Sosyal ağlar şudur budur geyiğinin de baymış olduğu günümüzde, insanların tüm özel hayatını sosyal ağlarda ifşa etmesi ne derece doğru? Evlenen,boşanan,özel gün kutlayan,hediye alan-veren, sevgilisi olan-olmayan ve hatta ayrılan. Tüm bu durumlarda insanlar tarafından yaşanan duygular değil de gerçekleşen bu olayın reklam tarafının daha önemli olduğu saçma bir olay silsilesi.
Sevgilim bana hediye aldıysa,o sevgilim aldığı için güzel,sosyal ağda paylaştığım için değil. Veya diğer olaylar.

Hepimizin sosyal ağ hesabı var,ve çok da iyi kullanıyoruz ama b.kunu çıkarma konusunda ısrarlıyız.
Neden neden neden; bence sonradan görmeden
(bkz: yiğit özgür)' ün yapmış olduğu penguenin en popüler karikatürlerinden biridir. Yurdum insanın seks konusunda cahilliğini gözler önüne sererbilocan - kumbarabaz-y6x9Lbilocan - kumbarabaz-y6x9Lbilocan - kumbarabaz-y6x9L
-Türk erkeklerinin bayıldığı iskandinav kadınlarının bile tercih ettiği romantik , bakımlı ve kibar erkeklerdir.
Bknzitalianoo
anadolu rock tarihsel olarak ne zaman başladığı ile ilgili sınırları kesin olmayan, 1960’lı yılların ortalarından itibaren ülkemizdeki müzikal hareketler içerisinde yeşermeye başlayan bir akımdır. yerel müzikal temaların popüler müziğe uygulanabilirliği deneyi olarak başlayan çalışmalar, zamanla kendine özgü bir yapıya ve içeriğe sahip bir tür haline dönüşmüştür. bu alanda ilk ürünleri veren müzisyenler içinde bulundukları türün adım koymasalar ve çeşitli tanımlar getirmeye çalışmışlarsa da, 1970 yılına kadar tür herhangi bir isimle anılmamıştır. 1970 yılında türün önemli temsilcilerinden olan (bkz: moğollar) grubunun gitaristi taner öngür, yaptıkları müziği anadolu pop olarak tanımlamış ve daha sonra bu tanım genel bir kabul görmüştür. ancak tür, günümüze kadar belirli isimler çerçevesinde hem pop hem rock olarak anılmıştır. konuyla ilgili yazılmış kaynaklara bakıldığında genellikle tek ismin kullanıldığı görülmektedir. (bkz: cem karaca)
ülkemizdeki popüler müzik tarihi içerisinde, karakteristik özellikleri ve özgünlüğüyle önemli bir yere sahip olan akım, olgunluk dönemi diyebileceğimiz 1970 ve 1980 yılları arasında bir çok müzisyeni etkisi altına almış ve en verimli dönemlerini bu yıllarda yaşamıştır. ülkemizdeki müzik piyasasında çok ağırlıklı bir yeri olmasa da günümüzde anadolu rock türünde çalışmalar yapan müzisyenler ve gruplar halen bulunmaktadır.
anadolu rock akımının ilk tohumları 1960’ lı yıllarda istanbul gibi büyük şehirlerde müzik yapan, sahne alan bazı müzisyenlerin repertuarlarına yerel melodilerden oluşan şarkı ve türküleri eklemeleri, bunun sonucunda da olumlu tepkiler almalarıyla atılmaya başlanmıştır denilebilir. bu tür denemeleri yapan gruplar veya müzisyenler, popüler batı müziği örneklerini icra eden ve bu müzikleri en iyi şekilde orjinali gibi çalma çabasında olan, taklide dayalı bir müzikal çizgi izlemekteydiler. akımın içerisinde yer almış bir çok müzisyenin bu yıllarda rock’n roll ve beat tarzındaki müzik çalışmaları hem batı çalgılarını kullanmak hem de bu türlerin armonik yapısına hakim olmaları açısından önemlidir. zira bu süreç, sonraki yıllarda akımın karakteristik özelliği olan yerel melodileri batılı sound ve batı çalgılarıyla seslendirme meselesi için bir zemin hazırlamıştır.
