otostop çekmekten sıkılıp yürümek

hava güzelse ve goygoyun dibine vurduğun biri varsa arada yapılır. hoştur unutulmaz
ben bunu bir başkasıyla beraberken değil tek yapmayı daha çok severim, hissiyatı bir ayrı oluyor. bir defasında gece vakti çok ıssız bir yol kenarındaydım, gideceğim yere daha çok vardı ve inanılmaz bir dinginlik, bir huzur kapladı içimi. tarifi pek mümkün olmayan bir özgürlük, bir kaygısızlık. yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm öylece. her şey benimdi, kimse arabasına almazsa atar çadırı uyurdum, ya da sikerler arabalarını, yürüyüp yine giderim. ya da bir başka yere giderdim ve dünya dönmeye devam ederdi. yani öyle bir andı ki o an delice özgür hissettim, hiçbir şey umrumda değildi. öyle bir andı ki şuan onu anlatabilecek kıymeti verdim ona ancak bir türlü beceremiyorum, öyle bir an.
Yol ayrimi buluncaya kadar yurumek.yine otostop cekmek.yine durmazlarsa baska bir yol ayrimi buluncaya kadar yurumek.yol ayriminin kendinin oldugunu dusunmek.
Etrafınızda her hangi bir yaşam alanı yoksa yapmanızı tavsiye etmediğim şey. Sonra kendinizi tilki ve domuzların arasında bulup ekşınlı bir gün geçirebilirsiniz.
tanım: sizi alan aracın şehir merkezine gitmesi ve sizi şehir merkezinde bırakması sonucu oluşabilecek bir durum
Yazları öğlen güneşi altında, viraj bir yolda ve araçların duramayacağı bir yerde kaldıysanız pekte keyif vermeyen bir durum.
En son araçtaki dayıdan darlandığınızda bir sonraki otostoba kadar kafa dinlediğiniz yürüme şekli.
Daha hiç otostop çekmediğim bir günde sırt çantamla yürürken hadi bir kere dene şunu diyerekten parmağımı kaldırmıştım. fakat geçen tek tük arabaların durmadığı ve hatta dolmuşun dahi geçmediği 2 saatlik bir yürüyüşün sonunda bir koya denk geldim.
pandemi yüzünden unutulmaya yüz tutmuş güzel anlardan biri