6 haziran 1944'te müttefikler tarafından nazi almanyasına karşı başlatılan operation overlord'un ilk ayağı olan, milyonlarca askerin katıldığı, d-day lakaplı çıkarmadır.

başarılı olan bu çıkarma sonucu hitler ve nazi almanyasının kaçınılmaz sonu hiç olmadığı kadar yaklaşmıştır.
ruja benzer dudak koruyucu kullanılması ve spor aktiviteleri harici ağda ile bacak kıllarının aldırılması bu kategorinin öncüleridir.
özellikle amerika kıtası olmakla birlikte, asyanın da çoğu ülkesinde yaşanan durumdur. eğer bir uçağı kaçırdıysanız o biletiniz yanmaz, yer varsa bi sonraki ilk uçağa ya da yer olan ilk uçağa biletinizin ücretsiz olarak kesilmesi durumudur.

fas, brezilya, arjantin, dominik, panama, filiipinler, dubai, şili bu durumu yaşadığım yerlerden bazıları. muhtemelen sizin de başınıza gelmiştir.

gerçekten her denk geldiğimde şaşırdığım ve accayip desteklediğim durum.

(bkz: easyjet)
(bkz: avianca)
(bkz: royal air maroc)
(bkz: spice jet)
paranormal olayların olduğu iddia edilen yerlerin bulunduğu başlık.
çanakkale ıssız cuma mezarlığı
bosna hersek turumda mostar'dan sonraki durağım Srebrenica(Srebrenitsa)'ydı. Gidenler bilir srebrenica küçük bir kasaba ve toplu anıt mezarlığı da kasabanın hemen bitişinde. hava karardıktan 1-2 saat sonra falan bakkala(onlar ısrarla süper market diyorlar) gittim, kaldığım pansiyona dönerken mezarlığın olduğu taraftan çok net bir şekilde birinin 'pomoc' dediğini duydum. Ama böyle bağırarak değil normal ses tonundan biraz daha halsiz bir şekilde. istemsizce durup baktım ama hiçbir şey yoktu. Ama o kadar eminim ki duyduğum kelimeye. Zaten benim tüylerimi ürperten de bu. çünkü 'pomoc' boşnakça'da yardım et anlamına gelir. şuan bile ensemden soğuk bir rüzgar hissediyorum bunları yazarken. bu olay bende çok büyük etki yarattı ama hiçbir zaman hayal mi gerçek mi anlam veremedim. belki de Srebrenica katliamından etkilendiğim içindir. http://media.dunyabizim.com/haber/2015/07/11/srebrenitsa-anit-mezarligi.jpg
2000'lerin en bilinen rap parçalarından eksik etek'le tanınan izmirli rapçi. iki üç yılda bir ortaya çıkıp sağa sola laf atıp prim yapmaya çalışıp kaybolur. yeteneğini daha olumlu kullansa çok daha başka seviyelerde olabilirdi.
bugüne kadar ezbere bildikleri tek parçasının eksik etek olmasına rağmen kendi zevklerine uygun olmayan kişileri (ezhel, ben fero, burry soprano) avam bir şekilde eleştiriği için bir anda adamı rap god'a çeviren cahil bir kitle var.

norm ender'in geçmişteki işlerine baktığımızda:

bugün üstat diye bahsettiği ceza, sagopa kajmer ve fuat'a sırf prim için neler söylediğini ben buraya yazmaya utanırım. merak eden şuradan dinleyebilir: norm ender - o piç de bendim

ya da buram buram cinsiyetçilik kokan eksik etek ve modern hali kaktüs gibi parçalar yapmasına rağmen hala kadın dinleyicilerinin olabilmesini de ülkedeki kadın düşmanı siyasi oluşumları destekleyen kadınların psikolojisiyle açıklayabilirim maalesef. kimse de çıkıp 12-13 yıllık parça demesin adam hala konserlerinde utanmadan bunu söylüyor: kaynak

norm ender kötü bir rapçi midir derseniz? hayır ama iyi bir rapçi de değildir. vasattır. basit kafiyelerle derinliği olmayan sözler ve basit altyapılarla 2-3 yılda bir ortaya çıkıp o anda popüler olan kimse, neyse ona sataşıp genel olarak kendi küçük yaştaki (10-20 yaş ağırlıkta) kitlesini tatmin eden bir tipti.

bu sefer sataştığı tipler sadece kendisinin değil toplumun önemli bir kısmının rahatsız olmaya başladığı tavırlara sahip oldukları için yaptığı parça bu kadar ilgi gördü ve bir anda bu kadar ön plana çıktı. umarım bunu doğru değerlendirip piyasada kalıcı olmak adına doğru adımlar atar. yoksa az önce kısa bir youtube taramasından sonra gördüğüm gibi taha özer gibi club club, beach beach gezip beyin yükünde hafif cep yükünde ağır tiplere parçalarını meze edecekse kısa süreliğine de olsa parayı bulur ama o kendini yıllardır sevdirmeye çalıştığı kitle kendisini çöp kutusuna gönderir.

en sevdiğim parçasıyla son vereyim entryme: (ironi ki bu parçada kendisi 2011'de bugün eleştirdiği autotune efektini kullanıyor.)
norm ender - çıktık yine yollara | youtube
vergilerle ayakta kalan ve kalmak zorunda olan bir ülkeyiz. asgari ücretliden henüz eline maaş geçmeden alınan 1100 tl'lik vergi bunun en büyük göstergesi. iphone'u bulup üreten adamdan,firmadan, çıktığı ülkeden koyduğunuz vergi sayesinde daha fazla kazanıyorsunuz. üreten'den daha fazla kazanan başka hangi ülke var, bilen varsa yeşillendirsin.

sadece son 1 ayda alınan yurtdışı telefon kayıt parası zammı (1500 tl), yurtdışına çıkış harçpulu zammı (50 tl) bile gitgide daha da zorlaşacak ekonominin göstergesi.

kötü günler geride kaldı, artık her şey çok daha kötü olacak.
"Doğa bize muhtaç değil, biz ona muhtacız! 🌱" diyerek reynmen meydan okumuştur. Tema Vakfına 500 fidan dikilmesi karşılığında destek olmuştur.

Link