Veri toplama, analiz etme ve veri üzerinden bir haber üretmeye veri gazeteciliği denmektedir. Verilerin hayatımızda büyük bir yer kaplaması ve dijitalleşmeyle birlikte verilerimiz de fazlasıyla önem kazanmaktadır. Bu dönemde veriden haber üretmek haber mecralarının da öncelik edindiği alanların başında gelmektedir. Yakın zamanda gazeteciler cemiyeti’nin veri gazeteciliği eğitimine dahil oldum ve bu süreç hakkında faydalı bir bilgi kazandım. Eğitim sonundaysa çok uğraşarak bir haber ortaya çıkardım. Bir soru belirleyip onun çerçevesinde doğru verilere ulaşmak ve bu veriler içinde boğulmadan ilerlemek cidden meşakkatli bir süreçmiş. Yakından tanık olmak çok farklı bir deneyimdi.
(bkz: adamlar) en güzel şarkısı E Tabi'nin içerisinde geçen bir söz.
Artık sadece kendi yoluma bakarım mottosunu hayatıma yerleştiren cümledir.
10 temmuz 1952’de kurulan sendikadır. Bir gazeteci olarak mesleğimizi sürdürürken yaşadığımız zorlu koşulları göz önüne aldığımda gerçekten gerekli bir kurum olduğunu düşünüyorum. Bugün ise sendikanın akademi kolundaki bir eğitime katıldım. Açıkçası böylesine verimli etkinliklerin ücretsiz olarak sunulmasını çok faydalı buldum. Etkinliklere şu linkten ulaşabilirsiniz: Tgs akademi eğitimleri

Bunun dışında gazeteciler cemiyeti’nin de eğitimlerine katılmakta yarar var.
Ankara’da faaliyet gösteren meslek cemiyetidir. Yakın zamanda cemiyetin veri gazeteciliği eğitimine katıldım ve fazlasıyla verim aldım. Bu tarz oluşumların projelerine daha fazla destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gazetecilik mesleğini daha nitelikli bir biçimde sürdürmek için buna ihtiyacımız var açıkçası.
İranlı şair. On dördüncü yüzyılda yaşamış ve iran edebiyatındaki varlığıyla halen daha önemli bir yere sahip olan kişilerdendir. Şu aralar pek fazla duymaktayım adını. Sanırım farsça öğrenmeye başlamış olmamın belirgin bir etkisi var bu durumda.
adamlar grubunun zaten muhteşem olan tarzlarına yeni bir boyut kattıkları albümünün adıdır.
İçimizdeki Canavarlar ve Dal şarkıları ayrıca muazzam.
Bayılıyorum şu aktiviteye. Mekanik veya elektronik hiç farketmez. Evde bozulan veya merak ettiğim ne varsa açar içini bakarım harikulade mühendislik harikasına.

Sanırım bunun ilk başladığı zamanı hatırlıyorum. 6 yaşındayken uzaktan kumandalı arabamın sola dönmemesi neticesinde heralde içini söksem çalışır diye ümit etmiştim. Vidaları tek tek söküp içini açtığımda hiçbir şey anlamamıştım tabiki. Tornavidayı oradan oraya değirirken bir anda duman çıktı. Kısa devre yaptırıp komple çöp olmasını sağlamıştım. Hayat bana Alt tarafında bulunan pilleri öncesinden sökmem gerektiğini, genç yaşımda, acı bir şekilde tecrübe ettirerek öğretmiş oldu. Seni asla unutmayacağım gri mercedes-benz sec 500 Kalbimde yaşıyorsun.

En son a-101den almış olduğum ucuz Bluetooth hoparlörün şarj soketinin kırılması sonucu şarj almaz hale gelmişti. Elimde kaliteli bir havya yoktu. İş yerine götürüp oturdum başına açtım içini tıkır tıkır lehim attım. Ve canavar gibi çalışmaya başladı.

Ondan önce eski süpürge makinesinin bir anda bozulması sonucu içini açtım fakat anladığım kadarıyla moturunun iflas etmesi sonucu çalışmaz durumdaydı. Söküp Bobinlerini zımparaladım fakat bir işe yaramadı kaldırıp attım.

Ekim 2021’de artan dolar kuru sonucu dünyanın parasını verdiğim sıfır laptop’ımı sırf meraktan açıp içini kurcaladım. Neresinde ne var acaba diye. Engel olamıyorum kendime bu konuda.. neyseki garantiden düşmüyor upgrade edilebilen modellerden. Yoksa o kadar da değil moruk.*

Birkaç ay evvel arabayla su birinkitisine hızlı girmem sonucu kadrandaki bütün arıza lambaları yandı. Başıma iş aldım diye düşünürken forumları ve youtube’u kurcalamaya başladım. Birkaç sebepten kaynaklanabileceğini öğrendim. Sırasıyla işlemleri uygulamaya başladım. Fren müşüründen kaynaklaklandığından şüphelenmem sonucu, kaptım takım çantasını, söktüm, kontak spreyLe temizledim, kuruttum ve yerine taktım. Sonuç başarılı. 15 tl masrafla sanayiye gitmekten kurtuldum.

