kafa güzelken yapılan hareketler

/ 5
benim hikayem çok hüzünlü;
ne içmiş olursam olayım kafam güzel olmadan hemmen bir yerlere kıvrılıp uyuyarak yok oluyorum, üzgüncüklü sımayli.
Kafam bi milyon Tarkan kuzu kuzu dansı yaptıktan sonra kalkıp çamaşırları katlamışım. Ciddili bir temizlik hastası olduğumu ilk defa o zaman anlamışlardı
- Roma da oteli bulmak için yapılan 2 saatlik yürüyüş, son umut özel harekat polisi kılıklı polisten yardım istemek.
- Taksimden Bakırköye eve giderken, taksiciyi kafalayıp evde birlikte içmeye devam etme, sabah kalktığımızda taksicinin ayakkabılarının köpeğim tarafından parçalanmış olduğunun görülmesi
- Arabasına çarptığım adama bira ısmarlatmam
vb.
.
.
.
Aynayla konuştum işin kötü tarafı kendimle konuşmadım.
3 kişi çok fazla tekila icip kusmaya başladık, arkadasimi hep s*çıp hem kusarken gördüm, sabah tavandan asagiya kadar kusmuk vardi ve kimin tavana kustuğu hala bilinmiyor
telefon kullanacak kadar az sarhoşsam rehberdekiler hapı yuttu
yarını düşünemiyorsam işletmeciler veya yanımdakiler hapı yuttu
genellikle saçma hareketlerdir. mükemmel bir örneği de benden gelsin o zaman. uzun olacak, şimdiden söyleyeyim.

birkaç sene önce çok yakın bir arkadaş grubu olarak çimlik bir alanda sohbet muhabbet derken çok içtik. ayağa kalkmaya çalışınca yere falan düşüyorum, o kadar kötü sarhoşum. tuvalete gitmem gerekiyor ve grupta benden başka bir kız olmadığı için az içmiş bir arkadaşa beni emanet edip tuvalet bulmaya yolluyorlar. tabii gecenin bir vakti, etraftaki her yer kapalı. ama ben baya kötüyüm, kendimi yerlere atıyorum, buralar niye kapalı lan diye mekanlara sövüyorum falan durum felaket. arkadaşım da hadi canım kardeşim diyerek beni götürmeye çalışıyor, yazık. neyse, ilerde bir yerde kapanmak üzere olan bir mekan görüyoruz. arkadaşım hemen beni oraya sürüklüyor, adamlara durumu anlatıyor, adamlar da e iyi geçin bakalım diyorlar. arkadaşım zar zor beni kabine sokuyor falan filan. neyse biz çıkıyoruz ama ben zaten zor ayakta duruyorum. bu arada mekanın kapılar yerden tavana kadar cam. neyse, tam çıkacakken sanırım teşekkür etmek istiyorum ve arkamı dönüyorum. konu ile ilgili hatırladığım tek şey herkesin bana baktığı. arkadaşımın anlattığına göre adamlara dönüp bir süre hepsini süzüyorum ve "sa" tarzı bir şey bağırıyorum, sonra utanıp kaçmak için koşuyorum fakat devasa cam kapıya çarpıp yere yığılıyorum (o halde nasıl koştuğum da ayrı bir merak konusudur). tabii zavallı arkadaşım baygın haldeki beni sırtlıyor ve geri grubun yanına kadar taşıyor.
olayı hafif hatırlıyorum fakat sonunu kesinlikle hatırlamıyorum. sadece ertesi sabah uyandığımda alnımda yumurta kadar bir şişlik vardı. baya uzun zaman dalgasını geçtiler.

(bkz: ağzı ile içemeyen insan)
/ 5