roma

/ 4
Gezginlerin hirsizlik vakalarinda kirmizi alarm ile koruma alması gereken gerek tarihiyle gerekse enfes sokaklariyla çoğu gezginin rüyasini süsleyen şehirdir.
Sokaklarında kaybolası muhteşem şehir. Yürüye yürüye keşfedilesi tarihin ve eğlencenin kalbi olan harikalar diyarı
batı roma imparatorluğunun başkenti. düşünüyorum acaba istanbul’u bu kadar imara açmasalar nasıl olurdu diye..
kendisi pek sevmediğim bir şehir olarak kayıtlarıma geçmiştir. tarihi dokusunu bir yana koyarak şehir yapısı, insan popülasyonu ve güven vermeyişi beni kendisinden soğutan nedenler arasında.

bunun yanı sıra dikkatimi çeken iki husus var: çeşmeleri ve sifonları. roma'da adım başı elinizi yüzünü yıkayabileceğiniz, su içebileceğiniz çeşmeler var. yanınızda termos taşıyorsanız gezerken suya para vermenize hiç gerek yok dilediğinizde çeşmelerden şişenize su doldurabilirsiniz.
sifonlarına gelecek olursak; türkiye'deki gibi tek basım ile çalışmıyor evlerdeki sifonlar bir kaç kez hızlı hızlı basmanız gerek çalışabilmesi için, oldukça garipler.
tarihi gezi için kesinlikle birinci sıraya konması gereken şehir. şehrin her bir yanı tarih kokar, en som collesium’da yapılan yenileme çalışmalarını çok fazla beğenmemiş olsam da genele bakıldığında mutlaka tekrar tekrar gezilmesi gereken yer.
italya’nın en güzel şehirlerinden biri. geçtiğimiz mart ayında gittim ve ne yenir, ne içilir, nerelere gidilir pek çok şey not ettim. öncelikle havalimanından roma şehir merkezine giden otobüsler var. çıkar çıkmaz sağa doğru yüründüğünde otobüsleri görmek mümkün. iki firma var birisi daha ucuz 5-6 euro fiyatlar, hangisi daha önce kalkacaksa ona binilebilir. ikisi de “termini” yani merkez tren istasyonuna gidiyor, yol yaklaşık 40 dk. sürüyor. tüm seyahatlerimde olmazsa olmazım mutlaka ama mutlaka merkezde bir otelde konaklamak. hep söyledikleri gibi şehirler yürüyerek daha detaylı keşfediliyor. merkezdeki oteller diğer otellere göre biraz daha pahalı olsalar bile, ödenen fiyat farkını şehri gezerken mutlak çıkartıyorlar. colloseum, piazza venezia, aşk çeşmesi, navona meydanı, pantheon vb. birçok yere yürüme mesafesinde bir otelde konakladım. hava da süper olunca muhteşem bir seyahat oldu, sadece vatikan’a gitmek için metro kullandık, o kadar.

bütçe hesaplarken şehir vergisini unutmamalısınız. kişi başı günlük 7 euro şehir vergisi var ve bu bedel nakit olarak ödeniyor. kredi kartı ile ödeme imkanı yok.

colloseum civarında oldukça güzel mekanlar var. ana cadde üzerindeki mekanlardan uzak durun yeter. bu mekanlar hem pahalı hem de lezzet diğerlerine göre daha düşük.

önereceğim ilk mekan “alle carrette pizzeria” colloseum‘a inen ana caddenin bir paraleli, sürekli sıra bekleyerek yemek yenilebilen lokal bir yer. fiyatlar oldukça uygun, lezzet süper. adını hatırlamadığım bir şey vardı çok lezzetliydi, lazanya 'nın sigara böreği görünümlü olanını düşünün, muhteşemdi...

roma - lover-43c9L

bir diğer mekan yine aynı sokakta bulunan, biraz daha lüks olan “la taverna dei fori imperiali”. yine kapısında sıra beklenen bir yer. burada rezervasyon şart çünkü ilk önerim olan mekanda içeride masa beklenebiliyor ama bunda kesinlikle içeri almıyorlar. gnocchi ’si süperdi...

“pizzeria da baffetto” roma‘da en ucuz yemek yediğimiz yerdi. 2 pizza + yarım litrelik şarap (şarap resimdeki gibi sürahide geliyor)
22 euro ödedik. pizzası harika! navona meydanına yakın olduğu için oraya gidildiğinde öğle veya akşam yemeği mutlaka burada yenmeli. sıra beklemeye kesinlikle değer!
roma - lover-Vxf3r
navona meydanı’na inen ana cadde üzerinde bulunan “humana vintage” ikinci el eşyalar satan bir mağaza. ve o civardaki en uygun fiyatlı ürünler buradan alınabilir. kıyafetten tutun takıya kadar bir sürü şey bulmak mümkün. örneğin ben bir 19 euro‘ya gucci gözlük aldım. ayrıca pili olmadığı için çalışıp çalışmadığını bilediğim 12 euro’luk bir saat için pazarlığa giriştim. dedim ki “nereden bileceğim pil takınca çalıacağını?” “5 euro ver yürü git” dedi. aslında 9-10 euro vermeye bile razıydım. şu an tıkır tıkır çalışan, roma hatırası bir vintage saatim var. bir sokak satıcısının 26 euro‘ya sattığı el yapımı ahşap motosikleti de 12 euro‘ya aldım. 10 euro ‘dan fazla vermem demiştim ama adam “bari bir kahve parası at” deyince kıramadım. uzun lafın kısası, her türlü alışverişte pazarlık edilmeli mutlak.
roma - lover-opbuT
colloseum‘a paralel caddede bir de ice club diye bir mekan var. bildiğiniz buz otel konseptinin bara uyarlanmış hali. içerisi -5 derece. 15 euro giriş ücreti var ve içeride bir kokteyl veriyorlar ücretsiz. kural şu: içeride istediğin kadar kalabiliyorsun ama çıkarsan bir daha giremiyorsun. roma ile alakalı bir konsept olmasa da yine de güzeldi.

navona meydanı harika. canlı müzik yapan 3 kişilik bir ekip var, inanılmaz keyifli bir yer. burada sürekli takıldığımız “vacanze romane cafe”nin çok kafa bir sahibi var. adam tipik italyan, eğlenceli, hoşsohbet. fakat adını hatırlayamıyorum şu an. eğer o kafeye giderseniz selam söylersiniz benden.
roma - lover-tqpCj
roma’da geçirdiğim 5 gün açık hava müzesinde yaşamış gibi hissettirdi bana kendimi. avrupa‘da gördüğüm en güzel şehirler listesinde ilk 3‘e girdi, üzülerek ve içim buruk bir şekilde döndüm memlekete. inşallah bir daha gidebilirim.
Tarih gezisi yapacak olanların listesinde ilk sıralarda yer alması gereken şehir.
yerden ayrı, tepeden ayrı sıcak vurduğu güzelim şehir.
tadı damağımda kalan şehirdir. tarih kokar. havasının güneşli olmasına aldanmayın bir anda bardaktan boşalırcasına yağmura tutulup serinlemek için dakikalarca sıra beklediğiniz dondurmanın yağmur damlalarına mağruz kalarak eridiğine şahit olup üzülebilirsiniz
/ 4