Az çok edindigim tecrubeye gore hangi bolumden olursa olsun hemen hemen açlık sınırında maaşlardır o kuş kadar maaşlar bi yana iş bulma sıkıntısıda hat safhada mühendislik mezunu insanların zincir restoranlarda asgari ücretle hamburger hazırladığını görüyoruz bu acaba diğer ülkelerde var mı biz nerde yanlış yaptık?
alternatif sözlüklerden tırtıklanıp açılan, pek de orjinal olmayan bu tip maaş başlıklarının sonunda sözlüğümüze de gelmesiyle "yetti artık!" deyip açmaya karar verdiğim başlıktır.
bunu açan ve okuyan zihniyet "ya bak mühendisler falanca filanca para kazanıyormuş, keşke ondan olsaydım" gibi bir histeri yaratma güdüsü mü duyuyor?
ya da mesleğinin maaşıyla çişini daha uzun mesafeli yapanların kazandığı bir yarışma mıdır bu?
daha kestirmeden bu tip başlık açmak yerine meslek dalı altına bu bilgi yazılsa daha derli toplu olmaz mı?

ezcümle: çiftlik bank sahibinin, rantçıların, ihalecilerin olduğu ülkede hala mesleklerin kazandığı paralar konuşuluyorsa, daha çok fırın ekmek yememiz lazım.
Üretim yapmayan küçük ve orta işletme sahiplerine göre maaşlı çalışanların daha mutlu olduğunu düşünüyorum.

İşletmenin küçük ya da büyük olmasının bi önemi yok. İşletmeci patron sıfatında ve patronların kafası kulağı rahat, yediği paraya bakıyor gibi bi algı var.

İşletmecilerin durumu şu; ödenecek dükkan kirası, kiranın 4/1’i kadar devlete ödenen stopaj,
Ödenecek personel sigortası ve geri dönüşü işçininki kadar olmayacak bağ-kur ödemesi( sigortadan daha yüksek)
Ödenecek personel maaşı, söz verdiği ve moralleri yüksek tutmak için dağıttığı prim,
İşi bırakan personel belli bi süre çalışmışsa tazminat ödemesi,
Yol ve yemek giderleri,

Her satış için aldığı kdv’yi geri ödeme,
Elde ettiği gelirin vergi ödemesi,
Yaptığı reklamın, tabelasının vergisi,
Çevre düzenlemesi vs için belediyeye ödenen temizlik vergisi,
Muhasebe ücreti,
Sattığı ürünün alırken ödediği maliyet ücreti, kargosu, kdv’si,
İşletme dekoru, ödenen isim hakları, tadilat durumları, düzenli ödenen dükkan giderleri (temizlik, telefon, internet vs vs),
İşletmen için gerekli Araç ve yakıt giderlerin (yüksek vergi ve harçlar içerir)
Bu ve buna benzer aklıma gelmeyen bir çok ödenilen para mevcut. Ve bunların yanında suyunu çıkarmasan da en azından patron gibi yaşaman gereken bir hayatın var ve kendi giderlerin mevcut.

küçük ve ya orta büyüklükte bir işletmen varsa ve üretici değilsen kâr sanıldığı kadar yüksek olmuyor

Demem o ki; her patron zengin değil, bir çoğu dertlidir. İşçinin hakettiği para elbette daha fazladır ama bunu gönül rahatlığıyla söylüyorsak, işletmecinin de ödemesi gereken vergilerin az olması gerek diyebilmeliyiz.

Maaşını alıp etliye sütlüye karışmayan işçilere selam olsun, mutluluğunuz daim olsun daha fazlası nasip olsun.
Yaptığım gezilerin sonunda Avrupa' da en'lerimi yazayım istedim.

Sizinkilerle uyumu vs var mı ? Ya da genel olarak fikirlerinizi merak ettim .

