Ve şüphesiz bu su götürmez bir gerçektir.
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
devamını göster bana...
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
farazi v kayra'nın hayalet ıslığı albümünden tam ismi "Mevsim Olmayan Mekanlar V: Unutulanlar" olankaraçalı'nın eşlik ederek daha bir yüreğe dokunmasına sebep olduğu mükemmel şarkı.
ikinci yeni'ye yakın sözleri şöyle:
dinle
[Verse 1: kayra]
Kara göründü kursağımda insaf
Bur'da hiçbir korsan ölümle iflah olmaz
Acaba kimsin? Kim cenaze sahibi?
Geçerken uğradım demek nedir, yeterli mi?
Otur biraz soluklan daha yolun var
Keyfe bin keder çocuklar cebimde rüzgar
Kesseler bırakmam mİsafirimsin
Ölen birinden kalma pijamalar giyin
Cebimde var beş altı tane küp şeker
Sabah bir boş bulunup da istemişti benden
Ve pek tabi ki perdeler dokunma böyle kalsın
Her sabah gözümde kanlanan haramsın
Kara fonla başlar beş ay boyunca durmaz
Böyle susmak olmaz, birazcık anlat
Sen sihirbaz, kılıçlar yutturan
Birazcık anlat, böyle susmak olmaz
[Verse 2: karaçalı]
Bir kere gözünde buz kırıklarıyla hoşça kal dedim ederine
Kimim ben? Burası ne? Ağlamanın bedeli ne?
Benzediğinde yanan bir mendil yanan dinamite
İşte öyle dişimi sıkıp gömüldüm kederime
Mezemiz masada az mezgitimiz eksik
Şarkılar ve rakı var kokun kadar keskin
Dinlediğimiz hiçbir şarkı etmedi teskin bizi
Kin duvarda asılı kin or'da eğik resmin
Gidişin akşam oldu pazar kapanışı gibi
Sokaklar angarya ve çerçöp çadır ipi
Odanın içine radyodan sızan hayaletin
Çıkardık pillerini unutmayı hayal edip
Bir alçak bunu diyebilir ancak inanmam
Bir alçak buna gülebilir ancak
Biraz da kayboldum
Yoruldum ama kaçmadım
Savaş yanlısı saçlarından
[Scratchez: vinyl obscura]
[Verse 3: kayra]
Yer yarıldı, ivedilikle içine girdim
Yanımda kin falan götürmedim, ödünç verir misin?
Duvarı kanatarak bu ranzalarda yarım akıl yat
Ben değil fakat fotoğraflar hoyrat
Birazcık insaf, kimsenin değil sokak
Panayır ortasında aramadım ki matrak
Onca laf sonunda söyle var mı maksat?
Laçkalıklı harman imajlarla duyma yok sat
Hatırlayan mı var acaba neydi vicdan?
Kaldırımda dil bulup önce ben kopart'cam
Bacalarından dumanı ters çıkan vapurlar
Akşamüstü olmadan kara çelenk bıraktılar
Üstü neyse lafı dolandırıp tek satırda yazmadan
Karanlık puntolarda kendi kanlarıyla yarına kalamadan
Pek düşünmeden tek bir başlık attılar: Unutulanlar!
devamını göster bana...
ikinci yeni'ye yakın sözleri şöyle:
dinle
[Verse 1: kayra]
Kara göründü kursağımda insaf
Bur'da hiçbir korsan ölümle iflah olmaz
Acaba kimsin? Kim cenaze sahibi?
Geçerken uğradım demek nedir, yeterli mi?
Otur biraz soluklan daha yolun var
Keyfe bin keder çocuklar cebimde rüzgar
Kesseler bırakmam mİsafirimsin
Ölen birinden kalma pijamalar giyin
Cebimde var beş altı tane küp şeker
Sabah bir boş bulunup da istemişti benden
Ve pek tabi ki perdeler dokunma böyle kalsın
Her sabah gözümde kanlanan haramsın
Kara fonla başlar beş ay boyunca durmaz
Böyle susmak olmaz, birazcık anlat
Sen sihirbaz, kılıçlar yutturan
Birazcık anlat, böyle susmak olmaz
[Verse 2: karaçalı]
Bir kere gözünde buz kırıklarıyla hoşça kal dedim ederine
Kimim ben? Burası ne? Ağlamanın bedeli ne?
