2000'lerde yayınlanan mfö üyelerinden özkan uğur'un oynadığı fındık reklamı. aganigi naganigi
kesinlikle samimi bulmadığım "ifşalar" zinciri. toplumu parçalamaya, kadınla erkeği birbirine düşürmeye yarıyor. ki bence dünya finans oligarşisinin amaca budur.
bizim ülkedeki versiyonu ise bana "yalancı çoban" masalını hatırlatıyor. yine de, kral cıplak demek istiyorum.
niye bugünün (ve son yılların) en tartışmalı ve hatta abuk sabuk ifşaları hep bitakım "tipik cis erkek yazar" düşmanı kürt kadınlar, koltuk ve meslek odası sevdalisi sol partilerin üyeleri, eski dernek başkanı ajitatörler, solcu "aydınlar" tarafından yapılıyor..? çünkü kerameti kendinden menkul bitakım feminist-"sosyalist" çevreler ve onların çevre çepheri dümen başındadır. machiavelli rızası icin, şunu dikkate almak lazım; sağ-sol catışmasinda kitleleri arkana almak, o kitlelerin hassasiyetlerini kışkırtmakla mümkündür. (eskiden -şimdi yine de adını anmayacağım- bir sol partinin üyesiydim ve üniversite hayatımın önemli bir bölümü o ortamı gözlemlemekle geçti. yani inanın neyden bahsettiğimi biliyorum.) sağ bu tahrikleri "kutsal" milli ve dinsel sembollere saldırı iddialari üzerinden yapar, sol için ise sekülerliğe ve kadına saldırı iddiaları üzerinden. örnek olsun, hani klasiktir, sağ kendi ideolojisi kitlelerde yeterince kapsama alanı bulamayacağı için "bayrak yakıyorlar", "apo posteri asmışlar" yalanıyla provoke etmeye calışır. sol ise coğunlugu militarist-tekçi-şoven olan türk kitleleri kazanamayacağı "dünyanın tüm proleterleri ve ezilen halkları birleşin"le, ayrılma ve özerklik hakkı müdaafasıyla vs kazanamayacağı için bunu "oruç tutmayanları dövdüler", "referandumda hayır diyen arkdaşımıza evetçi mhpliler saldırdı" yalanına başvurur. yani sağcıların ve solcuların boyle yazılı olmayan cemiyet yasaları vardır. eh böyle bir kafanın taciz kavramına bakışı, taciz tanımını (alkollüydum ams şimdi pişmanım niye benle yiyisti lenn ifşaa, ayakabılarmı övdü ayak fetişistidirr ifşaa) ve tacize yüklediği anlam başka oluyor. haliyle örnek olsum yine; 68 kusaginin komünist militanlarından muzaffer oruçoglu -açıkçası pek kimsenin izlemediği- bir streamde feminist kadınları eleştirirken metafor olarak öpücük attıgı için bilmemkac tane "kadın dernegi" adami linç ederken ya da ilber ortayli bir streamde bi hatuna "iş atarken" ve sol basın bunlari görüp linve katılarak "ayıplarken", öte yandan chp'deki tecavuz iddialarını görmezler (gorürlerse "demokrasi ittifaki" bozulur, degil mi ama). şimdi yine o kokuşmuş sol reformist tayfanın cevre cepherinde dolanan solcu bir erkek tarihçi çıkmış ilber ortaylı beni taciz etti diyor. nedense inanasım gelmiyor. neden acaba.
evvela delıkanli olunmalı. programınız neyse onunla geliniz. "herşey politiktir, yaşa machiavelli yaşa gramsci yaşa althusser" deyip de "politize" "yapısökümcü" kışkirtmayla, tahrikle değil. hangi yapıyı söküyorsun hele soyleyeyim mi? bir vatandaş (videobloger) diyor ki: "uykunuz kaçsın diyorlar eh kaçiyor zaten ekibime kadın çalışan almıyorum bana karşı iftira ve provokasyon olmasın diye. yine sonucta siz işsiz kalacaksınız".
bizim ülkedeki versiyonu ise bana "yalancı çoban" masalını hatırlatıyor. yine de, kral cıplak demek istiyorum.