Birkaç yıl önce evde, eski model çalışmayan filmli fotoğraf makinesi bulmam sonucunda değerlendirmeye karar verdim. Lens kısmını söküp e14 duy ve ampül aldım. Hangi cihazdan söküldüğünü bilmediğim eski bir kabloyla devrenin eksi ve artı kısmını direkt 220voltla besledim. Ön kısımda on-off tuşunu anahtar gibi kullandım. Devre üzerinden duya giriş sağladım prize taktığımda sonuç yine müthişti. Fotoğraf makinesi görünümlü masa lambası sahibiydim artık.

Üniversite dönemindeyken letgo ve sahibinden.comdan ekranı kırık veya bataryası ölmüş telefonları ucuza satın alıp, internetten gerekli parçaları satın alarak tamir ederdim. satıp elime üç-beş kuruş geçmesin sağlıyordum. Hem zevk alıyordum hem de para kazanıyordum.

Çalıştığım yerde sorumlu olduğum milyon dolarlık cihazı sırf meraktan sökerek içinde ne var acaba diye kurcaladım. Bozulsa hesabını veremeyecektim ama buna değdi. Herifler nitrojen ve hidrolik yağdan basınçlı tork üretebilen zincir üzerinde hareket eden yakalama kancası yapmışlardı hocam! Anlatması tuhaf biliyorum ama sistemi görseniz heyecanlanmamanız mümkün değil.

İşin özeti hobi gibi bir şey benim için elime ne geçerse kurcalarım. Pek anladığımdan değil sadece merak işte. Ufak tefek basit tamiratları yapabiliyorum sadece. Ama youtubeU faydalı kullanmak isterseniz, aklınıza gelen ne varsa hepsinin gerekli tamir videoları mevcut.

Not: ay şu televizyonumu bi sökeyim ne varmış acaba diye içini açıp bozarsanız mesuliyet bana ait değil moruk.
başlıyorum ;
mantı sevmem (hamuru haşlayıp ne kadar güzel bir yemek diyemezsiniz arkadaşlar

euphoria bomboş bir dizi, başımıza kim fenomen ettiyse çıksın ortaya

hayvanları çok severim ama sokaktaki köpeklerin içgüdüsel olarak geceleri saldırganlaştığı ve özellikle çocuklar için tehlike oluşturdukları bir gerçek
portekiz‘e bağlı atlas okyanusunda bulunan, birkaç tane tektonik levhaların karşılaşma yerinde bulunan volkanik yapıda takım adalardır.

Anakaraya 2 saatlik uçuş mesafesindedir. En büyük olan ada, idare merkezi ponta delgada’nın bulunduğu sao miguel adasıdır.
iran'ın fars eyaletinin en önemli şehridir. iran halkına kendi eyaletlerinin ismi olan fars denmesi, kendilerine en önemli şehir olduklarını düşündürtmüş. timur'un ünlü şiraz şarabının tadını beğenmesiyle moğol istilasından zarar görmeden kurtulmuş. timur'un "şiraz bağlarının bir asmasına dokunan askerimin elini kesin" dediği rivayet olunur.

ben şehre çok büyük beklentilerle gittim. ömer hayyam'ın aşık olduğu, yahya kemal'in hafız hayranlığı ile rubailer yazdığı, hafız ve sadi-i şirazi'nin doğup ilham aldığı kent nasıl beğenilmezdi? en az isfahan kadar büyüktür derken, küçük bir şehirle karşılaştım. dokusunun cok korunmuş olduğunu ise söyleyemeyeceğim. ama yine de rotada olması gereken bir şehir. ben elektrik alamadım esra hanım.

gezmeye karim khan kalesiyle başladım. bu kalenin kulelerinden biri pisa kulesi gibi yamulmuş. malum pozu verdikten sonra içini gezebilirsiniz, fakat tavsiye etmem. ici bomboş.

sonra şiilerin neredeyse kabesi olan shah-e çerağ türbesine gittim. 12 imamdan 7.sinin oğullarının türbesi burası. ışıkların şahı demek. ama ben böyle bir ayna işçiliği daha önce görmedim. binlerce, milyonlarca minik ayna dantel gibi yapıya işlenmiş.görsel

irem bağlarının hiçbir numarası yok. ayrıca da çok pahalı. hafız'ın türbesi ise bir buluşma alanı gibi. iranlının evinde iki kitap kesin bulunurmuş. biri kuran-ı kerim diğeri hafız divanı... türbenin önünde kuşa niyet çektirdim. aşk der dedim para dedi. alacağın olsun muhabbet kuşu, para neme lazımsa...

şiraz'ın bir numarası nasır el-mülk camisi... şu vitrayların içeride rengarenk gökkuşağı oluşturduğu cami. yalnız sabah erken saatlerde gitmeniz gerekiyor ki doğru açıyı yakalayabilin. fotoğraf çektirmekse bir ölüm. yarım saat yerinden kalkmayan bir uzak doğuluyla resim için tartışmak zorunda kaldım. 2 türkün daha desteğiyle en son oturdum pencerenin önüne. 2-3 poz çekilerek camiyi terkettim.
şiraz'ın iki numarası ise persepolis.

karimkhan hotelde kaldım, konumu gayet iyiydi. canlı müzik için haft khan restauranta gidebilirsiniz. kahvaltı içinse ferdowsi cafe iyiydi.