kaynak

olay manisa'da geçiyor arkadaşlar. dolandırdığını söylediği kişiye tam 14 defa kredi çekmiş ablamız. yani iyi niyet mi, cahillik mi, yoksa her ikisinden de biraz mı karar veremedim.
nazi almanya'sının ''heil hitler''iyle arasında bir fark göremiyorum. dışarıdan nasıl göründüğünün farkındalar mı acaba. ha bu arada aynı toplantıda muhalefete de faşist dendi bunu da söylemeden geçmek istemiyorum. trajikomik.

izlemek isteyenler için buyrun
bir pazar sabahı aniden dinleme isteğiyle uyandığım zamanına göre muazzam, kıymeti bilinmemiş, cayır cayır demir demirkan albümü.

içindeki parçalardan zaferlerim, kahpe, gitti gider gibi bilinenleri olsa da albüm başlı başına muazzam.

albümün baslarını kurban'dan kerem tüzün, davullarını hayko cepkin'in ekibinden arbak dal, klavye bölümlerini ise sonrasında büyük üne kavuşacak olan hayko cepkin çalıyor.*

youtube music spotify
sabahtan beri bütün internet aleminde kongre ile ilgili bir ton fotoğraf gördüm. fotoğraftaki vatandaşlar neredeyse üst üste binecek durumda. kiminin maskesi yok, kiminin var ama çenesinde, kimiside ağzına kadar çekmiş burnu meydanda.

başka şehirlerden otobüsle getirilen partililerin görüntüleriyle verilmek istenen "biriz, iriyiz, birlikteyiz" mesajları da etkili olmuş görünmüyor, tam tersine halktaki -ilave- pandemi endişesinin ve kısıtlamalardaki çifte standartların daha görünür olmasına vesile oldu bence.

açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz
1854 yılına göre Avrupa’nın en kalabalık 100 kenti. 787 bin nüfuslu İstanbul 3. sırada. o zamana göre listedeki diğer Osmanlı/Türk kentleri:

42. Edirne - 100 bin
61. Selanik - 75 bin
75. Bükreş - 65 bin
90. Sofya - 50 bin

1854 yılı avrupa şehirleri popülasyonu - diyedusunuyorumben-3fLpZ

kaynak
--- spoiler ---
"yüce türk milletine, son zamanlarda gerek kanal istanbul, gerekse uluslararası antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında montrö sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır. türk boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. bu antlaşmaların sonuncusu ve türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan montrö; sadece türk boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, türkiye’ye istanbul, çanakkale, marmara denizi ve boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, lozan barış antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. montrö, karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. montrö, türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. montrö, türkiye’nin ıı. dünya savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. bu ve benzeri nedenlerle, türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan montrö sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz. diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. tsk ve özellikle deniz kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir fetö saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; tsk’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. bu gerekçelerle, tsk ve deniz kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. aksi halde, türkiye cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir. türk milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, ana ve mavi vatan’ın koruyucusu deniz kuvvetleri komutanlığı personelinin atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, mavi vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr türk denizcilerimizin yanındayız. 04 nisan 2021 deniz şehitlerimizi anarak saygıyla duyururuz
--- spoiler ---
İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine "market tedbirleri" konulu genelge gönderdi. Yeni alınan karara göre marketlerde temel gıda ve temizlik ürünleri, hayvan yemi, mamaları ile kozmetik ürünleri satılabilecek. Marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyecek. yani sigara satış yasağı bile olabilir. neye göre ve kime göre zorunlu temel ihtiyaç orası meçhul....
Sağlık Bakanı Koca'nın yaptığı ''Şu anda Türkiye 100 milyon doz Sinovac ile 90 milyon doz BioNTech ve 50 milyon doz da Sputnik ile anlaşma imzalamış durumdadır. Nüfusumuzun 3 katı kadar doz için anlaşmalar imzalanmıştır.'' açıklamasındaki toplam aşı miktarıdır.
videosu şurada . olayın başı sonu yok ama olaydan bağımsız vatandaşın üstüne yürüyüp galiz küfür eden bekçinin silahını düşürmesi tam skandal. daha belindeki silahı taşıyamayan adamlara bu yetkiler verilirse böyle olur.
yaklaşık 1 saat 20 dakikadır canlı izlememe rağmen gündeme ilişkin en ufak bir soru işaretimin bile yok olmadığı yayındır. dhkpc falan dedi soylu, yok ittahat ve terakki afedersiniz çok sayın bakanım demek istedim içimden. muhalif gazeteci kimlikleriyle sayın merdan yanardağ ve ismail saymaz sorularını sordular haklarını yemeyelim ama cevap var mı ? ne yazık ki goy goy....