istiklal caddesi
İstanbul'un beyoğlu ilçesinde bulunan ve tarihin güzel caddelerinden birisidir. Lakin ki artık öyle değildir. 1970-80'lerdeki hali ile bugünkü hali arasında inanılmaz bir fark var, resmen caddedeki ağaçların hepsi kesilmiş, tramway kaldırılmış, sokaktaki esnafın yerini büyük mağazalar almış, dört bir yanını suriyeli, iranlı ve bilimum arap ülkesinden gelen insanlar kaplamıştır. Yazık oldu güzelim caddeye...
Geçmiş yıllarda keyifle vakit geçirebildiğim, sokak sanatçılarının bolca yer aldığı bir caddeyken günümüzde yalnızca turistik bir cadde halini almıştır. Genelde kalabalıktır. Ayrıca arapça şarkılar söyleyen sokak müzisyenlerinin çokluğu da dikkat çekmekte. Olmalarına karşı değilim, ama onlar geldikten sonra bizimkiler nereye kayboldular?
Caddeyi baştan sona yürümekte herşeye rağmen keyiflidir. Özellikle kış aylarında bir paket kestane alıp, sakince caddeyi yürümenizi öneririm. Tabi arada başınızı kaldırıp, caddenin mimarisine de göz atmayı unutmayın.
Caddeyi baştan sona yürümekte herşeye rağmen keyiflidir. Özellikle kış aylarında bir paket kestane alıp, sakince caddeyi yürümenizi öneririm. Tabi arada başınızı kaldırıp, caddenin mimarisine de göz atmayı unutmayın.
Kendine has bir havası var. Eski güzelliğinde kalmadığını söyler birçok eski müdavimi. Ben ilk kez Ağustos 2015’te gördüğüm için eskiye yönelik bir karşılaştırmada bulunamıyorum. Fakat yine de o kalabalık insanı garip bir şekilde İstiklal’in bir ucundan diğer ucuna ahengle sürüklüyor. Fakat ilk ziyaret ettiğimde “neden bu kadar çok polis var?” diye sorgulamıştım. Bodrum’lu olmamın etkisi olarak o kadar polisi bir arada görmeye alışık değilim çünkü. Sakin şehrin insanıyım ben. Kaosa gelemiyorum.