sobalı evde geçen çocukluk
dışardan kar topu alıp sobanın üstüne koyup o karın zıplamasını izleyip mutlu olmaktır. üstüne köy ekmeği koyup onu kızartıp tereyağı sürüp yemektir. sobanın arkasından yanmadan geçmeye çalışmaktır. başkasının soba borusuna takılı kurutma demirlerine bakıp özenmektir(bizde hiç olmadı. bir süre adını cıs diye bilmektir. soba markası babanın ismiyle aynıysa babanın içinde de ateş yanıyor sanıp ağlamaktır (az ağlamadım beni kandıranların abv).
aklıma canlandı birden.. sobada yanan odunun çıtırtısı oda sessiz yer yatagı acılmıs üstümüzde 1 tonluk anane battaniyesi, sobanın üstünde kurumak için asılmıs elbiselerin odaya kattıgı nem.. yataktan kalkıp tuvalete gitsen donarsın ama geri dönünce o sıcacık odaya ve yataga giriş anı.. işte o mükemmel an cips paketini yoklamadan cıkan tasoyu görmek kadar muhteşemdir
Ahh be ne günlerdi üstünde kestane yapmalar donan ayakları alev gibi oluncaya kadar ısıtmak o sobanın tütmesi yeni nesilin çogu sobanın ne oldugunu bilmeyecek onun o güzelligini anlayamayacak soba kullanmaya devam edilen yerler var tabiki ama gün geçtikce azalmakta dogalgaz ve klima ile ısınmaya dönüşmekte