can sıkıcı olan durumdur.

iki otostop çeken ,
iki ülke gören ,
iki odun kıran kendini gezgin kampçı sanmaya başlamıştır.

gezgin kelimesiyle yapılmayan sıfat tamlaması kalmamıştır. instagramımda her üç istekten ikisinin nickleri gezgin kelimesi içermektedir. bunun dışında kamp,yol ve doğa kelimeleri de çokça kullanılmaktadır. keşke gezginlik kelimesinin sahiplenildiği kadar ruhu da sahiplenilseydi.
couchsurfing'in türkiye uyarlaması dersek en doğrusu olacağına inanıyorum. interrail türkiyenin ilk oluşumlarından biridir. referans sistemiyle çalışmaktadır. açıldığı günden bu yana pek çok insanın birbirini ağırlamasına tanış olmasına sebep olmuştur. güzel arkadaşlıklara güzel sohbetlere güzel anılara her daim gebedir.
Gezgin sözlükteki ilk başlığımın içeriğinde mahlasımın neden Sinekvalesi olduguna dair giriş yapmak istiyorum.

Öncelikle iskambil kartlarının kısa geçmişine değinmek istiyorum.
İskambil kartlarının nerede ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor. 7. ve 10. yüzyıllar arasında Çin’de ortaya çıktığı ve 13. yüzyılda Marco Polo tarafından Avrupa’ya getirildiği tahmin ediliyor. Hindistan’dan veya Arabistan’dan geldiğini ileri sürenler de var ama bugünkü şekilleriyle kullanılmalarının 14. yüzyıl Fransa’sına dayandığı kesin gibi.

O tarihlerde, Fransa’da dört sınıf vardı ve iskambil kağıtlarındaki kupa, maça, karo ve sinek bu dört sınıfı temsil ediyordu.
- Kupa bir kalkanı andıran şekli ile asil sınıfı ve kiliseyi,
- Maça bir mızrağın ucunu çağrıştıran şekli ile orduyu,
- Karo ticari deniz işletmelerinin eşkenar dörtken kiremitlerinden esinlenerek orta sınıfı,
- sinek ise yonca yaprağına benzeyen şekli ile köylüyü temsil ediyordu.

Kupa kızı sinekvalesi hikayesini herkes duymuştur ve herkes 21.yüzyılın tamirci çırağı muhabbeti oldugunu düşünüyor ama bence olay öyle degil ilerleyen zamanlarda size asıl hikayeyi anlatmak istiyorum ve şimdilik giriş seviyesi olarak Teoman 'nın o sevdigim parçasının sözlerini sizinle paylaşayım


bir iskambil falinda, çikmistik birbirimize
o güzel kupa kiziydi,
sinek valesiydim bense
geceyarisi o persembe rastladim
köprü üstünde
aglama dedim, o agladi
trabzanlardan indiginde

saçlarin mi islak yoksa islak mi
yasamak dedim
senin için rüzgarda hep yagmur mu var
gözlerin mi daldi yoksa sikildin mi
sorulardan
hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?

bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna
bir kar tanesi ol, eri agzimda

sirilsiklamdi soyundu, vücuduma dokundu
biraz pürüzlü tenimde yasam
hücrelerimi buldu
mutluydum o uyudu sarildim sayiklarken
tanimadigim o adlari yanimda, çirilçiplak

rüyamda gururluydum, biliyordum diyordum
inanmak lazimmis meger iskambil fallarina
uyandim, bakakaldim, hayali bir parmagin
biraktigi yaziya, pencere caminin bugusuna
hosçakal....
istanbul'un son zamanlardaki en popüler semti.
cihangir gibi baskıya maruz kalıp taksim gibi koca bir şantiyeye dönmesi herhalde bir kaç sene içerisinde gerçekleşecek.
rus besteci , ssbc eski milletvekili.

[url http="https://www.youtube.com/watch?v=mmCnQDUSO4I" title="dmitri shostakovich"]
İlk otostopumu 2013 yılında İstanbul-Yalova Çinarcik arasında çektim 5 araç degistirdik. Bende apayri bir yeri vardır.
güneydoğu avrupanın incisi güzel ülkedir. Schengen üyesi ülkeler arasındadır. Dünyanın en güzel adası ünvanına zamanında sahip olan mykonos un ülkesidir.gidip memnun olmadan dönen henüz olmamıştır. Eur para birimi ile hemen hemen ülkemizdeki gibi bir harcama kafası ile hesap yaparak gidebilirsiniz fakat tat ve eğlence bakımından kendine has yüksek kalitesi mevcuttur. Tüm adalarına birbirleri içinde feribotlar bulunur
(bkz: https://m.ferriesingreece.com/) vatandaş ingilizceyi anlaşabilecek kadar konuşur türkçe bilene rastlama olasılığınız da yüksek. Araç kiralamaları çok uygun fiyatlı (uçak biletleri için ne yazık ki aynı şeyi söyleyemem)

Kocaman gülümsemeyle efharistopoli dediğinizde aynı tonda bir gökkuşağını görebilirsiniz Garanti :)



(bkz: yunan asıllı yazarınız ben )
dancing house - nickbateman-9FLvE
bak bunu yapmayan varsa terketsin sözlüğü.
hahaha. çek cumhuriyeti başkenti prag'daki dans eden ev. yamuk yumuk mimarisi ile etrafında bayburt nüfusundan daha çok türk görme ihtimalinizin olduğu bir yapıdır efendim.
ayrıca buna rakip polonya'nın sopot şehrinde "krzywk demek"(çarpık ev) adında bir yapı da vardır ki bence bu daha da görülesi mimari açıdan. biraz uzak kıyı şehri ama görülebilir. burada ne acayip pozlar verilir daha tam tahayyül edemedim hafsalamda