gezgin itiraf

/ 11
23 yaşına gelene kadar serçelerin büyüyüp güvercin olduklarını zannediyordum.
uzun yazıları kesin melankodur diye okumadım pişman değilim.
bu yaz için planladığım Türkiye turuma tek bir yol arkadaşı istiyorum... ve bu yol arkadaşı herşeyim olsun istiyorum. olayın imkansızını yaşıyorum 4540 sözlük.
İtiraf ediyorum ki birazcık içimi dökmeye geldim bu başlığa. Biraz mı birazcık mı daha karar veremedim ama neyse. Büyük hayal kırıklığıyla beraber birkaç kaburgam da kırık. göz çukurlarım daha derin, gömülmeyi uman ama yaşamından çok yaşanmamışlıklarıyla toprak üstünde kalan bir kadavra gibiyim. Ölmüşüm ama ağlayan aramamışım ben, bana daha fazla dokunmayın istemişim sadece, dinlenmek istemişim. Oramla buramla daha fazla oynamayın demişim. Kendi zevklerinize ya da bin kez tekrarladığınız cümlelerinize şahit olmaktan bıkmışım. Tamam ben uzanmışım ama beni parça pinçik edin dememişim ki. Beni yanlış anlamışsınız. Beni tanımamışsınız. Sonsuza dek susturduğunuz vicdanınız, yalanlarınızla amacınız kafanızın içinde doğurduğunuz binlerce aç tilkiye yem bulmakmış. ellerinizi bembeyaz havlulara silerken yıkamak aklınıza bile gelmemiş. Ya da işinize mi gelmemiş? Ya da canınız mı öyle istemiş? Ya da kimse size canın cehenneme dememiş ondan mı? Ya da hepsi. Size acıyorum. İyi ve güzel olan ne varsa o değilsiniz olamayacaksınız da. ve koca uzayda dünyanın bit kadar bile olmadığı gerçeğiyle bir de sizin boktan kibriniz hiçbir zaman olmazı olduramayacak.
saat olmuş gece 2.20 ben fulbright için essay yazıyorum. sabaha kadar 8 essay yazmam gerekiyor. sadece 2 tane yazdım onlar da yarım yamalak. sabah 2 finalim var ama umrumda değil. hiçbir şey umrumda değil aslında.

belki burs çıkar da yeni bir hayata başlarım diye düşünüyorum. kimseyi tanımadığım, kimsenin de beni tanımadığı yeni, sakin bir hayat...

bir umut işte kim bilir?
hiçbir şey keyif vermemekle birlikte, yarına dair hiç bir merakım ve umudum kalmadı. ne için yaşayıp ne uğruna çabaladığımızı düşününce, elle tutulur hiçbir bok çıkmıyor karşıma.

patronlarımız daha çok kazansın, çocukları istediği kızla sevişip istediği arabaya binebilsin, eşleri şanzelize'den aldığı parfümle arkadaşlarına hava atabilsin diye ekstra çaba sarf ediyoruz. sonra onların hayatına bakıp mastürbasyon yapıyoruz.

sadece tükenmişlik, hazsızlık, sıkıntı var. bu kutsal üçgen arasında gidip geliyoruz. sonra sorduklarında söylüyoruz;

''life is beatiful''
Böyle doğa, sanat, çiçek böcek muhabbeti yaparız diye burda vakit geçiriyorum yemin ederim yine buralar hep yobaz dolu. Sağcı danda solcudan da çok güzel yobaz çıkıyor arkadaş yapmayın böyle şeyler, o kadar gezgin le başlayan nick leriniz var hiç mi yol size birşey öğretmedi hala sistemin çarkı olmaya devam ediyorsunuz. Valla nabzım yükseliyor.
bir süredir çevremden (arkadaşlar, sevgili vb) "lan iyi ki bir interrail yaptın hemen gruba musallat oldun sözlük falan, özenti misin" gibi tepkiler alıyorum. buradaki insanların neredeyse hiçbirini şahsen tanımasam da yardım istediğim, bir şey danıştığım, en azından konuştuğum herkes bana sanki kırk yıllık arkadaşıymışım gibi içten karşılık verdi. bu insanlar gerçekten kocaman bir aile gibi ve yeni gelenleri de hemen içlerine alıyorlar. tepki gösterenlere bunu açıkladığım zaman beni anlamadılar, ben de açıklamayı bıraktım. fakat bir kişi daha bir şey derse sanırım kafa atacağım sözlük.
Peder Beyin 5 tutan Sayısal Loto ikramiyesini 1 var deyip cebime indirmiştim. O parayla çıktığım seyahat sırasında sevgilimi otostop çektiğim kadınla aldattım. Param suyunu çekince de küçük bir pansiyondan 2 şişe şarap çalmıştım.
/ 11