*** Bir Sırtçantalı olarak düşünebilirsiniz orada yaşayan dostlarımız elbet farklı düşünüyor olabilir.

*** Unuttuğum ya da sizin merak ettiğiniz en'ler olursa da yorum olarak yazabilirsiniz EDİT'leyip ekleyebilirim..

--- Interrail ile gidilebilen yerler yazılmıştır...

2011' den 2018' e yolda denk geldiklerimden sıralarsam ;

En Pahalı Ülke : Norveç, İsviçre..

En Ucuz Ülke: Ukrayna, Sırbistan

En Ucuz Elektronik: Andorra ve İspanya

En Pahalı Trenler : İspanya ( Renfe ) ( Fakat kesinlikle en iyi hizmet ) Norveç NSB

En Güzel Ülkeler ( Doğa ) : Norveç, İsviçre, Kuzey İtalya ve İzlanda

En Güzel Ülkeler ( Eğlence ): İspanya - Barcelona, Hollanda- Amsterdam Polonya- Krakow

En Yaşanabilir Ülkeler : İspanya ( Barcelona- San Sebastian ) Almanya ( Dresden ) ( İtalya - Bolzano )

En Güzel Manzara : ( Reinebringen )

En Güzel Yürüyüş Yolları : El Camino Santiago( İspanya ) - Cinque Terre Üzüm Bağları ( İtalya ) - Kjerag ve Trolltunga ve Zillertal Alpleri ( Avusturya )

En iyi Eğlence Mekanı : Razzmatazz Barcelona, Hello Baby Budapest, Amnesia ibiza, waikiki club zakynthos ( Yunanistan )

En Güzel Tırmanış Rotası : Mont Blanc ve Tre Cime ..

İnsanını En Sevdiğim Ülkeler : İsveç, Norveç, Danimarka, İsviçre ve Lüksemburg..

En Güzel Tribun Atmosferi: Dortmund, Legia Varşova, Partizan

En Güzel Mimari Yapı :Casa Mila, Sagra Da Familia, Parthenon, meteora ( yunanistan )

En Güzel Tren Yolları :

1. Stockholm' den Narvik'e 22 saat süren Kuzey Işıkları Treni ,

2. Alplerden giden Bernina Express ve Herhangi bir Innsbruck rotası çizen ÖBB treni, Flamsbana Treni, Hallstatt Treni..

En Tehlikeli Şehirler : Marsilya, Paris Gettosu.

En Güvenli Ülkeler : Norveç, İsveç, İsviçre falan anladınız siz :D

En Güzel Feribot Yolu :

Patras - Bari veya Bodo Moskones...

En Güzel Araç Yolları : Atlantic Ways ( Norveç ) Öresun ( Danimarka ) Lofoten Adaları ( Norveç ) Toskana Vadisi.

En Hızlı Tren : Eurostar mış sanırım ama benim bindiğim en hızlısı Renfe ve Trenitalia Frecciarosa mı öyle ismi vardı 340 basıyor.

En Güzel Deniz: Zakynthos ( Yunanistan ) İbiza , San Sabestian

En Kibar İnsanlar : İsviçre, Hollanda, Norveç ..

En Güzel Yemek : Güney İspanya, Salerno İtalya, berlin ( Avrupa döneri sevmeyenle ahbaplık etmem )

En iyi tarihi yapı ( Arkeolojik ): conimbriga portekiz, altamira mağaraları ( mutlaka gidin )

En Güzel Köyler :
1. Reine , Flam, Grainger ( Norveç )
2. Gruyeres, Grindewald ( İsviçre )
3. Tarifa ( fas feribotlarının geçtiği bodrumvari kasaba ) İspanya
4. Portofino ( İtalya )

https://www.youtube.com/watch?v=QRLicHKhLYI

En Güzel Bira : Pilsner Urquell, Helles, Delirium' un meyvelileri de eh

En Güzel Şarap : Elbet Toskana...

En İyi Pizza : Papreka Toma Sırbistan, venedik da mamo

en iyi tasarımlı iş yerleri : amalfi

en iyi festival :ozora, Rosenheim Sommer Bavyera, valencia domates festivali..