Benzediğinde yanan bir mendil yanan dinamite
İşte öyle dişimi sıkıp gömüldüm kederime
Mezemiz masada az mezgitimiz eksik
Şarkılar ve rakı var kokun kadar keskin
Dinlediğimiz hiçbir şarkı etmedi teskin bizi
Kin duvarda asılı kin or'da eğik resmin
Gidişin akşam oldu pazar kapanışı gibi
Sokaklar angarya ve çerçöp çadır ipi
Odanın içine radyodan sızan hayaletin
Çıkardık pillerini unutmayı hayal edip
Bir alçak bunu diyebilir ancak inanmam
Bir alçak buna gülebilir ancak
Biraz da kayboldum
Yoruldum ama kaçmadım
Savaş yanlısı saçlarından
[Scratchez: vinyl obscura]
[Verse 3: kayra]
Yer yarıldı, ivedilikle içine girdim
Yanımda kin falan götürmedim, ödünç verir misin?
Duvarı kanatarak bu ranzalarda yarım akıl yat
Ben değil fakat fotoğraflar hoyrat
Birazcık insaf, kimsenin değil sokak
Panayır ortasında aramadım ki matrak
Onca laf sonunda söyle var mı maksat?
Laçkalıklı harman imajlarla duyma yok sat
Hatırlayan mı var acaba neydi vicdan?
Kaldırımda dil bulup önce ben kopart'cam
Bacalarından dumanı ters çıkan vapurlar
Akşamüstü olmadan kara çelenk bıraktılar
Üstü neyse lafı dolandırıp tek satırda yazmadan
Karanlık puntolarda kendi kanlarıyla yarına kalamadan
Pek düşünmeden tek bir başlık attılar: Unutulanlar!
susarak özlüyorum ve minnet eylemem şarkıları ile beni benden alan güzel sanatçı.
BURSA 4. SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin yapılan talep üzerine verdiği karar uyarınca bu içeriğin erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
Sigara içmediğim için sigara fiyatlarını bilmem. Diyeceklerim alkollü içki ve parfümler için (muhtemelen diğer birçok ürün için de) gayet geçerlidir. Atatürk Havalimanı Duty Free bir vatandaş kazıklama projesidir. Yurtdışı seyahatlarine çok çıkarım. Gittiğim ülkelerde fiyat araştırması iyi yaparım. Her sokak başında bulabileceğiniz normal bir süpermarkette bile içki (şişe) fiyatları Atatürk Duty free'den daha ucuzdur. Hadi diğer içkileri geçtim. Hollanda'daki bir havalimanının Duty free'sinde Rakı, Türkiye'deki Duty Free fiyatına göre daha ucuz. Bari milli içkimizde kazıklanmasaydık. Geçenlerde yurtdışındaki bir Sephora mağazasından bir parfüm aldım. dönüşte içime kurt düştü, çıkış yapmadan gittim aynı parfümü buldum. 6 euro daha fazlaydı. Ulan adamlar vergi farkını koyarak satıyor, sen vergisiz. Peki bu 6 eur fark nerden geliyor? Siz siz olun, bence ''ohhhh vergisiz alışveriş'' diye gaza gelip saldırmayın, fiyatları iyice bir kontrol edin.
olur mu? olur.
hede o zaman. link burada.
bit.ly/interrailtürkiye
not: tur şirketi vesaire değil bu.
hede o zaman. link burada.
bit.ly/interrailtürkiye
not: tur şirketi vesaire değil bu.
fransız melankolik edebiyatçı/şair.
şiirlerindeki esinti öyle güzeldir ki kendinizi kaptırırsanız, vay be ne kafalar varmış diye düşünür halde bulursunuz kendinizi.
paris sıkıntısı ve kötülük çiçekleri önemli eserleri arasındadır ve maalesef erken yaşta kaybettiğimiz ustalardandır.
şiirlerindeki esinti öyle güzeldir ki kendinizi kaptırırsanız, vay be ne kafalar varmış diye düşünür halde bulursunuz kendinizi.
paris sıkıntısı ve kötülük çiçekleri önemli eserleri arasındadır ve maalesef erken yaşta kaybettiğimiz ustalardandır.
çocukluğumdan beri rol model edindiğim, bana göre ülkemizin en mükemmel gezgini olan, bir kuşağa gezi kültürünü aşılayan barış manço'nun 1990 yılında hayallerimin ülkesi grönland'e gittiğini öğrendiğimde hayranlığım bir kat daha artmıştı. şu an bile ulaşımın sorunlu olduğu bir ülkeye 1990 yılında gitmiş olması...
Kendi deyimiyle: "Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için...Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz"
video linki: https://www.youtube.com/watch?v=b40cKQS_LEo&t=201s
Kendi deyimiyle: "Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için...Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz"
video linki: https://www.youtube.com/watch?v=b40cKQS_LEo&t=201s