niye bugünün (ve son yılların) en tartışmalı ve hatta abuk sabuk ifşaları hep bitakım "tipik cis erkek yazar" düşmanı kürt kadınlar, koltuk ve meslek odası sevdalisi sol partilerin üyeleri, eski dernek başkanı ajitatörler, solcu "aydınlar" tarafından yapılıyor..? çünkü kerameti kendinden menkul bitakım feminist-"sosyalist" çevreler ve onların çevre çepheri dümen başındadır. machiavelli rızası icin, şunu dikkate almak lazım; sağ-sol catışmasinda kitleleri arkana almak, o kitlelerin hassasiyetlerini kışkırtmakla mümkündür. (eskiden -şimdi yine de adını anmayacağım- bir sol partinin üyesiydim ve üniversite hayatımın önemli bir bölümü o ortamı gözlemlemekle geçti. yani inanın neyden bahsettiğimi biliyorum.) sağ bu tahrikleri "kutsal" milli ve dinsel sembollere saldırı iddialari üzerinden yapar, sol için ise sekülerliğe ve kadına saldırı iddiaları üzerinden. örnek olsun, hani klasiktir, sağ kendi ideolojisi kitlelerde yeterince kapsama alanı bulamayacağı için "bayrak yakıyorlar", "apo posteri asmışlar" yalanıyla provoke etmeye calışır. sol ise coğunlugu militarist-tekçi-şoven olan türk kitleleri kazanamayacağı "dünyanın tüm proleterleri ve ezilen halkları birleşin"le, ayrılma ve özerklik hakkı müdaafasıyla vs kazanamayacağı için bunu "oruç tutmayanları dövdüler", "referandumda hayır diyen arkdaşımıza evetçi mhpliler saldırdı" yalanına başvurur. yani sağcıların ve solcuların boyle yazılı olmayan cemiyet yasaları vardır. eh böyle bir kafanın taciz kavramına bakışı, taciz tanımını (alkollüydum ams şimdi pişmanım niye benle yiyisti lenn ifşaa, ayakabılarmı övdü ayak fetişistidirr ifşaa) ve tacize yüklediği anlam başka oluyor. haliyle örnek olsum yine; 68 kusaginin komünist militanlarından muzaffer oruçoglu -açıkçası pek kimsenin izlemediği- bir streamde feminist kadınları eleştirirken metafor olarak öpücük attıgı için bilmemkac tane "kadın dernegi" adami linç ederken ya da ilber ortayli bir streamde bi hatuna "iş atarken" ve sol basın bunlari görüp linve katılarak "ayıplarken", öte yandan chp'deki tecavuz iddialarını görmezler (gorürlerse "demokrasi ittifaki" bozulur, degil mi ama). şimdi yine o kokuşmuş sol reformist tayfanın cevre cepherinde dolanan solcu bir erkek tarihçi çıkmış ilber ortaylı beni taciz etti diyor. nedense inanasım gelmiyor. neden acaba.
evvela delıkanli olunmalı. programınız neyse onunla geliniz. "herşey politiktir, yaşa machiavelli yaşa gramsci yaşa althusser" deyip de "politize" "yapısökümcü" kışkirtmayla, tahrikle değil. hangi yapıyı söküyorsun hele soyleyeyim mi? bir vatandaş (videobloger) diyor ki: "uykunuz kaçsın diyorlar eh kaçiyor zaten ekibime kadın çalışan almıyorum bana karşı iftira ve provokasyon olmasın diye. yine sonucta siz işsiz kalacaksınız".
Türk yapımı diziler arasında açık ara favorim olan dram türündeki dizi. Sessizliğin sesini en iyi şekilde işiten kişilerden biri olduğum için karakterlerin ruhundaki derin yarayı suskunlukları ardına saklamalarının esasında en sesli çığlıklardan olduğunu çok iyi biliyorum. “Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz
Bir fidandım derildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz...”
Nereden bileceksiniz
Bir fidandım derildim
Fırtınaydım duruldum
Yoruldum çok yoruldum
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz...”
Pandemi'in ilk başlarında durumun bu kadar vahim olacağından habersiz bir şekilde bir arkadaşımla başka bir arkadaşın kafesinin tadilatında yardımcı oluyoruz. işte boyaya yardımcı oluyoruz tabi boyacı geliyor. fırçayı ve şunu uzat şunu ser. gelen insanların işlerini kolaylaştırarak işlerin daha erken bitmesini hedefliyoruz aslında. bazı ustalar yine yevmiye kafasında oldukları için, işi ne kadar savsaklarlarsa gündelik hesabı çalıştıklarından daha fazla para ödemek zoruna kalacak arkadaşımız. bir gün fayasn ustasına yardım ederken pisuvarları düşürüp kırdık. hem ustayı orada az çalıştırmak istiyoruz hemde malzemeyi kırarak daha fazla zarar getiriyoruz. "hemen Ulus'a gidip Rüzgarlı'nın aşağı taraflarında ki inşaat malzemesi satan yerlerden almamız gerek " dedim arkadaşıma. Ankara'da yaşadığımız için ve ben uzun yıllar Ulus'da çalıştığım için, nereden ucuz mal alınır iyi bilirim. hemen dolmuşa atlayıp yarım saat içinde Ulus'a indik. Alelacele giderken bir yandan da heykelin bulunduğu cadde üzerinde polis grupları var. yolun kenarlarına üzerinde polis yazan mavi ayaklı eşşeklerden koyuyorlar. Neyse arkadaşla nalbur gibi bir yere girip iki tane pisuar aldık. adamlar " arabanız var mı arabaya taşıyalım " diyence. bizde elde götüreceğimizi söyledik. adamlar ayıplar ve şaşırmış bir şekilde yüzümüze baktılar. bir tanesini ben aldım diğerini de arkadaşım. pavyonların önünden güle güle geçiyoruz. işte pisuvarı kafasına geçirip yaratık (alien ) filmininin cosplayını yapıyor.
