antakya'ya gidince görülmesi gerekendir.

oldukça köhne bir binanın alt katında bulunur. içeri girdiğinizde dayıların okey oynamakta olduğunu görüp üzülürsünüz. ulan onca yol geldik de kıraathane mi çıktı tarihi dedikleri yer gibi tepkiler doğurabilirsiniz. sabırlı olun ve dayılardan sıyrılıp müthiş yeşillikte ve güzellikte arka bahçesine geçin. bir (bkz: haytala) söyleyin. yiyin. beğenmeyin. en azından ben beğenmemiştim. ardından müthiş yeşillikler arasında çayınızı yudumlayın. sakın önyargıyla kaçıp gitmeyin. güzeldir affan kahvesi.
kahve zincirlerinin çığırından çıkmasıyla ticari bir metaya dönüşse de kıvamında ve tadında yapanını bulmakta zorlandığım.
Günümüzde türkiye genelinde 21 şubesi olan ve canlı müzik denilince akla gelen mekanlardan biridir.

Ayrıca zengin yiyecek - içecek menüsüne sahiptir.
ilgi alanlarına göre insanların kahve içecek arkadaş bulabileceği başlık.
psikoloji ve astronomi konularında muhabbet etmeyi seven bir insanım. bu konulara ilgi duyan arkadaşlar varsa istanbul sahil hattında herhangi bir nokta da (bkz: beşiktaş) (bkz: kadıköy) kahve içebiliriz.
Bir zamanlar müdavimi olduğum ve haftada en az üç kez uğradığım ama Taksim ve Beyoğlu cortladıktan sonra yaklaşık iki senedir hiç gitmediğim güzel amcamızın güzel mekanı. karışık tostu şahanedir. Adisyon tutmaya başlamaları biraz kıllandırmıştır ama olsun..
mardin merkezli kahve ve kuruyemiş üreticisi. özellikle artukbey dibek kahvesi ve hayalet badem şekeri ürünleri mükemmel. yolu o taraflardan geçenler muhakkak uğramalı ve denemeli.
mardin artukbey kahve'nin ürettiği mükemmel kahve. ikram olarak denediğinizde içinde süt olduğunu düşünmeniz olası fakat öyle bir şey söz konusu değil.

karışımında 7 çeşit kahve ve 3 çeşit bitki bulunmakla birlikte. yumuşak, aromatik ve doygun bir içime sahip.
günümüzde bolca çeşidine rastladığımız kahve çeşidi.
fakat filtre kahve diyince aklıma bir tek Moliendo serisi geliyor.
yıldız ila gezegen arasında kalmış, kararsız bir gökcisimidir. kararsızlıktan kastım ise kafa karışıklığıdır. yoksa fiziksel form olarak gayet kararlıdır.

kendi güneşimizi düşünelim. hidrojen ve helyum yakıtlarını yakarak, daha ağır elementler oluşturur ve enerji verir. bu kahverengi cücelerde de bu yakıttan mevcuttur fakat kütlesi ve çekimi yetersizdir. nükleer bir reaksiyon başlamadan, birkaç milyon yıl ışırlar ve kapkaranlık birer cisme dönüşürler. bunların az büyüğü de kırmızı cüce oluyor efenim. bu kahverengi cücelerin boyutu, güneşin yüzde 1i ila yüzde 7si oranında değişir. şuan ışıyan milyarlarca kahverengi cüce, sönmüş ise daha fazlası olduğu tahmin edilir.

kütleleri yeterince büyük olmadığı için, enerjisi bittiğinde öyle kapkaranlık, sopsoğuk bişiye dönüşürler. öyle yıldızlar çökünce nükleer reaksiyon olur, çekirdeği içine kapanır, o çekirdekten karadelik oluşur filan, bu cücelerimiz için fasa fiso o. daha ufacık bunlar abisi, jüpiterden biraz büyükler sadece. kendi kendilerine sönüyorlar, o kadar.