türde baskın müzikal yapı genelde beat ve rock düzenlemelerdir. bu sebeple aşağıda anadolu rock akımının temsilcilerinin müzikal geçmişlerinde önemli bir yer tutan, türün müzikal altyapısının zemini olan rock’n roll ve beat etkisinden bahsetme gereği duyulmuştur.
rock’n roll akımının, başta amerika olmak üzere tüm dünyaya yayılması ve türün öncüleri chuck berry, elvis presley, jery lee lewis, billy haley gibi isimlerin türkiye’de de duyulmaya başlaması, o dönem dünyadaki popüler müzik akımlarını takip eden barış manço, cem karaca gibi pek çok yerli müzisyeni etkilemiştir. elvis presley’ in plaklarının ülkemizde dinleniyor olması, billy haley’ in “(bkz: rock around the clock)” isimli (bkz: rock’ın roll) şarkısının yer aldığı (bkz: blackboard jungle) vb. filmlerin istanbul’da gösterimlerinin yapılmaya başlaması gibi etkenler sonucunda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu müziğin popülaritesi artmıştır. dolayısıyla birçok yerli orkestra rock’n roll türündeki şarkıları repertuarlarına eklemeye başlamışlardır. aslında bu dönemlerde ortaya çıkan her hangi özgün bir yorumdan bahsetmek pek mümkün değildir. daha çok, şarkıları aslına bire bir uygun olarak seslendirmenin başarı sayıldığı, sadece müzikal olarak değil sahne kostümlerinin ve sahnedeki mizansenlerin de taklit edildiği bir dönemdir.
amatör müzik çalışmalarına robert kolejinde okuduğu yıllarda başlamış ve ilk defa 1960 yılında babasının arkadaşı olan ilham gencer’in kulübünde sahneye çıkmış anadolu rock sanatçısıdır. ilk müzik grubu olan (bkz: dinamitler)'i 1963 yılında kurmuştur. o dönemlerde (bkz: elvis presley) tarzının yoğun etkisinde olduklarından hem görünüş olarak ona benzemeye çalışırlar hem de şarkı repertuarında onun eserlerini seslendirirler. dinamitlerden sonra kurduğu cem karaca ve bekledikleriniz (1963) ve jaguarlar (1964) isimli gruplarla yaptığı çalışmalarda da repertuarında elvis presley etkisi büyüktür. bu gruplarla da rock’n roll tarzında çalışmalar yapmaya devam eder. tiyatro kökenli bir ailenin içinde büyümüş olmasından dolayı bu dönemlerde birkaç tiyatro oyununda da rol alan karaca, böylece hem tiyatral hem de müzikal anlamda ciddi sahne deneyimleri kazanmış olur.
rock’n roll tarzındaki müzik çalışmaları 1965 yılına kadar bir süre daha devam etmiştir. 1965 yılında askere gidip gelen karaca’ nın bundan sonraki süreçte müzik anlayışı ve tarzı değişmeye başlamıştır.
uzun zaman solist sıkıntısı çeken moğollar grubunun karaca’nın çalışmalarını takdirle izledikleri bilinmektedir. aynı şekilde karaca da, anadolu pop akımının isim babası olan ve folk-rock tarzında da başarılı çalışmalar yapan gruba karşı sempati duymuştur. ortak ihtiyaçlara ve müzikal anlamda yakın fikirlere sahip olmaları sonucunda 1972 yılının ortalarında ‘cem karaca-moğollar’ birleşmişlerdir. birlikte çıkardıkları ilk plak, şubat 1972 tarihli obur dünya’ dır. bu plağın arka kısmında sözleri halk ozanı emrah’a, müziği karacaya’ ya ait olan el çek tabip şarkısı bulunmaktadır. birliktelikleri güzel sonuçlar veren grup, 1972 yılında hey dergisi tarafından yılın gurubu seçilmişlerdir. temmuz 1973’te gel gel isimli 45’liği çıkartırlar ve yoğun konser programlarıyla çalışmalarını sürdürürler. aynı yıl, karaca ve berkay dışında grup üyelerinde bazı değişiklikler olmuştur ve bu yeni kadroyla da namus belası plağının kaydı yapılmıştır.