saçmalıyoruz tamamen. bende x man pisuaradam diyerek pisuvarı karnımın önüne yaslamış şekilde yürüyorum. genelde sıklıkla yaptığımız bir durum bu aslında. elimizde ne varsa ona göre bir şeyler uyduruyoruz. Sonra ikimiz de yeterli bulduk ki tutulabilecek en doğru şekilde tutmaya çalışarak tam köşeyi dönüp ana caddeye cıktık ki, gelirken gördüğümüz polislerin hepsi karşımızda duruyor. arkadaşımla dönüp birbirimize anlamsız şekilde baktıkten sonra içimden diyorum ki " ulan cumhurbaşkanı geçiyor ya buradan biz de elimizde bunlarla çıkmışız yola, polisler cb'yi protesto edeceğimizi düşündükleri için mi böyle bakıyorlar bana " diye bir psikoza girdim. arkadaşımla birlikte koşmaya başladık. o da ben koşuyorum diye koşmaya başlamış. sonrasında anlatıyor bunu bana. neyse. biraz önce eğlencelik olan pisuvar koşarken bir göhsüme vuruyor bir de oradan sekince ivme kazanıp tutmamı zorlaştırıyor. arkamıza bakmadan koşmaya devam ederken hemen yanımızda ucları gözüken joplar belirmeye başladı ama bizim tempomuzda ilerliyor. biraz daha koştuktan sonra polislerle birlikte koşuyor olduğumuzu fark ederek yavaşlıyoruz ama aynı aptal ifade ile birbirimize bakarak.
meğerse gerçekten cb'nı protesto edecek olan eyt'li grubu kovalamakmış amaçları. biraz daha cosplay yapmış olsaydık bu paniği yaşamayacaktık.
saçmalıyoruz tamamen. bende x man pisuaradam diyerek pisuvarı karnımın önüne yaslamış şekilde yürüyorum. genelde sıklıkla yaptığımız bir durum bu aslında. elimizde ne varsa ona göre bir şeyler uyduruyoruz. Sonra ikimiz de yeterli bulduk ki tutulabilecek en doğru şekilde tutmaya çalışarak tam köşeyi dönüp ana caddeye cıktık ki, gelirken gördüğümüz polislerin hepsi karşımızda duruyor. arkadaşımla dönüp birbirimize anlamsız şekilde baktıkten sonra içimden diyorum ki " ulan cumhurbaşkanı geçiyor ya buradan biz de elimizde bunlarla çıkmışız yola, polisler cb'yi protesto edeceğimizi düşündükleri için mi böyle bakıyorlar bana " diye bir psikoza girdim. arkadaşımla birlikte koşmaya başladık. o da ben koşuyorum diye koşmaya başlamış. sonrasında anlatıyor bunu bana. neyse. biraz önce eğlencelik olan pisuvar koşarken bir göhsüme vuruyor bir de oradan sekince ivme kazanıp tutmamı zorlaştırıyor. arkamıza bakmadan koşmaya devam ederken hemen yanımızda ucları gözüken joplar belirmeye başladı ama bizim tempomuzda ilerliyor. biraz daha koştuktan sonra polislerle birlikte koşuyor olduğumuzu fark ederek yavaşlıyoruz ama aynı aptal ifade ile birbirimize bakarak.
meğerse gerçekten cb'nı protesto edecek olan eyt'li grubu kovalamakmış amaçları. biraz daha cosplay yapmış olsaydık bu paniği yaşamayacaktık.
Umarım hepimiz için yasakların sonlandığı, yeniden rahatça ve bolca seyahat edebileceğimiz bir yıl olur 2021.
Mutlu yıllar canım sözlük. Bol entryli bol gerçekleşen hayalli senelere. Yollarda görüşmek dileğiyle çok kalp
(bkz: bülent onaran)
rutkay aziz 'in canlandırdığı karakter gerek yaşam tarzı, gerek açık sözlülüğüyle dizide iz bırakmıştır.
rutkay aziz 'in canlandırdığı karakter gerek yaşam tarzı, gerek açık sözlülüğüyle dizide iz bırakmıştır.
(bkz: vatikan – italya sınırı)

St. Peter’s Meydanı’na ait giriş; İtalya ve Vatikan arasında da sınır kabul ediliyor.

St. Peter’s Meydanı’na ait giriş; İtalya ve Vatikan arasında da sınır kabul ediliyor.
Android telefon kullanıcılarının haritalar uygulaması üzerinden geçmişe dönük,konum servisinin açık olduğu anlardaki,hareketlerini görebileceği çizelge.