manzaraya karşı işemek

/ 2
neymiş feminikleri kızdırabilecek durummuş. neyine kızayım? manzara sadece ayakta izlenebilen bir şey midir arkadaş?
iki sene önce şubat ayında, "yeaa ben soğuk sevmiyorum, ben kaya tırmanayım." dediğim zamanlarda bir haftasonu havayı güzel bulup üç arkadaş kendimizi uludağ'da bulduk. onlar zaten kış dağcılığı yapan insanlar, beni buz tırmanmaya götürdüler. hava güzel diye ben de bir hevesliyim, önceki iki gelişimizde de patlayan hava nedeniyle rotalara bile yaklaşamamıştık. iki- iki buçuk saatlik yürüyüşün ardından rotaların dibine geldik. x rotayı açacak, rotanın durumuna göre ben veya y x'in peşinden rotaya girecek. buz durumu iyi olmayınca bunlar "sana zor gelir buz yok doğru düzgün toz kar bu." deyip beni beklemeye aldılar. ben de 300-400 metre geri gidip takılmaya başladım. bir yandan bunları izliyorum, bir yandan dağın sessizliği içinde hayalet misali ses çıkaran rüzgarı dinliyorum. gördüğüm tek şey el değmemiş kilometrelerce kar ve karlar altında dağın zirve noktaları. hava -10 derece ama güneşli. manzaranın büyüsüne kapılmıştım ki baktım çişim geldi, bizimkilerin de geleceği yok, karşıda da bana karınca kadar küçük gözükecek uzaklıkta iki kişi tırmanıyor, haydi marcy koy ver şuraya dedim. saklanmamı gerektirecek bir durum olmadığı gibi saklanacak bir yer de yok zaten. ne tarafa doğru yapsam, manzara seçimi, götüm donar mı gibi gibi düşünce silsilesinin ardından bembeyaz kar manzarası göreyim diye güneş gözlüklerimi çıkarıp bir güzel koyverdim. oh, hayatımın en güzel çişiydi, götüm de donmadı, çüke ihtiyacım da yokmuş işte.
tyrion reyiz, duvarın tepesine çıkıp dünyanın sonuna işemişti. zirve budur.
en sevdiğim işlemdir , ayrıca arabayla giderken bir anda durup bu işlemi yapmam zevk verir
en az bir kere bir gökdelenin tepesinden yapılması gereken eylem. ben yaptım mı yok.
Hele ki çok sıkışmışsan onun tarifi yok o mutluluk o sevinç o rahatlamanın verdiği huzur.
/ 2