En İyi Hostel : Urban City Kopenhag, Hapishane Hostel Letonya, Generator Barcelona..

En ilginç mekanlar ( Restaurant vs ) :
1. Giger Bar isviçre / Fosilli ve İskeletli Mekan
2. Le aiguille, alp zirvesinde bulunan ilginç yer, yemek yemek ne mümkün bir ev kirası

Sevgiliyle gidilmelik en güzel yerler
1. Positano
2. Cinque Terre
3. Hallstatt
4. Sintra
5. Zakynthos

En Güzel Kamp Yerleri ;
Alpen Zoo
Reine,

En Güzel Kamp Konaklama
Vandrarheim Flam / Norveç
Jolly Camping Venedik
Zeeburg Camping Amsterdam
Michelengelo Camping Floransa

Yediğim En Lezzetli Yemek : Gulaş güzel sanki, bu almanya tarafında çok güzel şeyler yedim ama isimlerini heceleyemiyoru.
En Tatsız Saçmalık : Steak Tartare ( Kıymalı yumurtalı bişi )

en güzel tren garı : haydarpaşa
1. Antwerp
2. Venedik
3. Gare de Nord

Kaldığım en ucuz fakat güzel hostel :
Şimdilerde az biraz pahalansa da bi zamanlar 3 euro ile budapeştenin göbeğinde Activty Hostel
Prag' ta Hostel Ananas, zamanın köpek öldüren hostel chili hosteli' de unutmayalım
yurtdışına çıkmak, yurtiçinde gezmeye göre daha meşakatlidir. bunun pasaportu, vizesi, uyguna uçak bileti, kalacak yer derken, genelde ileri bir geleceğe plan program yapılması gerektirir. gezmeye karar verildiğinde, bu yurtdışı sürecini yaşarken, en azından haftasonları yakın iller, vakit buldukça da merak edilen yerler gezilebilinir, türkiyenin değişik kültürleri tanınabilir.

en basitinden, uçak biletini ucuza başka bir şehirden bulup, birkaç gün önceden yola çıkıp, yakın civarı gezebilirsiniz. tercih meselesidir tabiki.
dünya'nın kendine has şeklinin aslında var olmadığı her şeyin derin hükümetle ve güçler tarafından yaratılmış bir yalan olduğunu savunanların ortaya koyduğu komplo teorisidir.
"Uluslararası Düz Dünya Konferansı" geçtiğimiz aylarda amerika'da gerçekleşmiş ve 400'den fazla katılımcı sağlamıştır.

1-) Ufuk çizgisinde kaybolan nesneler için aslında çok uzağı görebilen bir dürbün ile bakarsanız cismi görebilirsiniz.

2-) Güney kutbunun ardında başka kıtalar mevcut. Öyle değilse neden 45 ülke 2. dünya savaşından sonra Güney kutbuna sadece üstler konacak hiçbir insan izinsiz çıkamayacak gibi bir antlaşma var. İnsanların güney kutbunun ardına gitmesini engellemek için uydurulmuş bir yalan olarak görüyorlar.

İnternette onlarca bilgi var. Insanın aklında 0.01 de olsa bir kuşku kalmıyor değil.
Genelde başkasının ilgisini pek çekmeyen derecede spesifik ama birşey anlatmayan, bilinen gerçeklere karşı elinde kılıcıyla karşıda duran veya bu başlık tutmuş biraz değiştirip ben de açayım ama yazarken beynimi de evde bırakayım denilerek açılan başlıklardır.
adminler ya da kampbuddy‘leri (literatüre ben soktum sanırım şimdi) tarafından açıldığını düşündüğüm başlıklardır. son birkaç gündür bakıyorum, özellikle 2-3 tane yazar var ve bunlar paso başlık kastırıyorlar. bu şekilde sözlüğün bir şeye benzeyeceğine inanan varsa şimdi çadırını toplasın ve arkasına bakmadan kampı terketsin bence.