan Doğan – (19 yaşında, sanatçı) , Hasret Gültekin – (23 yaşında şair, sanatçı), Murat Gündüz - (22 yaşında, sanatçı) , Gülsüm Karababa –(22 yaşında, sanatçı) , Uğur Kaynar – (37 yaşında, şair) , Asaf Koçak – (35 yaşında, karikatürist) , Koray Kaya – (12 yaşında, çocuk) , Menekşe Kaya – (17 yaşında, sanatçı) , Handan Metin – (20 yaşında, sanatçı) , Sait Metin –(23 yaşında, sanatçı) , Huriye Özkan – (22 yaşında, sanatçı) , Yeşim Özkan – (20 yaşında, sanatçı) , Ahmet Öztürk – (21 yaşında, otel görevlisi) , Ahmet Özyurt – (21 yaşında, sanatçı) , Nurcan Şahin – (18 yaşında, sanatçı) , Özlem Şahin – (17 yaşında, sanatçı) , Asuman Sivri – (16 yaşında, sanatçı) , Yasemin Sivri – (19 yaşında, sanatçı) , Edibe Sulari – (40 yaşında, sanatçı) , İnci Türk – (22 yaşında, sanatçı) , Kenan Yılmaz – (21 yaşında, otel görevlisi)
Yaralananlar ise
Aziz Nesin, Oktay Samur, Lütfiye Aydın, Kadir Ardıç, Cafer Can Aydın, Ahmet Bayram, Aydoğan Yavaşlı, Faruk Yalçın , Melahat Yavaşlı, H.İbrahim Darbiçer, Kamber Çakır, Ahmet Yapar, Lütfi Kaleli , Şaban Yılmaz, Serdar Doğan, Selahattin Özaslan, Gülay Şahin, Nurettin Darıka , Makbule Çimen , Sabri Kangal , Nuray Özkan , Birsen Gündüz , Bülent Daylaşlı, Mustafa Göktekin , Faruk Daylaşlı,Turan Keser, Bedia Atmaca , Erkan Kılıç , Şadiye Tanış , İnci Şener, Nevzat Çiğdamlı, Ali Sertaş, Ünal Altunay, Çiğdem Gülhan, Ali Uygur, Mecit Ünal, Hasan Yıldırım, Hidayet Özden, A. Turan Onak, Solmaz Yılmaz, Mustafa Kaya, Zülali Bilgin , Erdal Koç , Seyit İnat , Rukiye Güler , Ersin Güren , Adem Şahin, Salim Cebenay , Ercan Develi dir.
Hayatını kaybedenler
Muhibe Akarsu – (35 yaşında, misafir) , Muhlis Akarsu – (45 yaşında, sanatçı) , Gülender Akça – (25 yaşında, sanatçı) , Metin Altıok – (52 yaşında, şair, yazar) , Ahmet Alan – (22 yaşında, sanatçı) , Mehmet Atay – (25 yaşında, gazeteci) , Sehergül Ateş – (30 yaşında, sanatçı) , Behçet Aysan – (44 yaşında, şair) , Erdal Ayrancı – (35 yaşında, yönetmen) , Asım Bezirci – (66 yaşında araştırmacı, yazar) , Belkıs Çakır- (18 yaşında, sanatçı) , Serpil Canik –(19 yaşında, sanatçı) , Muammer Çiçek – (26 yaşında, aktör) , Nesimi Çimen – (67 yaşında, şair, sanatçı,) , Carina Cuanna – (23 yaşında, Hollandalı gazeteci) , Serkan Doğan – (19 yaşında, sanatçı) , Hasret Gültekin – (23 yaşında şair, sanatçı), Murat Gündüz - (22 yaşında, sanatçı) , Gülsüm Karababa –(22 yaşında, sanatçı) , Uğur Kaynar – (37 yaşında, şair) , Asaf Koçak – (35 yaşında, karikatürist) , Koray Kaya – (12 yaşında, çocuk) , Menekşe Kaya – (17 yaşında, sanatçı) , Handan Metin – (20 yaşında, sanatçı) , Sait Metin –(23 yaşında, sanatçı) , Huriye Özkan – (22 yaşında, sanatçı) , Yeşim Özkan – (20 yaşında, sanatçı) , Ahmet Öztürk – (21 yaşında, otel görevlisi) , Ahmet Özyurt – (21 yaşında, sanatçı) , Nurcan Şahin – (18 yaşında, sanatçı) , Özlem Şahin – (17 yaşında, sanatçı) , Asuman Sivri – (16 yaşında, sanatçı) , Yasemin Sivri – (19 yaşında, sanatçı) , Edibe Sulari – (40 yaşında, sanatçı) , İnci Türk – (22 yaşında, sanatçı) , Kenan Yılmaz – (21 yaşında, otel görevlisi)
Yaralananlar ise
Aziz Nesin, Oktay Samur, Lütfiye Aydın, Kadir Ardıç, Cafer Can Aydın, Ahmet Bayram, Aydoğan Yavaşlı, Faruk Yalçın , Melahat Yavaşlı, H.İbrahim Darbiçer, Kamber Çakır, Ahmet Yapar, Lütfi Kaleli , Şaban Yılmaz, Serdar Doğan, Selahattin Özaslan, Gülay Şahin, Nurettin Darıka , Makbule Çimen , Sabri Kangal , Nuray Özkan , Birsen Gündüz , Bülent Daylaşlı, Mustafa Göktekin , Faruk Daylaşlı,Turan Keser, Bedia Atmaca , Erkan Kılıç , Şadiye Tanış , İnci Şener, Nevzat Çiğdamlı, Ali Sertaş, Ünal Altunay, Çiğdem Gülhan, Ali Uygur, Mecit Ünal, Hasan Yıldırım, Hidayet Özden, A. Turan Onak, Solmaz Yılmaz, Mustafa Kaya, Zülali Bilgin , Erdal Koç , Seyit İnat , Rukiye Güler , Ersin Güren , Adem Şahin, Salim Cebenay , Ercan Develi dir.
Bir kararın geri dönülmez ve keskin kısmı olan son çaresini yapmak/eylemektir.
Hukukta ise başvurulabilecek diğer tüm yöntemlerin yetmediği zamanda son çare olarak hükmedilen katı yöntemlere bu tabir kullanılır.
Hukukta ise başvurulabilecek diğer tüm yöntemlerin yetmediği zamanda son çare olarak hükmedilen katı yöntemlere bu tabir kullanılır.
İranlılar tarafından bile çok az tanınan rami mahlasını kullanmış iranlı büyük şair, müzisyen.
hürmüzgan eyaleti'nin yönetim merkezi Bender Abbas şehrinde doğmuş, büyümüş ve orada sanatını icra etmiş bu güzel abi daha 52 yaşındayken 1997 yılında hayata veda etmiştir.
mohsen namjoo ise şarkılarını coverlamış, şiirlerini bestelemiş ve unutturmamıştır.
Tenhayee şarkısıyla onu tanımaya başlayabilirsiniz.
hürmüzgan eyaleti'nin yönetim merkezi Bender Abbas şehrinde doğmuş, büyümüş ve orada sanatını icra etmiş bu güzel abi daha 52 yaşındayken 1997 yılında hayata veda etmiştir.
mohsen namjoo ise şarkılarını coverlamış, şiirlerini bestelemiş ve unutturmamıştır.
Tenhayee şarkısıyla onu tanımaya başlayabilirsiniz.