karaca’nın yaşamının son dönemlerinde dini meselelere eğilmiş olması, ölümünden sonra onun hakkında çok tartışılan konulardan birisi olmuştur. karaca şarkılarında bu konuyla ilgili temalara yer vermesinin almanya yıllarında başladığı söylenebilir. zira o dönemlerde babasını kaybetmiş, ancak vatandaşlıktan çıkarıldığı için ülkeye dönememiş ve babasının cenazesine katılamamıştır. sanatçının almanya’da çıkarttığı bekle beni albümündeki oğluma şarkısı, ölüm-yaşam sorgulamasını yaptığı, dünyanın geçici olduğuna dair düşüncelerinin ortaya çıktığı bir şarkıdır. 'istanbul şehri malın olsa ölümden öteye köy yok ya...sultan süleyman’a kalmamış ha babam dönen dünya, babanın tapulu malı olsa kefenin cebinde yer yok ya” sözleriyle dile getirir düşüncelerini. yurda döndükten sonra yaptığı çalışmalarda da şarkılarında bu içeriğin devam ettiğini söylenebilir. yaşının ilerlemesiyle birlikte, inançla ilgili söylemleri gözle görülür olmaya başlar. 1999 yılında yayınladığı bindik bir alamete albümü ağırlıklı olarak ölüm ve sitem temaları içeren şarkılarla doludur. sakın dönme şarkısındaki “bağışlamak allah’ın işi, seni ben nasıl bağışlayabilirim ki” sözleri ve yine albümdeki (bkz: allah yar yar) şarkısı sanatçının bu anlamdaki şarkılarına örnek olarak gösterilebilir.
karaca ile ilgili bir diğer tartışma konusu, onun politik duruşuyla ilgilidir. sanatçı ülkeye döndükten sonra katıldığı birçok programda, belgesel ve söyleşide bu konudaki düşüncelerini dile getirmiş, fanatik bir ideolojik inancının olmadığını, her zaman yanlış giden şeyleri eleştirdiğini, sanatında her zaman muhalif olduğunu ancak bunları hep (bkz: hümanist) bir bakış açısıyla dile getirdiğini ifade etmiştir.
“wall street'i işgal et” ((ows) occupy wall street), 17 eylül 2011 tarihinde new york eyaletinde küresel kapitalizmin kalbi olarak bilinen manhattan’ın finans bölgesindeki özgürlük meydanı'nda politik aktivistler tarafından başlatılan toplumsal bir harekettir. wsi, küresel ölçekte 1500’den fazla ve abd’de 100’den fazla şehirde destek bularak yayılmıştır. wsi hareketinin amacı, amerikan nüfusunun %1’ini oluşturan en zengin grubun (‘wall street’ dedikleri kesim) küresel ekonominin haksız kurallarını nasıl belirlediğini ortaya çıkarmak ve onlara karşı çıkmak olmuştur.
ergenlik çağına ulaşmış kadınların bir aylık periyotlarla görmeleri gereken adet kanamasının gecikmesi halidir. ovulasyon dönemindeki partneriyle korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girebilecek kadar manyak kişilere çocuk ismi düşündürtür.
foursquare'le başlayan yer bildirme alışkanlığının devam ettiği platform. mekan hakkında bilgi edinme, arkadaşların nerelere gittiği, yeni yerler öğrenme hakkında zaman zaman epey faydalı olabiliyor. tabii tüm sosyal medya platformlarda olduğu gibi burada da hanımlar hayatta kalma mücadelesi veriyor.
bu söz öyle bir sözdür ki insanın başından aşağı kaynar sular döker bu söz öyledir işte. düşman başına...
(bkz: adet gecikmesi)