21 saattir. o 21 saat boyunca hayatla ilgili endişelerinin gerçekliğiyle yüzleşirsin. yol sonunda kaslar ağrır, kemikler sızlar. boş koltuk olsa bile yer değiştiremezsin, (bkz: incitmemeli.)
o insanlar art niyetli bakışlara fazlasıyla maruz kalıyorlar.zamanla da dış görünüşleriyle ilgili yapılan en ufak şakalara bile çok çok alınır hale geliyorlar diye 21 saat uyumaya çalışmakla geçen süreçtir.
Bir misafirliğe gitsem
Bana temiz bir yatak yapsalar
Her şeyi, adımı bile unutup, Uyusam…
Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa
Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
Nerede olduğumu hatırlamasam
Hatta adımı bile unutsam…

(bkz: melih cevdet anday)
kral olmak isteyen kendi çapında bir sanatçıdır. dinlenilesi şarkılarından biri serseri sürekli dinleme isteği uyandıran kendini kral zannedenlerin şarkıcısıdır.
senin bir havan var beni asıl saran o
onunla daha bir değere biniyor soluk almak
sabahları acıktığı için haklı
gününü kazanıp kurtardı diye güzel
bir çok çiçek adları gibi güzel
en tanınmış kırmızılarla açan
bütün kara parçalarında
afrika dahil
Yolda, evde, işte herhangi bir anda içten gelen o yazma hissi sonucu oluşan şiirlerdir.

isminle başlayan şiirlerim var benim...
Sen kokulu mısralar..

Adın, dilime mıhlanmış
Kağıtlar senin ismine hasret..
Şimdi yazmaya başlasam seni
Gece yerini sabaha bırakır...
Şiirler yine yarım kalır...

Aşk, gülüşüne bu kadar mı yakışır insanın?
Gülüşü şiire benzeyenim...
Gül ki sen koksun mısralar..
Benim yazacak daha çok şiirim var...
bana en çok ilham verenlerden biri jorge luis borges'in "anlar" şiiridir. yol ayrımı'nı izlerken tekrar hatırladım. rutkay aziz de ne güzel okudu!

eger,yenıden başlayabilseydim yaşamaya,
ikincisinde daha çok hata yapardım.
kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
çok az şeyi
ciddiyetle yapardım.
temizlik sorun bile olmazdı asla.
daha çok riske girerdim.
seyahat ederdim daha fazla.
daha çok güneş doguşu izler,
daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
görmedigim bir çok yere giderdim.
dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
...
anlar,sadece anlar.siz de anı yaşayın.
...
eger yeniden başlayabilseydim,
ilkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM..
T emkinli bir bekleyiş midir her zerreni keşfe yürümek?
U nutmaya meyletmek midir yoksa maziyi terkeder gibi
R uhum göğsünde uyurken sen hissettin mi beni ?
G ünahı sevabı karıştırır mi bu kadın dudaklarından içerken şarabı?
U tanmadan belki de soyunup , sevgi de bir sanat değilse bile
T üm zamanların en iyi ressamı olur musun arzumu eda ile resmettiğinde?
dünyanın en büyük adası unvanını taşıyan grönland'ın, izlandaya bakan ve doğu ucunda bulunan en ıssız kasabasıdır.