viyana

/ 2
Gezginlerin viyana prag budapeşte 3'lüsünün ilk durağı
romantik şehir. tek gitmeyin mümkünse, sevgilinizle, eşinizle gidin. dondurma yiyin, mozart dinleyin, bisiklet sürün..
diğer yazarların da dediği gibi mimarisi gerçekten mükemmel olan şehirdir. yurt dışına ilk kez çıktığımda viyana'ya gitmiştim, türkiye'den çok uç bir düzeyde farklı olduğunu hemen görebiliyorsunuz. yazılan yerlere ek olarak kohlenberg tepesine gitmenizi tavsiye ederim. buraya ulaşım U4 yani yeşil hat ile heiligenstadt durağında inip tam karşıdan 38A otobüsüne binerek sağlanıyor. bir diğer önerim de hundertwasser evleri. buraya da U2 hattından schattentor durağında inip 1 nolu tramvay ile hetzgasse'de inerek gidebilirsiniz.
bence fazla kasvetli. en azından budapeşte ve prag gördükten sonra çok sevemedim bu şehri. ama tekrar gidip bir şans daha vermek istiyorum, kaç para ulan bi viyana bileti ?!?
ilk gidişimde dokuz, ikinci gidişimde üç gün kaldığım, daha da fırsatım olsa çokça kez gidebileceğim şehir. tek kelimeyle tanımlamak gerekirse eğer viyana'yı, buraya en çok uyan kelime bence "asil". ilk gidişimde rezervasyonsuz yer bulamayacağımı bilmediğim için figlmüller'de yemek yiyememiştim, sacher torte'yi de her yerde yiyip asıl yerinde yemeyi akıl edememiştim ve kış olduğu için prater'de gönlümce roller coaster'lara binememiştim. ikinicisinde bu tip eksikleri tamamladım, yine yetmedi. bunların yanında çok pahalı şehirdir, ikinci gidişimde U6'nın son durağı olan siebenhirten'de hayatımda gördüğüm en şirin dairede kalma fırsatı buldum airbnb'de (ve oldukça ucuza), ulaşım her yere metro ile çok rahat olduğu için asla şehir merkezinde konaklamaya çok para vermeye gerek yok. gerçekten güzel şehirsin viyana...
Gördüğüm başkentler arasında beni en sarmayanı. Mimari olarak tarihi dokunun benimsendiği şık ve düzenli magazalar, restaurant zincirleri adeta kapitalizmm kapitalizm diye bagirip beni bogmustu.
Neyse ki harika sarayları var.
(bkz: schönbrunn sarayı)
(bkz: belvedere sarayı)
Ve bir de
(bkz: hundertwasserhaus)
/ 2